Mustafa K. Erdemol

Mustafa K. Erdemol

Bak şu utanmaza: BM İran’a laf söyleyemez

Haberi bizim portalda okudum. Birleşmiş Milletler, İran'ın kadın haklarına yönelik çalışmalar yapan BM organlarından çıkarılması için bugün oylama yapacakmış. Bizim portal habere “BM gerildi: Kadın haklarını İran'a mı soracağız!” başlığını uygun görmüş. Haberde bu tür bir ifade geçmemesine rağmen son derece yerinde bir başlık bulmuş genç arkadaşlarım.

Gerçekten de bugün yapılacak oylamanın anlamı tamamen bu. Birleşmiş Milletler kadınlar hakkında alacağı kararlarda kadınlara yönelik hak ihlalleriyle bilinen bir ülkeyle neyi paylaşabilir ki? Tutumu doğru elbette BM’nin. Başlıkta da sorulduğu gibi “BM kadın haklarını İran’a mı soracak?”

BM’ye mi sorulacak yani?

İran’a da sorulmasın tabii ama kadın hakları BM’ye mi sorulacak peki? Cinsiyet eşitliği politikaları berbat bir kurum olarak BM‘nin gerçekten kadın hakları konusunda konuşmaya yüzü var mı? Kadın - erkek eşitliğini bünyesinde sağlayamamış, buna niyeti de olmayan BM’nin İran’a laf etme hakkı yok, açık konuşalım. BM’nin üst düzey pozisyonlarda ne kadar kadın olduğu düşünün bir. Bugüne kadar bir kadın Genel Sekreteri oldu mu kurumun?

Ban Ki-moon’un Genel Sekreterliği sırasında BM’ye atanan 108 kişisel/ özel temsilci, elçi ile danışmandan sadece 19'u kadındı, örneğin. Binlerce kişinin çalıştığı kurumda aktif görev alan kadınların sayısı bu kadardı işte. BM Güvenlik Konseyi’nin Ekim 2000’de aldığı bir karar vardır. Kararda çatışma bölgelerinde kadınların barış süreçlerine katılımı, onlara yönelik şiddetin önlenmesi, kadınlarla çocukların korunması gibi maddeler olmasına rağmen kadınların barış sürecinde yer almalarına fırsat verilmedi. Ne kadar korundukları da ayrıca tartışılır. Anlaşılan o ki BM için kadınları korumak onları, örneğin müzakereci yapmaktan daha kolay.

BM Kadın Birimi tarafından yapılan bir araştırma 1992 - 2011 yılları arasındaki 31 büyük barış sürecinde imzacıların sadece yüzde 4'ünün, baş arabulucuların yüzde 2.4'ünün, tanıkların yüzde 3.7'sinin, müzakerecilerin de yüzde 9'unun kadın olduğunu ortaya koymuştu.

İkiyüzlü reziller

Bugün sözüm ona İran’ı kadınlarla ilgili çalışan birimlerinden atmak için toplanan BM, geçen yıl bu ülkeyi kadın haklarıyla ilgili bir komisyona seçmemiş miydi? Geçen yıl kadınların durumu İran’da daha mı iyiydi? İran, BM’nin New York merkezli birimi olan, toplumsal cinsiyet eşitliğinin geliştirilmesiyle kadınların güçlendirilmesi konuları üzerinde çalışan “Kadının Statüsü” komisyonuna aday beş ülke arasından seçilmişti. BM’nin Ekonomik ve Sosyal Konseyi'ndeki 54 ülkeden 43'ü dört yıllık bir dönem için kadın hakları komisyonuna kabul etmişti İran’ı. BM İzleme Örgütü, gizli oylamada İran'a oy veren en az dört ülkenin Batı ülkesi olduğunu tespit etmişti.

Utanmadan rapor da hazırlattılar

İran’ın bu komisyona alınmasından kısa bir süre önce, BM'nin İran'daki insan hakları durumuna ilişkin Özel Raportörü Javaid Rehman’ın hazırladığı bir raporda, "İran İslam Cumhuriyeti'nde bir kız çocuğunun evlenmesi için yasal yaşın 13 olduğu, daha da küçük kızların babaları ile yargının izini vermesi durumunda evlenmelerine izin verildiği" yönünde bilgiler yer alıyordu. Bu raporun yayınlanması üzerine BM “endişelerini” dile getirmişti.

Yani utanmadan sıkılmadan, dünyanın gözünün içine baka baka İran İslam Cumhuriyeti’ni kadınların haklarını savunması için komisyonlara alan rezil bir kurumdur bu BM dedikleri. Ne kendi içinde kadın-erkek eşitliğini sağlamıştır, ne de dünyadaki kadınların koruyucusudur.

İran’a laf söyleyecek en son kurum olduğunu belirterek artık unutulmuş, unutturulmuş olan bir sloganı anımsatalım yine de: Kadınların kurtuluşu kendi ellerindedir.

BM’de falan değil.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mustafa K. Erdemol Arşivi