Kemal Kılıçdaroğlu: 24 Haziran gecesi iyi bir sınav vermedik

Kemal Kılıçdaroğlu: 24 Haziran gecesi iyi bir sınav vermedik
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 24 Haziran gecesine dair açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu, “Biz 24 Haziran gecesinde iyi bir sınav vermedik, bunu açıklıkla kabul etmek lazım

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 24 Haziran gecesine dair açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu, “Biz 24 Haziran gecesinde iyi bir sınav vermedik, bunu açıklıkla kabul etmek lazım. Keşke 24 Haziran akşamı iyi bir sınav verebilseydik bu küskünlük de olmasaydı. Eğer bir kusur ve kabahat varsa o kusur ve kabahat bizim” dedi. Küskün seçmenlerle ilgili, “Seçmen kırgınsa mutlaka haklı tarafı vardır” yorumunu yapan Kılıçdaroğlu, “Kızgınlıkta haklılar ama sandığa gitmemek AKP'ye oy vermek anlamına gelir” açıklamasını yaptı.

Gazete Duvar’dan Özlem Akarsu Çelik’in sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu,  “AK Parti-MHP yerel seçime de birlikte hazırlanıyor. Muhalefet partileri ise CHP'nin tutumunu görmek için bekliyor. Bir yanda muhalefette nasıl bir ittifak yapılacağı sorusu diğer yanda da küskün seçmen gerçeği var. 24 Haziran'ın küskün seçmeni nasıl ikna edilecek?” sorusuna “Küskün seçmene şunu söylerim, seçmeni suçlamak gibi bir lüksümüz yoktur. Küskün demeyelim de kırgın, diyelim. Seçmen kırgınsa mutlaka haklı tarafı vardır. Dönüp kendimizi buradan sorgulamamız gerekiyor. Biz 24 Haziran gecesinde iyi bir sınav vermedik, bunu açıklıkla kabul etmek lazım. Keşke 24 Haziran akşamı iyi bir sınav verebilseydik bu küskünlük de olmasaydı. Eğer bir kusur ve kabahat varsa o kusur ve kabahat bizim” yanıtını verdi

"O DEFTERİ KAPATMAK İSTİYORUM"

Kılıçdaroğlu, “Hem parti hem de partinizin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce de mi kusurluydu o akşam?” sorusunu ise “Ona da girmek istemiyorum. O defteri kapatmak istiyorum.” diyerek yanıtladı

"SANDIĞA GİTMEMEK AKP'YE OY VERMEK ANLAMINA GELİR"

‘Yerel seçimde sandığa gitmeyeceğim' diyen kırgın seçmene seslenen CHP Lideri “Bir kızgınlık var, doğru. Kızgınlıkta haklılar ama sandığa gitmemek AKP'ye oy vermek anlamına gelir. Bu gerçeğin de unutulmaması lazım. Ben bunu Parti Meclisi'nde söyledim ama çarpıtılarak yansıtıldı medyaya. (Kılıçdaroğlu, ağustos sonunda yapılan PM'de, küskün CHP seçmeninin yerel seçimi boykot edeceği konusu açıldığında “Neymiş, küskünler seçimi boykot edecekmiş. Böyle düşünenler boykot edeceğine gitsin doğrudan AKP'ye oy versin” dediği yönündeki haberleri kastediyor. ÖAÇ) Sandığa herkesin gitmesi lazım. Adaylar belirlenmeden bu kızgınlıklar tam anlamıyla giderilebilir mi? Hayır. Adaylar ortaya çıkacak, seçmen ister kırgın olsun ister olmasın adayı görecek. Adayın niteliklerine bakacak; kente nasıl bakıyor, kentin geleceğine yönelik yaklaşımı nasıl, görecek. Kentin geleceğini nasıl planlıyor vb. vaatlerine bakacak, ona göre karar verecek ve sandığa gidip oy kullanacaktır, buna inanıyorum. Bu ülkenin vatanseverlerinin, demokrasiden yana olanlarının sandığa gitmemek gibi bir lüksleri olacağını sanmıyorum.” diye konuştu.

‘YEREL SEÇİMDE DİĞER PARTİLERLE DİRSEK TEMASI KURABİLİRSİNİZ'

CHP'den HDP'ye veya İYİ Parti'ye giden oyların yerel seçimde tekrar CHP’ye döneceği yorumlarına da değinen Kılıçdaroğlu, şu değerlendirmede bulundu: “Böyle bir öngörü bence yanlış çünkü yerel seçimlerin kendine göre özelliği var. Yerel seçimlerde parti kimliklerinden çok aday kimliği öne çıkar. Kente en iyi hizmeti kim sunar? Dolayısıyla halk buradan yola çıkarak birleşir. Yani bir parti, örneğin biz çok iyi bir aday çıkarırsak genel seçimlerde diğer partilere oy veren seçmen de kenti yönetmek üzere ona oy verebilir. Yerel seçimlerde genel seçimlerde olduğu gibi katı, keskin bir ittifak doğası gereği söz konusu olmaz.

Biz, tüm siyasi partilerin seçmenlerinden oy alabilecek özelliklere sahip adaylarla seçimlere gireceğiz. AK Parti, MHP, İYİ Parti, Saadet, HDP seçmeni de bizim adaylarımıza baktığında siyasi tercihini bir kenara bırakacak ve “CHP'nin adayı seçildiği an itibariyle tüm beldenin, ilçenin, ilin belediye başkanı olacak nitelikte bir isimdir. Partizanlık yapmayacak, kenti rantçı anlayışa teslim etmeyecek, kadınları, gençleri ve çocukları önceleyen bir hizmet anlayışında olacak, yandaşlık yapmayacak, kendisine oy versin/vermesin kentin tüm sakinlerine eşit olarak hizmet götürecek” diyecek ve gönül rahatlığıyla CHP'nin adayına oy verecek, göreceksiniz bunu. Özetle biz özellikle yerel seçimler konusunda tüm siyasi partilerin seçmenlerinden oy alan bir aday konusunda hassasiyet göstereceğiz.”

‘YEREL SEÇİMDE PARTİLERİN İTTİFAKI YOK, SEÇMENLERİN İTTİFAKI VAR'

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu “Yerel seçimlerde ittifak konusunu kimsenin gündeme getireceğini zannetmiyorum ama ‘dirsek teması' olur” sözleri hatırlatılan Kemal Kılıçdaroğlu, “Doğru bir ifade. Genel seçimlerde ittifak hukuki bir alt yapıya bağlı, yasası var ama yerelde ittifak yasa dışı bir olay. Ancak dirsek teması kurabilirsiniz. Bu da büyük ölçüde illerde olur. Gerekirse, “Biz, şöyle bir aday çıkarıyoruz, belediye meclis üyelerimiz şunlar…” denilir, diğer siyasi partilerin seçmenlerinin karşısına öyle çıkılır. Dediğim gibi yerelin kendi atmosferinde çözülmesi gereken bir olay.

O süreç büyük ölçüde kendiliğinden olacaktır ya da büyükşehir, il, ilçe belediye başkan adayının tutumuna bağlı olacaktır. Aday, doğal olarak herkese gidecek, herkesten oy talep edecektir. Partilere değil seçmen kitlesine gidecek, “Ben bu kenti alacağım, şu yatırımları yapacağım ve kenti şu noktaya getireceğim” diyecektir. Partilerin ittifakı yok, burada seçmenlerin ittifakı var. Bu ne dersek diyelim, siyasetin bir gerçeği.” diye konuştu.

Kaynak: Gazete Duvar/Özlem Akarsu Çelik