HDP'den Bahçeli'ye 'kapatma' yanıtı
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, partisinin grup toplantısında konuştu. Sancar, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin HDP'nin kapatılma çağrısına, "Bizi kapatma çabası onları daha da küçültecek bizleri daha da büyütecektir. Korkmaya devam etsinler. HDP umutla, inançla, kararlılıkla yürüyor. Büyüyerek bu yolu yürümeye devam edecek. Ve eninde sonunda çok geç olmadan bu ülkenin yönetimine ortak olacak. Bunu böyle bilsinler" diye yanıt verdi.
"HALKTAN VE BİZDEN ÖZÜR DİLEYİN"
AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki’nin "Lanet olsun oylarına, onların oylarının Allah belasını versin” sözlerinin ardından yaptığı "İfadelerim aşırıya kaçmış olabilir" açıklamasına tepki gösteren Sancar şöyle konuştu: "Özrü kabahatinden büyük. Yani aşırı olmasa bir sorun yok, öyle mi? Yani ‘biz sadece HDP’nin yönetimini hedef alıyoruz’ diyorlardı, baktılar bunun inandırıcı bir tarafı yok. Bu yolla belki kitlemizi, halkımızı sindireceklerini sandılar. Baktılar o da yok, öfkeleri öyle büyüdü ki dillerinin ayarı da kalmadı. Aslında dillerinin ayarı kaçmadı, zihinlerinin altındaki dillerine vurdu. Düşmanlık HDP’ye değildir, düşmanlık Kürt halkınadır. Bunların düşman olduğu sadece bir parti olarak HDP değildir, Kürtlerdir. Kürtlerle birlikte halkların mücadelesini yürüten herkestir. Kendilerine yönelik en küçük eleştiriye dahi en sert tepkiyi veren AKP yöneticileri ve iktidar temsilcileri, bu hakaretler karşısında sessiz kaldılar, tek söz söylemediler. O zaman soruyoruz; sizler o sözleri sarf eden genel başkan yardımcınızın arkasında mısınız? O sözleri onaylıyor musunuz? Gerçekten halka lanet okumak sizin için normal mi, meşru mu? Çıkın cevap verin. En tepeden cumhurbaşkanından AKP yöneticilerine; herkes bu sorulara cevap vermek zorundadır. Cevap vermediğiniz takdirde Özhaseki’nin sözlerinin aynısını benimsemiş, bunu ikrar etmiş olursunuz. O nedenle tartın, biçin. Hangi sözlerle savunacaklarınız çıkın açıkça savunun. Savunmuyorsanız çıkın halktan ve bizlerden özür dileyin"
"HAKİKAT ANLATICISI VE ADALET SAVUNUCUSUYDU"
Usta yazar Yaşar Kemal’i ölüm yıl dönümünde anarak sözlerine başlayan Sancar, Yaşar Kemal’in “'Çakmağı yandıran kavdır, demiri dövdüren tavdır, dayan İnce Memed dayan, imdi direnecek çağdır" dizelerine yer verdi. Sancar, "Tıpkı kendisinin de söylediği gibi ‘insan bu evrende gövdesi kadar değil, yüreği kadar yer kaplar’. Yaşar Kemal’i bugün daha fazla okumalı, anlamalı ve anlatmalıyız. Çünkü o, ‘benim romanlarını okuyanlar savaş sözcüğünü ağızlarına almasınlar, insanları aşağılamasında, sömüremesinler’ diyen ve barış için emek veren bir hakikat anlatıcısı ve adalet savunucusuydu. Kim halka haksızlık ediyorsa, kim gücüne güvenerek halkı eziyorsa, kim halkı sömürüyorsa ve kim halkın mutluluğunun önüne geçiyorsa, ‘ben sanatımla ve bütün hayatımla onun karşısındayım’ diyen bir büyük bilgeydi” dedi.
