Serra Karaçam
AI denetimi, milyarderler ve demokrasi
Trump yönetimi, eyaletlerin yapay zekâyı düzenleme yetkisini sınırlamak için bir başkanlık kararnamesi yayınladı.
Denetimde federal tek merkezli düzeyi önceleyen, teknoloji sektörüne dost bir tutum benimsendi.
Yönetim, ulusal ölçekte tek bir çerçevenin yenilik ve rekabet açısından kritik olduğunu savunuyor.
Adalet Bakanlığı eyalet yapay zekâ yasalarına karşı mücadele etmek üzere bünyesinde bir özel ekip oluşturacak.
Yeni kararname ile ABD Ticaret Bakanlığı’na, ağır yasalar çıkaran eyaletlerden geniş bant finansmanını çekme talimatı verildi.
Kongre’de Cumhuriyetçiler, Demokratlar ile sivil özgürlük savunucuları arasında, federal liderlik ile eyalet özerkliği arasındaki dengenin nasıl sağlanması gerektiğine ilişkin tartışmalar ve itirazlar sürüyor.
2025’in başlarında Temsilciler Meclisi, bütçe uzlaşma tasarısı içinde (bazılarınca “Tek Büyük Muhteşem Yasa” olarak adlandırılıyor) yapay zekânın eyaletler tarafından düzenlenmesini 10 yıllığına yasaklayan bir hükmü kabul etti.
Ancak Senato, eyaletlerin düzenleme yetkisinin elinden alınmasına yönelik iki partinin de kaygılarını yansıtarak bu hükmü 99’a 1 gibi ezici bir oyla reddetti.
Kongre’de, yapay zekâ yönetiminde güçlü bir federal rol isteyen üyeler ile eyaletlerin önyargı, mahremiyet ihlalleri ve adaletsiz algoritmalar gibi risklere karşı kendi sakinlerini koruma yetkisini sürdürmesi gerektiğini savunanlar arasında bir gerilim var.
Florida Valisi Ron DeSantis dâhil Bazı Cumhuriyetçiler, federal önceliğe açıkça karşı çıkarak, eyalet düzenlemelerini geçersiz kılma yetkisinin yalnızca Kongre’de olduğunu, başkanın böyle bir yetkiye sahip olmadığını söylüyor.
***
Yapay zekâ ve robotik, ekonomi, siyaset, savaş, dış politika, çevre ve günlük yaşamımızda köklü değişimler yaratmakta ve daha da yaratacak.
Yakında emekli olma kararını duyuran Demokrat Parti’den Vermont Senatörü Bernie Sanders, süper zekâ seviyesindeki yapay zekanın, gelecekte insan kontrolünü ele geçirme ihtimalinin ciddi bir tehdit olduğunu vurguluyor.
Sanders önümüzdeki 10 yılda yaklaşık 100 milyon işin yapay zekâ ve robotik nedeniyle ortadan kalkabileceğini, hemşirelerden kamyon şoförlerine birçok mesleğin risk altında olduğunu söylüyor.
Bu durumda insanlar ihtiyaçlarını karşılayamayacak ve bu da sağlık sigortasından tutun pek çok hizmete erişemeyecekleri anlamına gelir.
Alım gücü olmayınca piyasa da daralır.
***
Sanders demokrasi ve mahremiyet açısından da bilinen uyarıları tekrar ediyor.
AI gözetim devletlerini güçlendirdi bile. Ring kapı zil ve kamera sistemlerinin devlete iş yapan kamera hizmet sağlayacılarına veri verdiği zaten biliniyor.
Dünyanın en zengin ikinci kişisiyken 3’e düşen milyarder Larry Ellison, yapay zekâ destekli bir gözetim devleti için “Vatandaşlar en iyi davranışlarını sergileyecek çünkü olup biten her şeyi sürekli kaydedip raporluyoruz.” dedi.
Her yaptığımız telefon görüşmesi, gönderdiğimiz her e-posta ve mesaj, internette yaptığımız her araştırma yapay zekâ sahiplerinin erişimine açık.
Ellison, Trump dönemi gölge başkan olarak biliniyor ve yapay zekâya yüz milyarlarca dolar yatıran biri.
Ayrıca gençler insanlardan çok makinelerle ilişki kuruyor. Sosyalleşme azalıyor.
