İktidara yakın gazeteciden "dokunulmazlık" yorumu! Kılıçdaroğlu'nun dokunulmazlığı kalkarsa ne olur?
İşte Selvi’nin yazısı şöyle:
AK Parti, şimdiye kadar 29. İstişare toplantısını yaptı. Elbette ki her toplantı ülkenin içinde bulunduğu şartlar dikkate alındığında önemlidir. Çünkü AK Parti, parti kapatma davalarından, darbelere kadar uzanan büyük bir yürüyüşün adı oldu. Haftasonu Kızılcahamam’da yapılan kamp ise kritik bir süreçte gerçekleşti. Bir yandan İstanbul seçimlerinin etkisi, diğer taraftan değişim beklentisi ve 2023 seçimleri.
Tecrübeli bir milletvekili, “Son dönemlerin en önemli toplantılarından birini gerçekleştirdik. Cumhurbaşkanımız adeta partiye yeni bir format attı” dedi. Tabi bu gözlem ne derece siyasi realiteyi yansıyor, ne ölçüde milletvekilinin kişisel gözlemlerinden oluşuyor onu bilemem. Ama kritik süreçte Erdoğan, AK Parti milletvekillerinin önüne 2023 perspektifini koydu. Ama ondan önce çok daha önemli bir iş yaptı. Önce ona değineceğim. Erdoğan’ın üç günlük kampın sonunda ve milletvekilleriyle birebir görüşmesinden sonra bu uyarıyı yapma ihtiyacı hissetmesinin anlamı büyük. Şimdi gelelim o uyarıya. Erdoğan, önce, “fitne kapısı”nı kapattı. “Fitne bayağı egemen ve fitnenin egemen olduğu yerden de ne bereket ne de hayır çıkar” dedi. İslam tarihinde fitnenin neden olduğu acılar, muhafazakar siyasette yol açtığı tahribatlar iyi bilindiği için bu uyarının anlamı büyüktü.
Yerel seçimler ve tekrarlanan İstanbul seçimleri nedeniyle AK Parti bir süredir enerjisini içe dönük olarak harcayan bir parti görünümü vermeye başladı. Erdoğan, Kızılcahamam kampında artık bu sürece bir nokta koydu. Geçmişin hesaplaşmasının önüne kalın bir duvar çekti. AK Parti’nin önüne 2023 hedefini koymak suretiyle partinin yüzünü geleceğe çevirdi. 2023’e giden yolda önemli bir kilometre taşı.
Önemli olan 2023’e giderken AK Parti’nin pusulası ne olacak? Özgürlükler mi, reformlar mı, yoksa yasaklar mı? İşin püf noktası burası. Çünkü MHP lideri bu kez hasta yatağından önemli bir hamle yaptı.
KILIÇDAROĞLU’NUN DOKUNULMAZLIĞI
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun dokunulmazlığının kaldırılmasını ve yargılanmasını istedi. Tek kelime ile tehlikeli bir adım. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Çubuk’ta linç edilmek istendiğinde siyaset çok kötü bir sınav verdi. Saldırgan kahramanlaştırılırken, neredeyse CHP Lideri’ne “Oradan neden sağ çıktın” diye ceza kesilmeye kalkışıldı. Çubuk saldırısının etkisi nasıl ki 23 Haziran’da İstanbul seçimlerinde görüldü, Kılıçdaroğlu’nun dokunulmazlığı kaldırılıp yargılanması yoluna gidilirse bunun sonucu da 2023 seçimlerinde görülür. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Erdoğan’ın yoluna mayın döşenmiş olur. O nedenle AK Parti’nin bu konudaki duruşu önemli. Şimdiye kadar bu tartışmaya girmemekle özenli davrandılar. Merak ettim, araştırdım. Kızılcahamam kampında da gündeme gelmemiş. Erdoğan bu konuda herhangi bir değerlendirme yapmamış.
ERDOĞAN’IN TAKTİĞİ
Madem sıra AK Parti’nin Kızılcahamam kampına geldi, birkaç notu paylaşmak isterim. Cumhurbaşkanı Erdoğan 31 milletvekili ile yüz yüze görüşmüş. İstişare toplantısında ise 40’a yakın milletvekili söz almış. Son günlerin flaş tartışma konusu olan 40 artı 1 konusu sorulmamış. Zaten Erdoğan da toplantıyı açış konuşmasında “Bu konuyu bir daha açılmamak üzere kapatıyorum” demişti. Tabii siyaset bu konuyu kapatacak mı, orasından emin değilim. AK Parti’den ayrılan Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan’ın kuracağı partiler birebir görüşmeler sırasında gündeme gelmiş. Erdoğan, “Biz kendi yolumuza bakacağız, biz kendi işimize bakacağız” demiş. Yeni partilerle ilgili konuşmama kararı aldığını söylemiş. Erdoğan 19 Ekim’de Kayseri’ye gidiyor. Abdullah Gül’ün memleketinde bu kuralını bozabilir.
Bahçeli’nin sağlık durumu sorulmamış ama milletvekilleri ile bakanların arasındaki ikili sohbetlerde konu edilmiş. Erdoğan’ın Bahçeli’nin sağlık durumunu yakından takip ettiği, endişe edilecek bir durumun olmadığı söylenmiş. “Sosyal medyada yazılanlara inanmayın” denilmiş.
Erdoğan ikili görüşmelerinde milletvekillerine “Erken seçim olmayacak” demiş. 2023’e göre hazırlanmalarını istemiş. Zaten kapanış konuşmasında da “2023’e odaklanmamız gerekiyor” dedi.
MİLLETVEKİLLERİNİN İZLENİMLERİ
Erdoğan’la birebir görüşme yapan milletvekilleriyle konuştum. Erdoğan’la ilgili gözlemlerini sordum. “Kendinden çok emin. Takvimine hâkim. Ya bilmediğimiz bir şey var ya da sürece ilişkin yapmayı planladığı hamleleri kafasında netleştirmiş” dediler.
Erdoğan, Kızılcahamam kampında iki noktanın üzerinde yoğunlaştı.
Tekrarlanan İstanbul seçimleriyle oluşan “Kaybettik” duygusunu silmeye çalıştı. Yıllara göre seçim sonuçları üzerinde değerlendirme yaptı. “Biz kaybetmedik” dedi. Moral ve motivasyon yüklemeye çalıştı.
Milletvekillerinden geçmişe takılı kalmak yerine geleceğe bakmalarını istedi. 2023 seçimlerini hedef olarak gösterdi.
Erdoğan kapanış konuşmasını yaparken bir an Demirel’in 12 Eylül yönetimine ve ANAP’a karşı verdiği mücadeleyi hatırladım. Zor zamanlardı. Demirel o dönemlerde DYP’lileri motive edici konuşmalar yapardı. “İnanç tekeden süt çıkarır” derdi. “Demokrasi mahzeni” dediği, merdiven altındaki bir yerden DYP’nin iktidarını çıkardı. 12 Eylül’ün yasaklı Demirel’i önce başbakan, sonra cumhurbaşkanı oldu.
Erdoğan da Kızılcahamam kampında külleri üfledi, yeni başarı hikâyeleri yazmak üzere AK Partililerin gönüllerinde umut ışığını yaktı. Lider zor dönemlerde ortaya çıkar...