'2 bin lira ve altındaki borçları tasfiye ediyoruz'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Beştepe'de toplanan kabine toplantısı sona erdi. Erdoğan toplantı sonrası "Vatandaşlarımızın bir kısmının icra takibine uğramasına yol açan 2 bin lira ve altındaki borçlarını tasfiye ediyoruz" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan" 15 Ağustos tarihinden önce icra takibi başlatılmış 2000 lira ve altındaki borçların tasfiyesini sağlıyoruz. Geçtiğimiz yıl başlattığımız doğalgaz desteğini devam ettireceğiz. 5 Eylül itibarıyla başvurular başlayacak." diye konuştu.

Erdoğan toplantının ardından yaptığı açıklamada " Yunanistan ne siyasi, ne ekonomik ne askeri bakımından bizim dengimiz olmadığı için muhatabımız da değildir. Her yıl olduğu gibi 1 Eylül'de adli yıl açılış törenini gerçekleştirdik." dedi.

Erdoğan büyüme rakamlarına ilişkin olarak da "Yatırım, istihdam, üretim, ihracat, cari fazlayla büyüme esasına dayanan Türkiye Ekonomi Programına uygun devam ettiğimizin işaretidir." diye konuştu.

15 Ağustos'tan önce icra takibine alınanlar için geçerli

Erdoğan, “Vatandaşlarımızın bir kısmının icra takibine uğramasına yol açan 2 bin lira ve altındaki borçları tasfiye ediyoruz. Buna göre 15 Ağustos 2022 tarihinden önce icra takibi başlatılmış 2 bin lira ve altındaki alacakların gider gösterilerek vergiden düşürülmesini ve tasfiyesini sağlıyoruz. Varlık yönetim şirketlerine devredilmiş alacaklar da buna dahildir. Yaklaşık 10 milyon dosya ve 5,5 milyon vatandaşımız icra takibinden kurtulmuş olacaktır” diye konuştu. Erdoğan ayrıca, “Türkiye olarak, yılbaşından sonra ülkemizdeki enflasyonun hızla bir şekilde inişine şahitlik edeceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, iki haftalık aranın ardından bugün yapılan kabine toplantısı sonrasında aldıkları kararlara ilişkin açıklama yaptı. Erdoğan şunları söyledi:

ŞANGAY BEŞLİSİ VE BM GENEL KURULU TOPLANTILARI

“Son dönemde gerginliklerin arttığı bir coğrafyada kalkınmanın, hakkaniyetinin temsilcisi Türkiye olarak üzerimize düşen görevleri yerine getirmeyi sürdürüyoruz. Önümüzdeki hafta Özbekistan’da Şangay Beşlisi’nin toplantısına iştirak ederek ülkemizi hak ve menfaatlerini Orta ve Doğu Asya coğrafyalarında geliştirmenin yollarını arayacağız. Bir sonraki hafta da BM Genel Kurulu’na katılarak hem dünya ve bölge gündemine dair görüşlerimizi dile getirecek hem de çok sayıda toplantı ve görüşme yapacağız. Türkiye’nin bölgesinde ve dünyada artan gücü etkisi ve sorumlulukları bize ufkumuzu sürekli genişletmemiz, ilişkilerimizi çeşitlendirmemiz, fırsatlarımızı değerlendirmemiz gerektiğini söylüyor. Bunun için ve ülke için de siyasetten ekonomiye her alanda hedeflerimize sıkı sarılmamız hem de küresel gelişmeleri kendi lehimize yönlendirmemiz gerekiyor.

Geçtiğimiz hafta açıklanan 2022 ikinci çeyrek büyüme rakamları Türk ekonomisinin yükselişine devam ettiğini göstermiştir. Hiç şüphesiz, bu kendi kendine ortaya çıkan bir başarı değildir. Bu tablo; yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla ile büyüme esasına dayanan Türkiye Ekonomik Programı’mıza uygun şekilde yolumuza devam ettiğimizin işaretidir.

