Hollywood efsanesi Gene Hackman'ın trajik sonu! 9 bin metrekarelik malikanede yalnız ve aç öldü
Hollywood'un iki Oscar ödüllü efsane ismi Gene Hackman, 95 yaşında hayatını kaybetti. Clint Eastwood ve Morgan Freeman gibi isimlerle yakın dostluğu bulunan ve sinema tarihine damga vuran rolleriyle tanınan Hackman, Santa Fe şehrindeki malikanesinde trajik bir şekilde yalnız öldü.
Polis yetkilileri, Hackman'ın 18 Şubat civarında kardiyovasküler hastalık nedeniyle hayatını kaybettiğini doğruladı. Ölümünün, eşinin banyoda fare kaynaklı bir virüs nedeniyle vefat etmesinden yalnızca bir hafta sonra gerçekleştiği ortaya çıktı.

Yapılan otopsiler, Hackman ve Arakawa'nın doğal sebeplerden öldüğünü ortaya koydu. Hackman'ın kalp pili kayıtlarına göre, aktörün muhtemelen 18 Şubat'ta, düzensiz kalp ritmi olan atriyal fibrilasyon (Ritim bozukluğu) yaşarken hayatını kaybettiği düşünülüyor.
Ölümlerdeki adli tıp soruşturmasının başındaki Doktor Heather Jarrell, Hackman'ın kalpten öldüğünü, ayrıca ileri derece Alzheimer hastası olduğunu ve bunun "önemli bir katkıda bulunan faktör" olduğunu belirtti. 95 yaşındaki aktörün ölüm sonrası taramasında, ciddi kalp hastalığı ve kronik yüksek tansiyon olduğu görüldü.

65 yaşındaki Betsy Arakawa, 11 Şubat civarında Hantavirüs Pulmoner Sendromu (HPS) nedeniyle hayatını kaybetti.
GÜNLERCE EŞİNİN ÖLÜMÜDEN HABERİ OLMADI
Yetkililer, ileri evre Alzheimer hastalığıyla mücadele ettiği de ilk kez açıklanan Hackman'ın, eşinin ölümünden haberdar bile olmamış olabileceğini belirtti. Grip benzeri semptomlarla başlayan HPS, hızla ilerleyerek solunum problemlerine, düşük tansiyona ve organ yetmezliğine yol açabiliyor.

