Financial Times’tan çok sert Kaşıkçı yorumu
İngiliz Financial Times gazetesi, Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğuna girdiği 2 Ekim'den bu yana kayıp olan ve ABD Başkanı Donald Trump'ın "Kesinlikle ölmüşe benziyor" dediği gazeteci Cemal Kaşıkçı'yla ilgili gelişmeleri başyazısında değerlendirdi. "Suudi Arabistan sorumlu tutulmalı" diyen gazete, cinayetin doğrulanması halinde, bu eylemin cezasız kalmaması gerektiğini vurguladı.
Cemal Kaşıkçı olayıyla ilgili yorum ve iddialar gelmeye devam ederken, İngiltere’nin saygın gazetelerinden Financial Times, başyazısında konuyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Financial Times’ın başyazısı şu satırlarla başlıyor: “Tarihte büyük liderlerin, iğrenç bazı suçların stratejik ittifakların ve daha geniş çaplı çıkarların muhafazası adına hoşgörülmesini gerekli buldukları bazı anlar vardır. Cemal Kaşıkçı iddia edildiği gibi öldürüldüyse, bu, o anlardan biri değil.”
Gazete, Suudi Arabistan’ın jeostratejik önemini kabul etse de, Kaşıkçı’nın öldürülmesinin ciddi sonuçları olması gerektiği kanısında Financial Times’a göre Batılı ülkeler, eski casus Sergey Skripal ve kızını İngiltere’de öldürme girişimi sonrası Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i cezalandırmak için birleştiğini birlikte hareket ettiler ve eğer Kaşıkçı’yı Suudi ajanlar öldürdüyse Riyad’a karşı da aynı derecede kararlı olmalılar.
“TRUMP’IN KAYBEDECEK ÇOK ŞEYİ VAR”
“Aksi takdirde otokrat liderlerin dünya çapında kendilerini eleştirenleri öldürmelerine davetiye çıkarılmış olur” diyor özetle gazete. Financial Times bu noktada, ABD Başkanı Donald Trump’ın da kaybedecek çok şeyi olduğunu zira Orta Doğu politikasını genelde Suudi Arabstan’la ittifakına dayandırdığını hatırlatıyor.
Gazete, “ABD özelinde tüm dünya bugüne dek Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ı bir reformcu olarak kucakladı. Batılı hükümetler onun düşüncesizce bazı davranışlarını göz ardı ettiler. Muhammed bin Selman, Yemen’de başlattığı savaşla sivillere yıkım getirdi. ABD ve İngiltere’ye, Suudi Arabistan’a silah satışını durdurma çağrıları yapıldı. Prens ülkesinde de giderek despotlaştı. Rakip ya da muhalif olarak algılanan kişilere yönelik operasyonlarda aktivistleri, iş insanlarını ve geçmişte Kraliyet Ailesi’ne yakın bazı isimleri hapse attı. Suudiler bugüne dek Sayın Kaşıkçı’nın kaybolmasıyla ilgili hiçbir inandırıcı açıklama yapmadı. Yaşananların medyaya sızan Türk versiyonunu değiştirecek bir kanıt sunulmadığı sürece, Batılı hükümetler harekete geçmeyi değerlendirmelidir. Cezalandırıcı önlemler almak kolay olmayacak. Zira dünyanın en büyük petrol ihracatçısı olması Suudi Arabistan’a karşı hamlelerde bulunma şansı veriyor. Bu nedenle Batı’nın herhangi bir yanıtı kendisine yönelik zararı sınırlamaktan ziyade güçlü bir şekilde bu ülkeyi davranışını değiştirmeye zorlamaya yönelik olmalıdır” ifadesini kullandı.