ÇÖZÜM ARAYIŞLARINA BİR DARBE
Sancar, 2 Mart 1994’te Demokrasi Partisi (DEP) milletvekillerinin düşürülüp, tutuklanmasının yıl dönümü olan 2 Mart hakkında da konuştu. Sancar, 2 Mart’ın siyaset hayatında ve demokrasi tarihinde çok önemli bir kırılmanın tarihi olduğunu belirtti. Sancar, “Parlamento zemininde başlatılan çözüm arayışlarına bir darbeydi. O darbenin doğrudan hedeflerinden biri olan bugün aramızda bulunmayan değerli dostum, yoldaşımız, kardeşimiz Orhan Doğan’ı saygıyla özlemle anıyorum. Onların bıraktığı mirasa her alanda sahip çıkıyoruz. O gün DEPlilerin dokunulmazlıklarını kaldırarak Meclis’i Kürtlerden arındırmaya, kendi kimliği ile siyaset yapmak ve yaşamak isteyen Kürtlerden arındırmaya çalışanların amacı belliydi. Tıpkı bugün olduğu gibi Kürt halkının demokratik siyasal mücadelesini, barış arayışlarını ve eşit şekilde yaşam hedefini ortadan kaldırmıştı. Kürtlerin demokratik siyasetten vazgeçeceğini sanıyorlardı. Peki ne oldu? DEP’liler tutuklanıp partileri kapatıldıktan sonra aynı siyasal gelenek dalga dalga büyüdü. Her türlü gadre uğramış ama pes etmemiş bu siyasal gelenek, imkansızlıklar ve zorbalıklar içinde başladığı yolculuğunu bugün milyonlarca insanla sürdürüyor” diye belirtti.
"BİZLERİ DAHA DA BÜYÜTECEKTİR"
Sancar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugün de HDP şahsında Kürt halkının iradesini, bütün ezilenlerin sözünü boğmak isteyenlere cevabımız şudur: Dönüp tarihe iyi bakın, tarihin aynasına bakmayı bilenler bizlerin bu saldırı dalgasından, bu istibdat karanlığından daha da güçlü çıkacağımızı çok iyi göreceklerdir. İktidarın küçük ortağı yine kapatma tehditlerini dolamış ağzına. Herhalde kendilerinin yolunu açmak için tek çarelerinin olduğunu biliyorlar, o da bizi kapatmak. Ama söylüyoruz tekrar, bizi kapatma çabası onları daha küçültecek. Bizleri daha da büyütecektir. Korkmaya devam etsinler. HDP umutla, kararlılıkla inançla yürüyor. Büyüyerek bu yolu yürümeye devam edecek ve çok geç olmadan bu ülkenin yönetimine ortak olacaktır. Bunu böyle bilsinler.”
KAYYUM HAZIRLIĞI
Erzurum Karaçoban Belediyesi'ne düzenlenen operasyon hakkında da konuşan Sancar, "Eşbaşkanımız gözaltına alındı. Biliyoruz bu baskından sonra neler geliyor. Kayyım hazırlığı, farkındayız. 28 Şubat yıldönümünde darbelerle hesaplaştığını, darbenin mağduru olduğunu söyleyen iktidar, 28 Şubat iktidarından, zihniyetinden daha da zalim pratiklere imza atıyor. O nedenle 28 Şubat’ın akıbeti ne olduysa bu iktidarın da akıbeti o olacak. Bundan da hiç kimse şüphe duymasın" dedi.
"ADALET VE BARIŞ ÖZLEMİ OLAN HERKESLE BİR ARAYA GELMEYE HAZIRIZ"
Sancar, "Bazen bu sözlerimiz yanlış anlaşılıyor imdat çağrısı gibi. Özellikle demokrasi güçlerine muhalefet partilerine dostça hatırlatmak isterim bizim arayışımız bizim imdadımıza yetişin çağrısı değildir. Biz direnmeyi de biliriz, bedel ödemeyi zaten bu yola çıkarken göze aldık. HDP’ye saldırılar bu umuda ve hedefe yönelik saldırılardır. O nedenle birlikte olalım, o nedenle adaletten, demokrasiden yana derdi olan herkese sesleniyoruz bir araya gelmek için herkes ortak paydalarda çaba harcamayı sürdürsün. Bu konuda demokrasiden yana bir zerre derdi olan adalet ve barış özlemi olan herkesle bir araya gelmeye hazırız. Üzerimize düşen her türlü sorumluluğu yerine getirmeye hazırız. Görevlerimizi barış için, emek için, onur için en son noktaya kadar yerine getirmeye hazırız. Arayışımız, bu karanlık gidişata bu zulüm yönetimine hep birlikte dur deme arayışıdır. Refah içinde özgürlük içinde yaşayacağını geleceğin yolunu açma çabasıdır." diye konuştu.