Banyodaki dağınıklık, Arakawa'nın hızlı bir şekilde hastalığa yenik düştüğünü gösteriyor. Arakawa, yerde, başı bir ısıtıcının yanında, etrafına tiroid ilaçları saçılmış halde bulundu.
"ÇOK KÖTÜ DURUMDAYDI"
Dokor Jarrell, ileri derece Alzheimer hastası olan Hackman'ın eşinin öldüğünün farkında olup olmadığı sorusuna, "Çok kötü bir sağlık durumundaydı, eşinin öldüğünün farkında olmamış olması oldukça mümkün," yanıtını verdi.
9 BİN METREKARELİK EVDE YALNIZ VE AÇ ÖLÜM
9000 metrekarelik evde, 30 yıllık hayat arkadaşını kaybeden ve Alzheimer'dan muzdarip olan Hackman'ın, yedi gün boyunca kayıp ve kafası karışık bir şekilde dolaşmış olabileceği düşünülüyor.
Kendisine bakacak ve üç köpeğiyle ilgilenecek kimsesi olmayan Hackman, yemek yemeden kaldı. Otopsi, ölüm anında midesinin boş olduğunu gösterdi.
Hackman, mutfaktan çıktığı sırada düşerek öldüğü tahmin edilen odada, bastonu ve güneş gözlükleriyle bulundu. Kalp pili, en son 18 Şubat'ta aktivite kaydetti. Ancak, yardıma ulaşılması bir haftadan fazla sürdü.
Çiftin özenle baktığı köpekleri de yalnız kaldı. Arakawa'nın ölümünden iki gün önce, 9 Şubat'ta veterinere götürdüğü Zinna adlı köpekleri, Arakawa'nın kısmen mumyalaşmış (Sıcak, kuru ve hava akımının fazla olduğu havada ve açıkta bulunan cesetler suyunu kaybederek kururlar. Bu hale mumyalaşma ismi verilir) kalıntılarından 3-4 metre uzaklıktaki bir banyo dolabındaki kafesinde ölü bulundu.
Yetkililer, köpeğin yakın zamanda aldığı tıbbi bakım nedeniyle kafese konulduğuna inanıyor. Bear adlı bir Alman Kurdu ve Nikita adlı ikinci bir köpek ise, 12 dönümlük arazide serbestçe dolaşıyor halde bulundu. Köpeklerin yiyecek ve suya erişebilmelerini sağlayan bir köpek kapısı vardı. Mumyalaşmış bedenler, 26 Şubat'ta iki bakım çalışanı tarafından bulundu.
Yetkililer, soruşturmanın büyük ölçüde tamamlandığını ve olayın herhangi bir suç unsuru içermediğini belirtiyor.
HOLLYWOOD'UN EN YALNIZ ÖLÜMLERİNDEN...
Hackman'ın kızı Elizabeth daha önce, yetkililerin geçen hafta resmi olarak yalanladığı karbonmonoksit zehirlenmesi teorisini ortaya atmıştı.
Hayatı boyunca kameralardan uzak durmayı tercih eden efsane oyuncunun ölümü, Hollywood’un en yalnız vefatlarından biri olarak kayıtlara geçti.
OLAYIN TÜM KRONOLOJİSİ VE AKILDA KALANLAR...
- Arakawa 11 Şubat'ta hantavirüs kaynaklı akciğer sendromundan yaşamını yitirdi. Banyoda, başı bir ısıtıcının yanında ve ilaçları etrafa saçılmış halde bulundu.
- Hackman yaklaşık bir hafta sonra, 18 Şubat'ta kalp hastalığı nedeniyle hayatını kaybetti. Kalp pili o gün son kez sinyal verdi. Alzheimer’ı ileri seviyedeydi ve yetkililere göre eşinin öldüğünü fark etmemiş olabilir.
- Çiftin cansız bedenleri, 26 Şubat'ta bakım görevlileri tarafından fark edilip polise bildirildi. Hackman, mutfak kapısına yakın bir odada, bastonu ve güneş gözlüğü yanında yerde bulundu.
- Arakawa'nın hantavirüsü nereden kaptığı kesinleşmedi. Virüs, genellikle kemirgen dışkılarıyla temas sonucu bulaşıyor. Sağlık yetkilileri, evin içinde belirgin bir kemirgen faaliyeti tespit etmedi ancak bazı ek binalarda fare dışkıları bulundu.
- Virüs, başta grip benzeri belirtiler gösterse de hızla solunum sıkıntısı ve organ yetmezliğine yol açabiliyor. ABD’nin güneybatısında ölüm oranı yüzde 38-50 arasında.
- Çiftin üç köpeği vardı. Zinna, Arakawa'nın ölümünden iki gün önce veterinerden alınmıştı ve kafeste ölü bulundu. Açlıktan ölmüş olabileceği değerlendiriliyor.
- Bear ve Nikita adlı diğer iki köpek, mülk içinde serbest haldeydi ve mama ile suya erişimleri vardı.
- Yetkililer, çiftin cep telefonlarındaki verileri inceleyerek ölüm süreciyle ilgili son ayrıntıları netleştirmeye çalışıyor.
- Hackman’ın Alzheimer teşhisi kamuoyuna ilk kez açıklandı. Daha önce ailesi bu iddiaları reddetmişti.
- Çiftin ölümüne ilişkin karbon monoksit zehirlenmesi ihtimali de testlerle kesin olarak çürütüldü.
SİNEMA DÜNYASINA DAMGA VURDU
İlk eşi Faye Maltese'den üç çocuğu olan Hackman, klasik piyanist Arakawa ile son otuz yıldır evliydi. Sevilen oyuncu Hackman, 1960'lardan 2000'lerin başına kadar düzinelerce dram, komedi ve aksiyon filminde kötü adam, kahraman ve anti-kahraman rollerinde oynadı.
Beş kez Oscar'a aday gösterilen Hackman, 1972'de The French Connection ve yirmi yıl sonra Unforgiven ile ödülü kazandı. Hackman, Hawaii'de büyüyen klasik eğitimli piyanist Arakawa ile 1980'lerin ortalarında Kaliforniya'da bir spor salonunda yarı zamanlı çalışırken tanıştı.
Çift kısa süre sonra birlikte yaşamaya başladı ve 1980'lerin sonunda Santa Fe'ye taşındı. Doğal olarak özel hayatına düşkün bir adam olan Hackman, film endüstrisinden emekli olduktan sonra yıllardır gözlerden uzak kaldığı için münzevi olarak nitelendirildi.