“BİZİM, ‘MANDACI İKTİSATÇILAR’ DEDİĞİMİZ KESİM BİLE”

Gelişmiş ülkelerin ekonomik politikalarını, klasik modellerini bir kenara bırakarak bizimkine benzer bir anlayışla değiştirmeye başlamaları da programımızın isabetini teyit eden bir diğer gelişmedir. Bizim, ‘mandacı iktisatçılar’ dediğimiz kesim bile artık eski görüşlerinde ısrar edemiyor. Büyüme rakamlarımızı, işte bu fotoğraf içinde değerlendirmek gerekiyor. Bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 7,5 olan büyüme oranımız, ikinci çeyrekte yüzde 7,6 olarak gerçekleşmiştir. İkinci çeyrekteki büyüme oranımız da hem OECD hem de G-20 içinde en yüksek büyüme kaydeden ikinci ülke konumundayız. Elbette bu büyüme oranlarına etrafımızda yaşanan güvenlik krizlerine insani trajedilere, ülkemize yönelik pek çok haksız saldırıya rağmen ulaştığını da unutmamalıyız.

“CARİ DENGE HEDEFİMİZDEKİ BOZULMANIN SEBEBİ İSE, ENERJİ VE EMTİA FİYATLARINDAKİ ÖNGÖRÜLEMEZ YÜKSELİŞLERDİR”

Kış mevsiminin yaklaşması ile Avrupa merkezli olarak başlayan ancak, küresel etkilere sahip enerji krizlerinin derinleşme kaygısı Türkiye’nin üretim ve ihracat potansiyelini daha da önemli hale getiriyor. Artık, 251 milyar dolarlık bir ihracat seviyesine ulaşan ekonomimizin küresel mal ticaretinden aldığı payda yüzde 1’in üzerine çıkmıştır. İthalatımızdaki artışın ve dolayısıyla cari denge hedefimizdeki bozulmanın sebebi ise, enerji ve emtia fiyatlarındaki öngörülemez yükselişlerdir. Nitekim, yılın ilk altı ayındaki cari işlemler dengemiz enerji hariç bakıldığında 8,1 milyar dolar fazla vermektedir. Buna rağmen, enerji dahil cari fazla vermek için çalışmalarımızı artan bir hızla sürdürüyoruz.

“TOPLAM İSTİHDAMIN TARİHİMİZİN EN YÜKSEK RAKAMI OLAN 31 MİLYON SINIRINA DAYANMIŞ OLMASI”

Ülkemizin enerji ihtiyacının yerli, milli, sürdürülebilir kaynaklardan teminine yönelik çok sayıda projeyi hayata geçiriyoruz. Yeni programımızı, istihdam merkezli oluşturduğumuzu her fırsatta vurguluyorum. Son iki yılda istihdamda net 5 milyon kişilik artışla, toplam istihdamın tarihimizin en yüksek rakamı olan 31 milyon sınırına dayanmış olması bu alandaki hedeflerimize de ulaştığımızın ispatıdır.

“TÜRKİYE OLARAK, YILBAŞINDAN SONRA ÜLKEMİZDEKİ ENFLASYONUN HIZLI BİR ŞEKİLDE İNİŞİNE ŞAHİTLİK EDECEĞİZ”

Dünyanın her ülkesi kendi ekonomik gerçekliğine göre, son 40-50 yılda eşi benzeri görülmemiş enflasyon tehditleri ile mücadele ediyor. Özellikle gelişmiş ülkeler aldıkları tüm önlemlere rağmen henüz enflasyon sorununa çözüm bulabilmiş değiller. Türkiye olarak, yılbaşından sonra ülkemizdeki enflasyonun hızlı bir şekilde inişine şahitlik edeceğiz. Önce kırklığı, ardından otuzluğu, yıl sonuna doğru yirmili rakamlı enflasyon ile ülkemizi bu tehdidin gölgesinden çıkarmayı planlıyoruz. Bu süreçte refah kaybı yaşayan dar ve orta gelir grubuna mensup vatandaşlarımıza yönelik destekleyici çalışmaları arttırarak devam edeceğiz. Asgari ücretten, emekli ve memur maaşlarını yükseltmeye, sosyal yardım programlarını yeni bir anlayış ile ele alarak hakkaniyet ilkesine dayalı olarak tabanını genişletmeye kadar pek çok tedbiri hayata geçireceğiz.

