Erdoğan’ın eski danışmanından AKP'li kadınlara Nihal Olçok tepkisi: Psikolojik şiddete maruz kalıyor, neredesiniz
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde danışmanlığını yapan Karar gazetesi yazarı Akif Beki, 15 Temmuz darbe girişiminde eşi ve oğlunu kaybeden, önceki günlerde de Ahmet Davutoğlu'nun kuracağı partide yer alma kararı aldığı öğrenilen Nihal Olçok'un psikolojik şiddetin dik alasına maruz kaldığını ifade etti.
"Tarihteki ilk kadın birliği Anadolu’da kuruldu diye Bacıyan-ı Rum’la iftihar eden AK Partili kadınlar, Nihal Olçok’a yapılanlara ne diyor?" diye soran Beki, Star yazarı Sibel Eraslan’la AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin'e seslendi. Beki, "Neredesiniz ey Anadolu bacıları!" diye yazdı.
Beki'nin, "Beni mahcup eden bakan" başlıklı (7 Aralık 2019) yazısının ilgili bölümü şöyle:
"Neredesiniz ey Anadolu bacıları!
Tarihteki ilk kadın birliği Anadolu’da kuruldu diye Bacıyan-ı Rum’la iftihar eden AK Partili kadınlar, Nihal Olçok’a yapılanlara ne diyor? Razılar mı, onaylıyorlar mı?
İkisini de önemsediğim için Star yazarı Sibel Eraslan’la AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin geliyor mesela aklıma...
Sırf fikrini, tercihini, partisini beğendiremedi, iktidarla ters düştü, Davutoğlu’nun kuracağı partiye katıldı diye kadına yönelik psikolojik şiddetin dik alasına maruz kalıyor.
Hem de kendileri gibi başörtülü bir kadına, hem de şehit annesi bir kadına yönelen bu hayasız akını içlerine sindiriyorlar mı?
Şu kadarcık tanıyorsam, bu ağzı bozuk kampanyadan rahatsız olmamalarına imkan, ihtimal yok. Ama durdurmak için neden kıllarını bile kıpırdatmıyorlar?
Güçleri yetmeyebilir durdurmaya. Fakat kınamama, bir ‘yapmayın etmeyin, ayıptır, bu kadar da çirkeflik olmaz’ lafı bile etmemenin mazereti olabilir mi?
İster karalama saldırılarıyla, ister küfür ve hakaretle, ister kadına yönelik şiddetle mücadele adına deyin...İsterseniz insanlığı partiler üstü tutmak, siyasi çıkarların ve görüş ayrılıklarının önüne koymak adına deyin...Ya da hemcins dayanışması veya başörtülüler ortak paydası adına...Ne adına derseniz deyin, ses vermeleri gerekmez miydi?
Ağzına bakılan muhafakazar kadınların, ağızlarını dahi açmadan, elden ne gelir çaresizliğiyle izlemesini ben de hayretle izliyorum.
Sözlerinin tesirine mi güvenmiyorlar? Ben güveniyorum oysa, boşa gitmez emin olsunlar."