ÖSYM'ye bir tepki de Kamu Denetçiliği Kurumu'ndan
Üniversite yerleştirme sonuçlarını yanlış açıklayan ÖSYM’ye bir tepki de Kamu Denetçiliği Kurumu’ndan geldi. Başkan Şeref Malkoç, “ÖSYM’nin pardon demeye hakkı yok, YÖK ile birlikte çözüm üretmeli” dedi.
Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM), 2017 ÖSYS’de ikinci kez yanlış hesaplama yaparak özür diledi ancak tepkiler devam ediyor. 12 Ağustos’ta açıklama yapan ÖSYM, 8 Ağustos’ta duyurulan aday yerleştirmelerinde ek puan kullanılabilecek tercihlerde ‘ek puansız yerleştirme puanları’nın dikkate alındığını tespit ettiklerini belirtmişti. Yapılan güncellemeyle 1.110 adayın ilan edilen yerleştirmesi değişmiş, 1.628 aday daha önce bir programa girmemişken yerleşir duruma gelmiş, bir yeri kazandığı duyurulan 1.499 aday ise yeni durumda herhangi bir bölüme yerleşememişti.
Farklı kesimlerden bazı öğrencilerin mağdur olduğuna yönelik eleştiriler yapılırken Kamu Denetçiliği Kurumu (KDK) Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç şöyle konuştu: “ÖSYM, birçok sınavı bugüne kadar başarılı biçimde yaptı. Bu konuda daha titiz davranmaları gerekir. 1110 adayın yeri değişti demek adaylar ve aileleri için hayati önemde. Kamu Denetçiliği Kurumu olarak hak arama kültürünün yaygınlaşmasına, iyi yönetim sisteminin işletilmesine gayret ediyoruz.
TELAFİ ETMEK GEREKİYOR
Çocukların geleceğini ilgilendiren başarılı sınavlar yapan bir kurumda çalışanların ‘pardon’ deme özgürlükleri, hakları yok. ÖSYM’nin YÖK ile birlikte kendi içlerinde bir formül bulmasını umuyorum. Mahkemeye gerek kalmadan çözülmesi gerekir. ÖSYM’nin yanlışlık yapmışsa çözme imkânı var. Bu kamu gücünün titiz kullanılması durumu. Umut ediyorum ki sorun çözülsün, mağduriyetler giderilsin. 17-18 yaşındaki yavruların moralleri etkilenmesin. Biz resen bir çalışma yapamıyoruz. Müracaat gelirse hareket ediyoruz. Yanlışlığı telafi etmek gerekiyor.”
ÖSYM'NİN HATASI MECLİS GÜNDEMİNDE
CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ve bağımsız milletvekili Aylin Nazlıaka, Başbakan Binali Yıldırım’ın yanıtlaması için soru önergesi verdi. “Hatalı yerleştirme yapılan programların yüzde 99’unun ilahiyat olmasının gerekçesi ne?” ifadesinin yer aldığı Tanrıkulu’nun soru önergesinde özetle şunlar soruldu: “Bir programa yerleştiği ilan edilen 1.499 adayın yeni durumda bir programa yerleşemediği göz önüne alındığında, mağduriyet nasıl giderilecek? ÖSYM’nin iki kere üst üste yerleştirme sonuçlarında hata yaparak daha önce benzeri görülmemiş mağduriyet ve skandal sonuçlara yol açmasıyla ilgili ne tür işlemler yapılacak? Öğrencilerin şaibelerle mağdur edilmemesi hususunda MEB ivedi somut çözüm sunacak mı? İlgililer hakkında soruşturma açılacak mı? Hak ihlalleri yapanlar görevden alınacak mı?”
TBMM Eğitim Komisyonu üyesi CHP’li Ceyhun İrgil de araştırma önergesiyle, “Nasıl olsa sınırlı sayıda çocuğu ilgilendiriyor denilerek bu hatanın üzerine gidilmemesi yanlış olur. Eğer birileri özellikle sisteme girip müdahalede bulunduysa bu saptanmalı. Kuşku duymamak zor; bilgisayar 1.500 çocuk için mi hata yaptı?” dedi.
