HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, FOX TV'de İsmail Küçükkaya ile Çalar Saat'in konuğu oldu. Pandemi yönetimine ilişkin açıklamalarda bulunan Sancar, hükümet ve Sağlık Bakanlığı'nın verileri gizleyerek insanları yanılttığını ifade etti.

Sancar'ın satırbaşları: 

"Hükümet ve bakanlık yanılttı"

Pandemi büyük bir sorun. İnsanlar ve dünya için. Pandemiyi asıl felaket haline getiren yönetimdir.
Pandemi başladığından bu yana şeffaflık yok. Verileri gizlediği aylarca söylenmesine rağmen inkar edildi. Bir gece de ne olduysa vakaları açıklamaya karar verdi. İnsanlar bu salgının ne kadar yaygın olduğunu göremedi. Hükümet ve bakanlık yanılttı. Aşı konusunda ne olup bittiğini halka anlatmıyorsunuz. 

"Güvenceli Tam Kapanma"

Kapanma öneriyoruz. Pandemi yönetimi bilimsel esaslara göre olmak zorundadır. Biz TTB'ye danıştık ve verilerini esas aldık. Onlar diyor ki salgın kontrolden tamamen çıkmış durumda. TTB diyor ki, İnsanların ölmesini engellemek için tam kapanma gerek. Tam kapanma nedir? Zorunlu sektörler dışında hiçbir sektör işlemeyecek. 28 gün öneriyoruz. Biz 'Güvenli Tam Kapanma' diyoruz. 28 gün boyunca uluslararası ve şehirlerarası tüm seyahatler dursun. Mutlaka ekonomik destek sağlansın. Evde kaldığında geliri olmayan herkese ayda 5 bin lira verilsin. Bunun dışında, esnaf ve seyyar satıcılara 10 bin tl ödeme yapılmasını öneriyoruz. Doğalgaz, elektrik, su gibi temel ihtiyaçların belli bir sınıra kadar ücretsiz olmasını istiyoruz. Bunları yaparsak pek çok ölümü önleriz. İzmir depreminde 116 kişi hayatını kaybetti ve bizim için felaketti. Koronavirüsten her gün bir İzmir depremi kadar insanımızı kaybediyoruz. 

"Halktan kopmuş olmanın apaçık kanıtı"

Cumhurbaşkanı Malatya'da vatandaş eve ekmek götüremiyorum deyince bunu abartılı buluyorum derse onun vekili de çıkıp böyle der. Halktan kopmuş olmanın apaçık kanıtıdır bu. Cumhurbaşkanının gideceği şehrin havaalanında yüzlerce araç, özel uçak, korumalar göreceksiniz. Bu israftır. Böyle yaşıyorsa Cumhurbaşkanı ve o hükümetin vekilleri inkar ederek halkı aşağılayan bir dile mahkum oldular. Bir ülkenin itibarı, Cumhurbaşkanının şatafatlı yaşaması değil halkının refah içerisinde yaşamasıdır. Kendi itibarını, ülkenin itibarı gibi pazarlayanlardır. Bizim için halkın refahı, onurlu bir hayat sürmesi yöneticilerinin itibarının tek ölçütüdür.

Bahçeli'ye yanıt

HDP bu ülkede bütün silahların, çatışmaların sona ermesi için kurulmuş bir partidir. Her türlü bedeli ödemeye hazırdır.  805 aydına sürüngen diyor. Semih Yalçın, 'İtlafı gereken haşere sürüsüdür' lafını kullandı. Bunun ne demek olduğunu söylemeliler. Bu soykırım çağrısıdır.  Bu tescilli bir soykırım çağrısıdır. Hadi soykırım, katliam demeyelim bu apaçık bir şiddet çağrısıdır. 

HDP'ye, CHP'ye, İYİ Parti'ye hatta Numan Kurtulmuş'a laf atıyor. HDP bir bina değil. HDP'yi nasıl kapatacaksınız?  HDP'yi kapatalım demek demokrasiyi kapatalım, HDP'ye oy veren 6 milyon gönül veren 15 milyon insanı kapatalım demektir. HDP'nin kapatılması için herhangi bir dayanak bulamazlar. Anayasa ve kanunları çiğneyerek yaparlarsa, bir çare bulur ve büyüyerek yolumuza devam ederiz. Kapatılırsak bir sonraki seçimde iktidarız onu söyleyeyim. 

"Büyük yoksulluk var"

Yoksulluk, büyük yoksulluk var. Mardin'de geniş ovalar var. Bir köye gidiyoruz. Tarlaların yarısı boş, neden diye sordum. Ekemiyoruz diyorlar. Elektrik yok, ekemiyorlar. Dövizle ne işimiz var diye soruyordu ya eski bakan. Mazot, tohum her şey dövizle. Çiftçi ekemiyor. Ektiğinde de zarar ediyor. Çiftçi kan ağlıyor. Desteği arttırmadılar. Türkiye'nin tahıl ambarı sayılan bölgede üretilmeyince tahıl ithal etmek zorunda kalıyoruz. Çöpten ekmek toplayanlar var. Bütün bunlar bu ülkenin gerçeği, kimi kandırıyorlar? 
Biz isteriz döviz düşsün ama bu politikalar ile düşmez. -Erdoğan'ın döviz önerisine ilişkin- Daha iyi bir önerim var Saray'dan çıksınlar. Tek adam yönetimi değişmedikçe, yandaşa, savaşa ve saraya kaynak aktarımı durmadıkça yoksulluk artacak.  Biz halk için bütçe istedik. Taleplerimiz için mücadeleyi bu çerçevede yapacağız. 

"ABD'nin yaptırımlarına verilen tepkide neden HDP yok?" sorusuna yanıt 

S400'ler satın alındığında hükümet partilere, Meclis'e sordu mu? Biz HDP olarak ihtiyacımız yok dedik. Türkiye bir ittifak sisteminde zaten. NATO'da daha iyi bir politika yürütülürse ihtiyacımız yok dedik. S400'ler alındığında Türkiye'ye yaptırım geleceği belliydi zaten. ABD emperyal Rusya değil mi?  Biz iktidarın bu tür oyunlarının farkındayız.