“ORTA VADELİ PROGRAM 2023 VE 2025 YILLARI ARASINDAKİ ÇALIŞMALARIMIZIN REHBERİ OLACAKTIR”

Dünkü Resmî Gazete’de yayınlanan Orta Vadeli Program enflasyonun düşürülmesi başta olmak üzere bu mücadelenin yol haritasıdır. Cumhurbaşkanlığı’nın koordinasyonunda tüm bakanlıklarımızın ve kurumlarımızın katılımıyla hazırlanan Orta Vadeli Program 2023 ve 2025 yılları arasındaki çalışmalarımızın rehberi olacaktır. Program döneminde ülkemizin kalkınma potansiyelini ve istihdamını artıran yüksek katma değerli üretime öncelik veren ihracat temelli sürdürülebilir büyümeyi hedef alan bir strateji uygulayacağız. Bu dönemde, hizmet gelirlerindeki zaten yaşanmakta olan artışın düzenli şekilde sürmesini bekliyoruz.

Pek çok detayı bulunan Orta Vadeli Program’a göre, tüm kurumlarımız kendi bütçe hazırlıklarını başlatmışlardır. Meclis’imizin de takdiri ile yürürlüğe girecek 2023 bütçemizi ülkemizin hedeflerine doğru atmış olduğumuz yeni ve önemli adımların zemini kılmak istiyoruz. Ne seçim sürecinin ne de herhangi bir başka bir iç veya dış gelişmenin 85 milyonun geleceği bakımından kritik öneme sahip bu program ve bütçe dengelerini bozmasına rıza göstermeyeceğiz.

“50 BİN ÇADIR, 10 BİN GIDA VE TEMİZLİK KOLİSİ BÖLGEYE GÖNDERİLMEK ÜZERE HAZIRLANDI”

Geçtiğimiz günlerde Pakistan’da etkili olan ve ülkenin önemli bir kısmını sular altında bırakan sel sonrası ortaya çıkan görüntüler 85 milyon olarak hepimizi yüreğini dağlamıştır. Muson yağmurlarının etkisi ve küresel ısınma sebebi ile, yüksek dağlardaki buzulların erimesi ile ülke topraklarının 3’te 2’si sel suları altında kalmıştır. AFAD Başkanlığı koordinasyonunda 16 sivil toplum kuruluşumuzun desteği ile 50 bin çadır, 10 bin gıda ve temizlik kolisi bölgeye gönderilmek üzere hazırlandı. Bugün itibari ile 11 uçak ve 2 iyilik treni bölgeye hareket etti.

Oluşturulan hava köprüsü, iyilik trenleriyle Pakistanlı kardeşlerimizin yaralarını sarana kadar elimizdeki imkanları kendileriyle paylaşmayı sürdüreceğiz. Toplam 500 bin gıda kolisini her hafta 2 tren kaldırarak 14 seferde Pakistan'a ulaştırmak hedefimizdir.

“GENEL SAĞLIK SİGORTASI SİSTEMİMİZİN DÜNYADA EŞİ BENZERİ YOKTUR”

Türkiye'nin son 20 yılında gerçekleştirdiği kalkınma devriminin en iftihar verici sonuçlarından biri de sağlıkta yaşanmıştır. Genel sağlık sigortası sistemimizin dünyada eşi benzeri yoktur. En ücra köşelere kadar yayılan tam teşekküllü hastanelerimiz, teşhis, tedavi, ilaç temini mekanizmalarımızla en yaygın ve kaliteli sağlık hizmetini sunuyoruz.

