Trump'tan yandaş yazara: Haber yaptığınızdan emin misiniz?
Trump görüşmeleri "samimi ve verimli" olarak nitelerken, S-400 konusunda görüşmelerin devam edeceğini söyledi.
Erdoğan ABD ile ilişkilerde "yeni bir sayfa açmak" istediklerini söyledi. Erdoğan "Sayın Başkana istenilen şartlar sağlandığı halde Patriot alabileceğimizi söyledim" dedi. Erdoğan "Türkiye ile ABD Suriye’ye barış ve istikrar getirmek için birlikte çalışabilir. ABD’nin bu amaç için en önemli müttefiki Türkiye olabilir ve olmalıdır" diye konuştu. Erdoğan sorulan soru üzerine 9 Ekim'de Trump'ın gönderdiği mektupları kendisine "takdim ettiğini" belirtti.
Trump iki ülke arasında 100 milyar dolarlık ticaret anlaşması potansiyeli olduğunu belirterek "Türkiye’nin pazarını açmasını istiyoruz, zaten bunu yapıyorlar" dedi.
Trump'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
- Çok harika, verimli bir toplantı geçirdik. Erdoğan’a Serkan Gölge’yi bıraktığı için teşekkür ederek başlamak istiyorum. Çok uzak olmayan bir gelecekte buraya geliyor olacak.
- Türkiye herkesin bildiği gibi önemli bir NATO müttefiki.
- Ekonomik ilişkilerimizin çok önemli bir potansiyeli var.
- Samimi ve verimli görüşmeler gerçekleştirdik.
- Görüştüğümüz konular arasında Suriye’deki durum var. Geçen ay Pence ve Pompeo’yu göndermiştim, Erdoğan’la görüştüler. O günkü görüşmelerede ABD ile Türkiye çok önemli işler başardılar.
- Ateşkes halen devam ediyor. Cumhurbaşkanına işbirliği için teşekkür ediyorum. Türkiye yapması gerekenleri yapmaya devam edecek. Biliyorum ki ateşkes ileriye doğru gidiyor, her ne kadar karmaşık olsa da. Yüz yılın ardından bunun başarılı olmasını isteyen çok kişi var.
- Türkiye NATO’da savunma harcamasını artırmaya devam etti. 28 ülke arasında yükümlülüklerini yerine getiren ülkelerden.
- Yakın zamanda Bağdadi öldürüldü. Türkiye belirli alanlarda çok yardımcı oldu.
- Türkiye F-35 parçaları üretiyor.
- Türkiye’nin S-400 alması bizim için çok ciddi zorluklar çıkarıyor. Bugün de konuştuk ve gelecekte de konuşacağız ve inanıyorum ki bunu çözeceğiz.
- 100 milyar dolarlık ticareti de görüştük. Bu konuda da ilerleme kaydedeceğimize inanıyorum. Şu andaki seviyenin 4 katı olur bu.
- Hedefimiz ticaret açığını kapatmak ve ilişkilerimizi devam ettirmek.
- Çin’le yapılan anlaşma da ilerlemeye devam ediyor.
- Türkiye’nin pazarını açmasını istiyoruz, zaten bunu yapıyorlar çok ciddi oranda.
- ABD-Türkiye ittifakı çok güçlü olabilir. Sadece Ortadoğu değil diğer bölgelerin barış ve güvenliği için….
- Bizim hem kişisel olarak hem de Türkiye ile çok olumlu ilişkilerimiz var ve bunları ilerletmeyi istiyoruz.
Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
- Kapsamlı ve samimi görüşmeler kaydettik.
- İşbirliğimizin derinleştirilmesi konularında hemfikiriz.
- İlişkilerimizde yeni bir sayfa açmakta kararlıyız.
- Sayın başkanla milli güvenliğimizi tehdit eden oluşumlara karşı mücadelede karşılıklı işbirliğini konuştuk.
- Şu anda 2200 civarında DEAŞ’lı elimizde tutuklu veya mahkumdur.
- Türkiye Barış Pınarı Harekatıyla PKK YPG'nin Suriye’deki ayrılıkçı gündemine ağır darbe vurmuştur.
- 17 Ekim mutabakatıyla önemli bir fırsat yakaladık.
