Suat Toktaş dahil 5 gazeteci beraat etti: Tahliyeye ilk yorum geldi
İmamoğlu'nun ifşa ettiği bilirkişiye cevap hakkı tanınan yayın nedeniyle Halk TV'de 5 gazeteci için açılan davanın ilk duruşması görüldü.
Halk'ın gazetecilerine açılan bilirkişi davasında ilk duruşmada karar açıklandı.
SUAT TOKTAŞ DAHİL 5 GAZETECİ BERAAT ETTİ
Halk TV’de sanık kürsüsünde olan 5 gazeteciye “Yargı Görevi Yapanı Etkileme” suçundan beraat verildi.
“Kişiler Arasındaki Aleni Olmayan Konuşmaları Kayıt Etmek” suçu dava şartı olmadığından dosya uzlaştırma bürosuna gönderildi.
Suat Toktaş, 34 gün tutukluluğun ardından beraat kararıyla tahliye olacak.

TAHLİYEYE İLK YORUM GELDİ
Bilirkişi davasında beraat kararlarının ardından Suat Toktaş'ın tahliyesi sevinçle karşılandı. Gazeteciliğin beraat ettiği kararı davanın tarafları değerlendirdi.
İzleyicilere destekleri için teşekkürlerini sunan Halk TV Yönetim Kurulu Başkanı Cafer Mahiroğlu " Bu olay yaşandığında iki şey söylemiştim. Bir tanesi "Sol yanım içeride kaldı" demiştim. İkincisi ise "Türk adaleti adına üzülüyorum" demiştim. Türk adaletinin işlediğini görmüş olmak beni ayrıca mutlu etti" dedi.
Halk TV Yönetim Kurulu Başkanı Cafer Mahiroğlu'ndan (@cafermahiroglu) Halk'ın gazetecilerine beraate ilk yorum
— Halk TV (@halktvcomtr) March 4, 2025
????️ Biz her zaman gazeteciliğin ve haberin peşinde koştuk. Dün de öyleydi bugün de öyle olacak yarın da öyle olacak.
????️ Doğru bildiğimizin dışında hiçbir şey… https://t.co/b56a76CTWZ pic.twitter.com/3KNuB7zwME
Mahiroğlu şunları söyledi:
Öncelikle izleyicilerimize minnettarız. Teşekkürlerimi sunuyorum. Bizi hiçbir zaman yalnız bırakmadılar. Özellikle bu süreçte yanımızda dimdik durdular ve bunu bize her türlü hissettirdiler.
Ben İngiltere'deydim bu olay yaşandığında iki şey söylemiştim. Bir tanesi "Sol yanım içeride kaldı" demiştim. İkincisi ise "Türk adaleti adına üzülüyorum" demiştim.
Bugün burada yaşadığımız, bu son olayla ilgili, halen Türk adaletinin işlediğini görmüş olmak beni ayrıca mutlu etti. Bundan dolayı teşekkürlerimi sunuyorum.
Gazetecilik kazandı. Bundan sonra biz bildiğimiz yolda aynı şekilde devam edeceğiz. Çünkü hiçbir şekilde biz yanlış bir şey yapmadık. Biz her zaman gazeteciliğin ve haberin peşinde koştuk. Dün de öyleydi bugün de öyle olacak yarın da öyle olacak.
Doğru bildiğimizin dışında hiçbir şey yapmayacağız.
Ben çok mutluyum arkadaşlarımız da aynı şekilde ifade etti. Teşekkür ediyorum. İnşallah bundan birkaç saat sonra Suat'la kucaklaşacağız ve kaldığımız yerde yolumuza devam edeceğiz. Teşekkür ediyorum.
Bilirkişi davasında gözaltına alınan isimlerden Halk TV Haber Müdürü Serhan Asker şöyle konuştu:
Gazetecilik kazandı. Gerçekten biz 34 gündür Suat'ın hasretini çekiyorduk. Suat'la da bugün kucaklaştık. Cezaevine götürüldü ama işlemleri bitirilip o da özgürlüğüne kavuşacak. Dediğim gibi gazetecilik kazandı ve bu ülkenin, bu güzel halkı arkamızda olduğu sürece biz hiçbir şeyden korkmayız.
Suat bugün özgürlüğüne kavuştuğu için iki kızıyla kucaklaştı. İki kızıyla kucaklaşabildi sınırlı bir durumda da olsa. Ona çok sevindim. Bir babayla eşinin çocuklarının, kızlarının kavuşması çok anlamlıydı. Çok mutluyum bundan sonra yolumuza devam edeceğiz. Yine gerçeklerin peşinde koşmaya devam edeceğiz.
"Suçsuzuz biz" dedik. Ama ben dedim "Sabah annemle babamla helalleştim". Son savunmada, 34 gün Suat yattı.
Duruşmada yaşananları aktaran Halk TV yazarı İsmail Saymaz şunları anlattı:
Ben duruşmayı izlerken kendimi birden böyle iletişim fakültesinde 1. 2. sınıfta eee bulmuşum gibi hissettim. Temel gazetecilik dersindeymişiz de gazeteci bir haberi nasıl toplar? Nasıl röportaj yapar? Nasıl yazar ve yayına aktarır? Sanki bunlar hakkında hoca bize bir şeyler anlatıyormuş.
