Eylemcilere işkence iddiasını ilk ağızdan anlattı: İçerden gelen sesleri duyunca...
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun diplomasının iptal edilmesinin peşine gizli tanık ifadelerine dayanan soruşturmalar kapsamında gözaltına alınıp cumhurbaşkanı adayı seçildiği gün tutuklanmasına vatandaşlar sokağa çıkarak tepki gösterdi.
Eylemlerin sembolü haline gelen Saraçhane ve üniversite kampüslerinde çok sayıda gözaltı ve tutuklama yapılırken polisin kötü muamele yaptığı iddiası tartışmalara neden oldu.
CHP'li vekiller Sezgin Tanrıkulu ve Mahmut Tanal, gençlerin adli süreçlerine tanıklık ederken işkence yapıldığına dair iddiaları tutanaklara geçirdiklerini açıkladı. Sezgin Tanrıkulu işkenceyi meclis kürsüsüne de taşırken gözaltına alınan bir öğrenci ilk kez yaşananları anlattı.
EYLEMCİLERE İŞKENCE İDDİASINI İLK AĞIZDAN ANLATTI
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Ülkemizde kesinlikle çıplak arama söz konusu olamaz, bunu izin veremeyiz” demiş gözaltı, tutuklama ve cezaevindeki süreçlerde işkence iddialarını "İşkence var diyen vatan hainidir" diyerek reddetmişti.
Üniversite öğrencisi G.U. şafak operasyonuyla gözaltına alındıktan sonra kendisine ve arkadaşına emniyette çıplak arama ve işkence yapıldığını anlattı.
Kendisinden önce arkadaşına çıplak arama yapıldığını söyleyen G.U., “İçerden gelen sesleri duyunca ağlamaya başladım çünkü o çıksın ben gireyim istedim” dedi.
Yaşananları anlatırken sesi titreyen genç, polisin "Direnene işkence var. Başka bir şey çıkmaz bizden." dediğini söyledi.
"İÇERDEN GELEN SESLERİ DUYUNCA..."
Gazete Solfasol’e konuşan G.U., olan biteni şu sözlerle anlattı:
Darp ettiler. Çıplak aramaya maruz bıraktılar. Polislerin tutumu zaten çok korkunç. Hani zaten bilinen bir şey ama tekrar dillendirmek istiyorum.
Benden önce Bir arkadaşım çıplak aramaya alınmıştı. İçeriden gelen sesleri duyduğumu hatırlıyorum. Çığlık atıyor, bırakmasını istiyor... Asla! Çığlığa devam ediyor. Ben o sırada ağlamaya başlamıştım.
Hiçbir yerde ağlamadım o sırada ağlamaya başladım ama korktuğumdan ağlamamıştım yine. Arkadaşım çıksın artık beni alsınlar, o kızı bıraksınlar diye ağlamaya başlamıştım.
Ondan sonra ben içeriye girdiğimde, detaylı anlatacağım bu kısmı.
Ben içeriye girdiğimde de bana şöyle şeyler söylendi 'Az önce arkadaşının sesini duydun. Nefesini kestik. Sen de direnirsen sana da aynısı olacak. Zorluk çıkartma.' dedi.
Ben de 'Kabul ediyorsunuz... kabul ediyorsunuz işkence yaptığınızı o zaman?' dedim.
'Direnene işkence var. Başka bir şey çıkmaz bizden.' Tam olarak bu cümleyi kurdu polis.
Sonra zorla üstümü çıkartmaya çalıştı. Ben karşı çıktığımda bana elini kaldırdı. Ben, biraz orada refleksim hızlı olduğu için o an yere kapanıp cenin pozisyonu aldım. Beni yerdeyken tekmelemeye başladı. Ondan sonra iki kadın da üzerime gelip şiddet uyguladı, darp etti.
Yüzümüzde hala izler duruyor hepimizin, arkadaşlarımızın. Sonrasında zorla soyarak bizi çıplak aramayı da yaptı. Durum böyleyken benden bir sonraki arkadaşımda da aynı sesleri duydum.
Ben slogana girdim o sırada 'İnsanlık onuru işkenceyi yenecek!' diye. Sonra kadın polis çıktı ve dedi ki "Sen tecrite giriyorsun. Seni tekrar arayacağım."
Zorla beni tekrar içeri sokmaya çalıştı. Ben direndiğim için sonunda vazgeçti. Çünkü başka arkadaşlar da gelmeye başlamıştı artık.. Gözaltına alınacak arkadaşlar... Çok dikkat çektiğini fark ettiği için vazgeçti.
Süreç bu şekildeydi, çıplak arama, işkence, türlü türlü işkenceler...