“SABİT EK ÖDEMELERİNİ MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇESİNE ALARAK YAŞANAN KARMAŞA VE MEMNUNİYETSİZLİĞİ ORTADAN KALDIRDIK”

Şehir hastanelerimiz salgın döneminde önemi daha iyi anlaşılan benzersiz bir yeniliktir. Sağlık çalışanlarımızın, doktorlarımızın özlük haklarıyla ilgili tartışmalar sağlıktaki bu güzel tabloyu gölgelemeye başlamıştı. Sağlık çalışanlarımıza tüm sorunlarını çözme sözü verdik. Sabit ek ödemelerini merkezi yönetim bütçesine alarak yaşanan karmaşa ve memnuniyetsizliği ortadan kaldırdık. Emeklerine de yansıyacak şekilde özlük haklarında yaptığımız iyileştirmelerin sağlık çalışanlarımız tarafından büyük memnuniyetle karşılandığını görmekten memnuniyet duyuyoruz.

6 BİN HEKİMİN KAMUYA DÖNME MÜRACAATI

Sağlık Bakanlığı ile üniversite hastanelerinde çalışanlar, doktorlarımız arasında ortaya çıkan farkı kapatmış oluyoruz. Hayata geçirdiğimiz beyaz reformun meyvelerini 6 bin hekimimizin kamuya dönmek için müracaatıyla almaya başladık. Amacımız 85 milyona sağlık hizmeti vermek sağlık çalışanlarımızın huzur içinde görevini yerine getirmeyi temin etmektir.

“İCRA TAKİBİNE UĞRAMASINA YOL AÇAN 2 BİN LİRA VE ALTINDAKİ BORÇLARI TASFİYE EDİYORUZ”

Bugün kamuoyu ile paylaşmak istediğimiz bir başka müjdemiz de icra takibine düşmüş, dosyası bulunan vatandaşlarımızla ilgilidir. Bilindiği gibi hükümet olarak ülkemizin ihtiyacı olan altyapı ve üstyapı yatırımları yaparken diğer yandan refahı artırmak ve artan refahı adil dağıtmak için de çalışıyoruz. Milletimizin can ve mal emniyeti, huzur, refah, barış ve güven içinde yaşaması birinci önceliğimizdir.

Bu anlayışla işçilerimizin, emeklilerimizin, memurlarımızın ücretlerine önemli iyileştirmeler yaptık. Buğday, arpa, çay, fındık, üzüm başta olmak üzere tüm ürünlere hakları olan fiyatları vererek çiftçilerimizi memnun eden adımları attık. Bugün aldığımız yeni bir kararla da vatandaşlarımızın bir kısmının icra takibine uğramasına yol açan 2 bin lira ve altındaki borçları tasfiye ediyoruz. Buna göre 15 Ağustos 2022 tarihinden önce icra takibi başlatılmış 2 bin lira ve altındaki alacakların gider gösterilerek vergiden düşürülmesini ve tasfiyesini sağlıyoruz. Varlık yönetim şirketlerine devredilmiş alacaklar da buna dahildir. Yaklaşık 10 milyon dosya ve 5,5 milyon vatandaşımız icra takibinden kurtulmuş olacaktır.

Aldığımız bu kararın yasal düzenleme boyutunu Ekim ayında Meclis’in açılmasıyla birlikte Cumhur ittifakının Meclis grupları adımını atacaktır.

“DOĞALGAZ TÜKETİM DESTEĞİ PROGRAMINI BU YIL DA SÜRDÜRECEĞİZ”

Bir diğer müjdemizde, 2022-2023 eğitim öğretimle ilgili hazırlıklarını yürüten ihtiyaç sahibi ailelerimize olacaktır. Sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarımıza bu ailelere destek olmak üzere ilave kaynak aktarımı yaptık. İhtiyaç sahibi ailelerimizin ilçelerindeki vakıflara başvurmaları gerekiyor. Doğalgaz tüketim desteği programını bu yıl da sürdüreceğiz. Ev sahibi veya kiracı, tüm vatandaşlarımız 5 Eylül'den itibaren e-devlet üzerinden başvurularını yapabilirler.

Kronik hastaların, yaşam destek cihazlarına bağlı ailelere doğalgaz desteği yüzde 5 fazlasıyla yapılacaktır. Şartları tutmadığı için diğer yardımlardan yararlanamayan 831 bin vatandaşımıza Temmuz ayında 427 milyon destek sağlamıştık. 1,6 milyon kişinin 1 milyar lirayı bulan Ağustos ayı ödemelerini 7 Eylül'de gerçekleştiriyoruz.”