Mesleği akademik olarak aktarıyormuş gibi hissettim. Arkadaşlarımız herhangi bir suçu işleyip işlemediklerine dair açıklama yapmıyorlardı. Biz gazetecilik yaptık ve gazetecilik böyle yapılır diye anlatıyorlardı.
Bilirkişiyi neden aradıklarını, daha doğrusu İmamoğlu'nun, İstanbul'u yöneten, Türkiye'nin Cumhurbaşkanı adaylığında adı geçen İmamoğlu'nun ismini ortaya attığı, bilirkişiye ulaşmanın bir gazetecilik görevi olduğunu, bilirkişiye muhabirin Barış'ın kendisini tanıtarak telefon açtığını, telefon açıp kendisini tanıttığını ve onunla bir söyleşi gerçekleştirdiğini, daha sonra bunu televizyona gönderdiğini ve yayınladıklarını anlatıyordu.
Dolayısıyla yani bir haber toplama süreci ve yayınlama sürecine dair ben hani okullu olduğum için mesleği yaptığım için bilgi sahibiydim ama sanki Hakim Bey'le Savcı Bey'i brife ediyorlardı, öyle hissettim.
Her ne kadar Savcı Bey Suat abinin tutukluluğunun devamını, sanıklara ceza verilmesini istediyse de Mahkeme Başkanı çok adil davrandı.
Mahkeme başkanı yargılama boyunca da arkadaşlarımızın sözlerine müdahale etmedi. Arkadaşlarımızın kendilerini savunma hakkını kısıtlamadı. Bir Türk hakimin alması gereken tutumu aldı ve yargılama sonucunda arkadaşlarımızın beraatine karar verdi; Suat abinin tahliyesine karar verdi.
Maalesef siyasallaşmış yargısal eylemlerin hedefi haline geldiler. Ya gözaltına alındılar ya tutuklandılar ya da yargılanıyorlar. Uzun zamandır iyi haber almamıştık. Bugün salonda hemen herkes kararı alkışlarla karşıladı ve hepsi herkesin gözünden ilk kez sevindiği için gözyaşı döküldü.
Gözaltına alınan isimlerden Halk TV moderatörü Seda Selek basın özgürlüğüne dikkat çekerek şunları aktardı:
Duygularım biraz karışık. Buraya gelirken aslında rahattım. Fakat duruşma sırasında artık sonlara da doğru Savcı'nın mütalaasıyla birlikte hepimizde bir gerilim oldu.
Bir stres yaşadık. Fakat nihayetinde bugün çıkan karar Suat Toktaş'ın serbest bırakılması, tahliye edilecek olması, bizim tutuksuz yargılamamızın adli kontrol şartlarımızın da nispeten esnetilerek..
Haftada bir imza vermeye gidiyordum. Bu karar kalktı ama yurt dışı çıkış yasağı devam ediyor.
Bu olması gereken bir karardı. Bugünkü duruşmadan çıkması gereken bir karardı ama aslında bütününe baktığınızda bu sürecin hiç yaşanmaması gerekiyordu. Keşke olmasaydı.
Sadece bizler için söylemiyorum bunu. Bizden önce yargılanan, haberlerine sansür getirilen, yasaklanan, yargılanan, cezalandırılan tüm gazeteciler için ve bundan sonra bizden sonra da olabilecekler için demokratik ve özgür bir ülke ancak özgür basınla mümkündür.
O yüzden ne kadar tekrar da olsa ne kadar klişe de olsa biz gazetecilik yargılanmamalı demeye bunu haykırmaya devam edeceğiz.
Avukat Sebla Başarır dava sürecine hazırlığı ve beraat kararını değerlendirdi:
Tutuklamayla başlayan süreçle bir aydan beri bu dosya üzerinde ciddi bir çalışma yaptık. Susma hakkımızı kullandık bir sürü usulsüzlüğü tespit ettik.
Sizler gibi güçlü bir kanal varken ekrana çıkıp bağırıp çağırıp bunların hep usulsüzlüklerini anlatabilirdik bunu yapmadık. Her zaman hukuk çerçevesinde haklarımızı savunmanın derdindeydik. Bugün de derdimizi anlattık. Hukuka aykırı, ceza usulünü katleden bir soruşturma yaşanmıştı. Bu usulsüzlükleri de burada anlattık.
Türk Ceza Kanunu'nda şikayete tabi bir suçtan müvekkil hakkında bir şikayet olmamasına rağmen hatta uzlaştırmaya bile tabi suçtan Suat abi tutuklandı. Bir ay boyunca tutuklandı.
Artık sevk maddesi 277'nci madde olan bilirkişiyi etkilemeye teşebbüs suçundan sebeple bir aydan beri tutukluydu. Ama kanun maddesine bakıldığı zaman bilirkişinin etkilenebileceği bir dava dosyası mevcut değildi. Bütün bunları biz duruşma aşamasında anlattık. Doğru karar verildi. Aslında 133'üncü maddeden de beraat kararı verilmesini bekliyorduk.
Zira burada bir gazetecilik yapıldı. Basın özgürlüğünü çerçevesinde burada bir ses kaydından bahsediliyor ama bu ses kaydı aslında tamamen gazetecilik faaliyeti amacıyla kamuoyunu aydınlatmak amacıyla yayınlanmış bir ses kaydıydı. Dolayısıyla basın özgürlüğü çerçevesinde değerlendirilmesi gerekirdi. Ama yine mutluyuz. Hakkımızı sonuna kadar savunacağız. Teşekkür ediyorum.