- Son 24 saat içinde terör örgütü tarafından 19 taciz ve saldırı gerçekleşti. Buna rağmen Amerika ile mutabakatımıza bağlılığımızı sürdürüyoruz.
- Bundan rahatsızlık duyanların ilişkilerimizi bozmaya çalıştığını biliyoruz. Temsilciler Meclisi’nde 29 Ekim’de alınan kararların tam da bu amaca hizmet ettiğini bizi incittiğini sayın başkanla paylaştım.
- Türkiye ile ABD Suriye’ye barış ve istikrar getirmek için birlikte çalışabilir. ABD’nin bu amaç için en önemli müttefiki Türkiye olabilir ve olmalıdır.
- Sayın Başkan'ın güvenli bölge talebine katılıyorum ve çok çok önemli olduğuna inanıyorum.
- Hazırladığımız ve Trump'la paylaştığımız plan projeyi BM ve uluslararası toplumun desteğiyle hayata geçirirsek geri dönenlerin sayısı artacaktır. Hedefimiz ilk güvenli bölgeye 1 milyon insan yerleştirilmesi. Rakka ve Deyrzor'a da 1 milyon yerleştirilmesi halinde bu rakam 2 milyona ulaşır.
- FETÖ'nün ABD'deki mevcudiyetinin sona erdirilmesi yönündeki talebimizi ve beklentimizi bir kez daha vurguluyoruz.
- Siyasi meseleler ile ticari konuların birbirine karıştırılmaması gerektiğine inanıyoruz.
- Savunma sanayi alanındaki köklü ilişkilerimiz konusu da gündemimizdeydi. S-400 sistemi ve F-35 programı başta olmak üzere sınamaların üzerinden ancak diyalogla gelebiliriz.
- Sayın Başkana istenilen şartlar sağlandığı halde Patriot alabileceğimizi söyledim.
ERDOĞAN'A MEKTUP SORUSU
- (Erdoğan'dan "9 Ekim'deki mektuptan sonra neden harekata başladınız" sorusuna yanıt) Bu mektupları ben Sayın Başkana takdim ettim. Ferid Abdi Şahin'in muhatap alınmasını üzüntüyle karşıladım. Apo'nun manevi oğlum dediği birisidir. Böyle birisinin stratejik ortağımız tarafından bu şekilde karşılanması bizi üzmüştür. Aynı şekilde bu şahıs Rusya tarafından da böyle karşılanmıştır. Bu konuda hassasiyetimiz devam ediyor. Bunlarla ilgili de belgeyi verdim. Hatta CIA'in bu şahsın terörist olduğu ile ilgili belgeyi de sayın Başkana takdim ettik. Gelen mektubu da kendilerine yine aynı şekilde verdik.
TRUMP: KÜRTLERLE HARİKA İLİŞKİLERİMİZ VAR
Trump: Bizim Kürtlerle ilişkilerimiz gayet iyi, harika. Bence Sayın Cumhurbaşkanının da Kürtlerle ilişkisi gayet iyi.
Erdoğan: Bizim Kürtlerle bir sorunumuz yok, sorunumuz teröristlerle. Esed'in Kuzey Suriye'deki Kürtleri kabul etmediği dönemde ben Esed'e pasaportları ver demişimdir. Benim parlamentoda 50'ye yakın Kürt milletvekilim var.
TRUMP HİLAL KAPLAN'A: 'HABER YAPTIĞINIZDAN EMİN MİSİNİZ'
Basın toplantısından dikkat çekici bir an da Sabah'tan Hilal Kaplan'a Trump'ın "Haber yaptığınızdan emin misiniz?" sorusu oldu. Kendisine ikinci soruyu soracak gazeteciyi Erdoğan'ın seçmesini isteyen Trump, Erdoğan'ın "Hilal Hanım buyursun" demesinin ardından "Sadece dostane muhabirler görmek istiyoruz" dedi. Trump daha sonra Kaplan'dan Erdoğan'a soru yöneltmesini istedi ve "Aynı muhabir. Haber yaptığınızdan, o soruyla Türkiye adına çalışmadığınızdan emin misiniz?” dedi.
Trump ABD'li gazetecilerin hakkındaki azil soruşturması sorusuna sinirlenerek "Cadı avından mı bahsediyorsunuz?" dedi ve Temsilciler Meclisi'nde süren oturumların 1 dakikasını bile izlemediğini söyledi.?"
