Tamince'nin otelinde şüpheli şekilde yaşamını yitirmişti: Acılı aileden Erdoğan'a Tamince çağrısı
Tekirdağ Anadolu Otelcilik ve Turizm Lisesi 3’üncü sınıf öğrencisi 16 yaşındaki Burak Oğraş, ismi FETÖ soruşturmalarında da geçen Fettah Tamince’ye ait Antalya Rixos Lares Hotel’de okulunun 5 aylık zorunlu stajını yapmak için 2011'in yaz döneminde Antalya'ya gitti. 26 arkadaşıyla birlikte staj yapan Oğraş, stajın bitimine 15 gün kala 9 Eylül 2011'de otelin tahsis ettiği Famili Pansiyon adlı lojmanın önünde yer alan ve içinde su olmayan havuzda şüpheli bir şekilde ölü bulundu. Oğraş'in ölümü 2011'de kayıtlara “şüpheli ölüm” olarak geçti. İki ay sonra ise "kasten öldürme" olarak devam etti. Ulusal Kriminal Bürosu “Oğraş intihar etmemiş, başkası tarafından aşağı düşürülmüştür” tespitinde bulundu. Adli Tıp Kurumu'na göre de Oğraş'ın vücudunda tespit edilen çok sayıda yara ve hasarın, düşme sonucu oluşmasının mümkün olmayacağı tespit edildi. Baba Murat Oğraş'a (58) göre de çocukları dövüldü ve 2.5 katlı pansiyonun çatısından atılarak öldürüldü. Şüpheli ölümü hakkında "Daimi arama kararı" bulunan Oğraş'ın soruşturması 2011’den bu yana bitirilmediği için hâlâ bir iddianame hazırlanmadı.
Bitmeyen soruşturma
Olayın gerçekleştiği dönemde savcı Ümit Yaşar Özdemir tarafından başlatılan soruşturma, Özdemir'in emekli olmasıyla savcı Haki Çeliker'e devrildi. Baba Oğraş'a göre Özdemir'e Tamince tarafından baskı yapıldığı için harekete geçmedi ve Özdemir de dosyayı dahi açmadan emekli oldu. Savcı Çeliker'in ise ilk etapta bir şeyler yapmaya çalıştığını ama daha sonra onun da Tamince tarafından durdurulğunu söylüyor.
Baba Oğraş, savcı Çeliker'in kendisine, "Polise yazılı ve sözlü olarak verdiğim talimatların hiçbirini yaptıramıyorum" dediğini ve bunu da BİMER'e yaptığı başvuruda dile getirdi. Önemli bir delil olabileceği belirtilen Oğraş'ın telefonu da hâlâ kayıp. İlk günden beri dosyanın kapatılmak istenildiğini vurgulayan baba Oğraş'ın çabası sonucunda Oğraş ile staj yapan ve 2014'te tespit edilen 4 öğrenci ile birlikte soruşturmada şüpheli sayısı 6'ya çıktı. Baba Oğraş göre, 2’si otel çalışanı olmak üzere 6 şüpheli hakkında önce takipsizlik kararı veren savcının daha sonra ise mücadeleleri sonucunda verdiği takipsizlik kararını kaldırtmak için Adalet Bakanlığı’na "kamu yararına bu kişilerle ilgili takipsizliklerin kaldırılması gerekmektedir" şeklinde görüş bildirdi. Yine baba Oğraş'a göre dosyada Tamince ve Rixos Otel'in ismi olduğu için bakanlık hiçbir gerekçe göstermeden başvuruyu reddetti.
Tamince baskısı
Savcı Çeliker, son olarak 2020'de olayın yaşandığı dönemde 43 yaşında olmasına rağmen 16 yaşındaki öğrencilerle aynı lojmanda kalan şüphelilerden Fedayi Pusta ve C.A. yeniden ifadeye çağırdı. Tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilen Pusta adli kontrol şartıyla serbest bırakılırken C.A.’nın ise yurtdışında olduğu ortaya çıktı. 2021 de ise olayın yaşandığı dönemde pansiyona yakın bir noktada ikamet ettiğini belirten S.B. isimli yurttaşın verdiği ifade ile cinayete ilişkin iddiaları da güçlendirdi. Baba Oğraş, dosyada oğlunun katillerinin belli olmasına rağmen faili meçhul gibi gösterildiğini belirterek Tamince'nin ülkeyi yönetenlerle ilişkisi olduğu için savcı başta olmak üzere yetkililerin Tamince baskısından dolayı hiçbir şey yapmadığını vurguluyor.
56 şikayet
Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı Faili Meçhul Cinayet Suçları Soruşturma Bürosu'nun baktığı dosyada bugüne kadar görevli tüm hakim, savcı ve emniyet mensuplarının FETÖ bağlantısı ve Tamince ile ilişkileri, mal varlıklarının araştırılmasını isteyen baba Oğraş, şu ana kadar olayda görevli olan tüm yetkilileri CİMER, HSYK, başta olmak üzere ‘görevi kasten kullanmaktan’ şikayette bulunduğunu açıkladı. Baba Oğraş, 56 şikayette bulunmasına rağmen hiçbir gelişmenin olmadığını vurguladı.