Çevre açısından büyük veri merkezleri devasa elektrik ve su tüketiyor. Bunun çevresel etkilerine çevreciler karşı çıkıyor.
Savaş ve dış politika açısından robot ordular can kaybı riskini ortadan kaldırabilir ve uluslararası ilişkileri radikal şekilde değiştirebilir.
Liderlerin, can kaybı riski olmadığı için savaşa girme veya askeri tehditte bulunma konusunda daha istekli olup olmayacağına dair kaygılar dile getirilmekte.
Bu konuda en hassas işlerde yüklenici olan Palantir, “Yazılımımız, Batı’daki kritik kamu ve ticari kuruluşlarda, fabrika zeminlerinden ön saflara kadar, gerçek zamanlı ve yapay zekâ destekli kararlar alınmasını sağlıyor.” ifadesine yer vermekte.
Savaş cephelerini değiştirdiklerini söylüyorlar. Savunma Bakanlığı ilk müşterilerinden.
Hükümeti calışır kılma misyonundan bahseden Palantir CEO’su, Alex Karp, savaş alanında aranan kişileri bulmak düşman mı değil mi anlamak, hedefin telefonunun ele geçirilip geçirilmediğini anlamak gibi kapasiteleri geliştirdiklerini belirtiyor.
CIA ve FBI ile çalıştılar. Şimdi göçmenlik polisi de ürünlerini kullanıyor.
Onlara göre göç ve açık sınırlar ilerici bir politika değil ve asıl demokrasi; Amerikalıların illegal göç konusunda hayata geçmesini istediği önleyici politikalar. CEO, “Amerikalılar oyları ile karar verdi” diyor…
Müslümanları fişleme konusunda ise Palantir CEO'su, “Dünyadaki insanların benden bekleyeceği son şey, bir Müslüman veritabanı oluşturmak için gelir sağlamayı reddetmek olurdu.” ifadelerini kullanıyor. Ancak ayrımcılığa karşı olduklarını vurguluyor:
“Ayrımcılık, evet buna karşıyım; hatta lehinde olsam bile ürünlerimiz bunu neredeyse imkânsız hâle getiriyor. Çünkü insanları siyasi olarak ayrımcılığa tabi tutmanın yolu, gözlem yapamamak; verinin nereden aktığını göremezsin…”
Kendi ahlaklarını da “Rusya ve Çin’e çalışmamakla” özetliyor.
En tartışmalı temel konular ise Ukrayna, İsrail ve ABD sınırı ve göçmenlik polisi uygulamaları.
***
Sanders, yapay zekâyı kontrol edecek gücün yalnızca birkaç milyarder teknoloji elitine bırakılmaması gerektiğini, Kongre’nin acilen ulusal bir tartışma başlatması ve somut politikalar geliştirmesi gerektiğini söylüyor.
Milyarder yatırımcı ve Palantir’in kurucu ortağı Peter Thiel ise, yapay zekâya düzenleme getirmek isteyen insanları “Deccal’in lejyonerleri” olarak nitelemekte.
Trump denetimi azaltmak için bastırıyor.
Yapay zekâ devriminin amacı sadece dünyadaki en zengin insanları daha da zengin ve güçlü yapmak mı, yoksa bu devrim niteliğindeki teknoloji tüm insanlığın yararına mı kullanılacak?
Bu inanılmaz toplumsal dönüşümden kim faydalanacak?
İngiliz ve Kanada kökenli bilgisayar ve bilişsel bilimci Nobelli Dr. Geoffrey Hinton’a göre yapay zekânın insanlardan daha akıllı hâle gelmesi sadece zaman meselesi.
Bu arada Open AI, Google gibi yapay zeka devlerinin rekabeti de çeşitli şekilde devam ediyor.
AI fikir hakları da apayrı bir hukuki meydan okuma alanı açmış durumda.
Eyaletler denetimde diretirse, kendi geniş bant internet altyapılarını finanse etmek zorunda kalacaklar.
Federal fonlar özellikle kırsal veya düşük gelirli bölgelerde, yerel yönetimlerin tek başına karşılayamayacağı kadar yüksek maliyetlere destek olmakta.
Yerel vergiler veya eyalet bütçeleri bunu karşılamakta yetersiz.