Emniyet'ten Rixos direktörlüğüne
Baba Oğraş, dönemin Antalya İl Emniyet Müdürü Ali Yılmaz ile oğlunun ölümüyle ilgili soruşturmayı yürüten eski Antalya İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi Amiri Nurullah Güler'in delilleri karartılmasına yardım ettiğini ve olaya ilişkin soruşturmanın etkin yürütülmesini engellediğini belirti. Baba Oğraş, Yılmaz ile görüşmek istediğini ama Yılmaz görüşme teklifini her zaman reddettiğini kaydetti. Baba Oğraş'a göre oğlunun ölümünün ardından yaklaşık bir yıl sonra Yılmaz, emekli olup Rixos Otelleri yönetim kurulu direktörü oldu. Yılmaz, 2019'da ise 'FETÖ silahlı terör örgütüne üye olmak'tan gözaltına alındı. Yılmaz'ın geçen sene ise rütbesi alındı, kimlik ve silahına el konularak, emniyet müdürlüklerinin sosyal tesislerine girişi yasaklandı. Yılmaz'ın şu an Antalya'da 25 milyon TL değerinde bir villaya sahip olduğunu belirten baba Oğraş, "Kendi menfaati için oğlumun cinayetinin etkin soruşturmasına engel oldular" diyor.
Cezaevinde
Güler’in ise 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminden sonra "FETÖ silahlı terör örgütüne üye olmak"tan tutuklanarak 19 yıl hapis cezasına çarptırıldığı kaydedildi. Baba oğlunun ölümünü soruşturan dönemin Antalya İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi'ne bağlı Cinayet Büro Amiri Turan Deniz ise olaydan 20 gün sonra Antalya'dan Van'a gönderildiğini anımsattı. Baba Oğraş, Yılmaz ve Güler'in Tamince'ye olayı kapatacaklarına yönelik söz verdiklerini ama müdahaleleri sonucunda bunu engellediklerini kaydetti.
FETÖ soruşturmaları
AKP’ye yakınlığıyla bilinen Tamince, bir röportajında 2012'de Uluslararası Antalya Üniversitesi'ni "Gülen Cemaati'nin isteğiyle kurduğunu" belirterek, 17-25 Aralık'tan sonra değiştiğini ve cemaatten desteğini çektiğini ifade etti. Tamince'nin yargılandığı FETÖ davasında Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanı Metin Kıratlı'nın avukat eşi Gülçin Kıratlı savundu. Tamince hakkında yürütülen FETÖ soruşturmasından takipsizlik kararı almış bu durum tepkilere neden olmuştu. Tamince hakkında şu ana kadar FETÖ’den dört soruşturma ve bir dava açıldı, takipsizlik ve beraat kararları verildi.
'Para teklif edildi'
Baba Oğraş, 2011'de oğlunun ölümünden hemen sonra evine gelen kişilerin basında otelin isminin kullanılmaması karşılığında bir milyon TL teklif ettiğini belirtti. Bunu savcıya bildirdiğini ama savcının bu kişiler hakkında takipsizlik kararı verdiğini kaydetti. Baba Oğraş, Tamince'nin kendisini Twitter'dan engelledikten sonra 2021'de kendisine Linkedn üzerinden mesaj attığını oğlununun ölümünden ancak 10 yıl sonra Tamince ile ilk kez görüşme yaptığını söyledi. Avukatları önünde bu sefer Tamince tarafından para teklifi aldığını belirten Oğraş, ayrıca Tamince'nin görüşmede ülkede birçok kişinin kendisine 16 yaşında bir çocuğun cinayetini örtbas etmişim gibi baktığını söylediğini belirtti.
Babaya dava
Tamince 2021'de baba Oğraş hakkında "huzur ve sükûnu bozma" ile "hakaret" suçlarından suç duyurusunda bulundu. Soruşturma sonucunda açılan davanın ilk duruşması Antalya 6. Asliye Ceza Mahkemesi'nde 1 Kasım saat 09.30'da görülecek. Oğlumun katledilmesine ilişkin yürütülen soruşturma davaya dönüşmezken Tamince’nin şikayetinin hemen davaya dönüştüğünü vurgulayan baba Oğraş, dosya içeriğine ilişkin ise, "Tamince’nin zammında Gülen hakkında 'İdolüm’ dediğini sosyal medya da paylaşmam. Başka da bir şey yok" dedi.
'Adalettin katletmesinden kaynaklanıyor'
Oğraş bugün yaşasaydı 23 Eylül’de 27 yaşına girecekti. "Oğlumu meslek edinsin diye zorunlu olan staja gönderdim ama bana adli tıptan oğlumun soğuk bedenini verdiler" diyen baba Oğraş, "Adalet mücadelesi vermekten 11 yıldır Burak'ın yassını tutamadık. Hala acımızı yaşayamıyoruz. Kelimelerle anlatmak mümkün değil. Adalet sağlansın istiyoruz. Başka da bir şey istemiyoruz. Türkiye’de adalet arayışında olan o kadar insan var ki... Ekonomiden siyasetine şu an her şeyin ters gitmesinin sebebi adalettin katletmesinden kaynaklanıyor. Adalete en ufak bir inancım kalmadı. Ama adalet sağlanması için her gün bir şeyler yapacağım. Ölene kadar oğlum için adalet mücadelem devam edecek" ifadelerini kullandı.
Erdoğan'a çağrı
Tamince'ye "Eğer biraz vicdanı varsa avukatları harekete geçirsin, oğlumun katillerinin adalet önünde hesap vermesi için talimat versin" diye seslenen baba Oğraş, Cumhurbaşkanı Erdoğan için de, "Tamince'yi en iyi tanıyanlardan biri. Talimat versin. Savcı, polis harekete geçsin. Talimat bekliyorlar. Oğlumun katilleri adalet önünde hesap versin" çağrısında bulundu.