Erdoğan: İsrail'in amacı Gazze'ye yerleşmek

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Ligi Olağanüstü Ortak Zirve Toplantısı'nda yaptığı konuşmada İsrail'in amacının Gazze'ye yerleşmek olduğunu, buna engel olunması gerektiğini vurguladı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Ligi Olağanüstü Ortak Zirve Toplantısı'na katılmak üzere gittiği Riyad’da toplantı kapsamında konuşma yaptı. Gazze’deki mevcut duruma ilişkin konuşan Erdoğan, “İsrail’in Gazze ve diğer Filistin topraklarında gerçekleştirdiği katliamlarda bugüne kadar yüzde 70’i çocuk ve kadın olmak üzere 50 bin Filistinli şehit oldu. Şehitlerimiz arasında siyasetçiler, direniş önderleri ve Hamas’ın siyasi kanadında ateşkes ve barış için gayret gösteren kardeşlerimiz bulunuyor. Netanyahu hükümeti bir yandan İran’a yönelik askeri gerilimi tırmandırırken diğer yandan Lübnan’a saldırılarını sürdürüyor. İsrail insani yardımların dahi Gazze’ye ulaştırılmasına tahammül edemiyor, sevk edilen yardım malzemelerini aylardır Mısır’da bekletiyor. Bin yandan acil ateşkes sağlanmasına odaklanırken diğer yandan Gazze’ye insani yardımların ulaştırılmasında acil çözüm yolları bulmamız şarttır." ifadelerini kullandı.

yeni-proje-2024-11-11t162045-817.png

"İSRAİL'İN AMACI GAZZE'YE YERLEŞMEK"

İsrail'in amacının Gazze'ye yerleşmek olduğunu kaydeden Erdoğan, Doğu Kudüs olmak üzere Batı Şeria'daki Filistin varlığını yok etme amacı olduğunu şu sözler ile ifade etti: "Türkiye bugüne kadar Gazze’ye 84 bin tondan fazla yardım malzemesi göndermiştir. Engellemeler kalktığında çok daha fazlasını göndermeye hazırdır. İsrail Parlamentosu geçtiğimiz günlerde BM yardım kuruluşu UNRWA’yı yasaklamak suretiyle iki devletli çözümü ortadan kaldırmayı Filistinli mültecilerin ana vatanlarına dönüşüne engel olmayı amaçlamaktadır.
İsrail’in amacı Gazze’ye yerleşmek, Doğu Kudüs olmak üzere Batı Şeria’daki Filistin varlığını yok etmek ve nihayetinde ilhak etmektir. Adım adım buraya doğru gidilmektedir. Buna engel olmalıyız. Bir avuç batılı ülke İsrail’e askeri, siyasi ekonomik açıdan her türlü desteği verirken Müslüman ülkelerin tepki göstermekte yetersiz kalması maalesef sahadaki durumun buraya gelmesine yol açmıştır.
Uluslararası hukuk ve BM şartı temelinde Filistin’de soykırım suçu işleyenlere zorlayıcı tedbirler alınması için girişimlerimizi eş güdümlü şekilde almamız önemlidir. Aramızdaki görüş ve tutum farklılıklarının ortak davamızda bize ayak bağı olmasına izin veremeyiz. Filistinli kardeşlerimizin de kendi içlerinde milli birlik sağlayabilmelerini gönülden arzu ediyoruz”

İslam ülkelerinin Filistin meselesinde aynı noktada durmasının önemine vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İslam ülkeleri olarak İsrail’e karşı atılabilecek adımlara öncülük etmeliyiz. Her şeyden önce İsrail’e silah ambargosu uygulanması, İsrail ile ticaretin sonlandırılması ve İsrail’in saldırganlığı sona ermediği sürece uluslararası alanda tecrit edilmesi son derece mühimdir. İsrail’e silah satışının durdurulması aralarında Güvenlik Konseyi'nin daimi 2 üyesinin de bulunduğu girişimimize 52 ülke ve 2 Uluslararası teşkilat destek vermiştir. Güney Afrika tarafından İsrail aleyhine Uluslararası Adalet Divanı nezdinde açılan davaya teşkilat üyeleri başta olmak üzere azami sayıda ülkenin müdahil olmasını teşvik etmeliyiz. Türkiye olarak İsrail’e yönelik ticari kısıtlamaları yürürlüğe koyduk. Netanyahu hükümetine Filistin topraklarını işgalinin maliyeti olduğunu hissettirecek somut ve gerçekçi tüm önerileri hayata geçirmeye hazırız." şeklinde konuştu.

"FİLİSTİN'İN BM ÜYESİ OLDUĞU GÜNLERİ GÖRECEĞİMİZE İNANIYORUM"

7 Ekim tarihinden bu yana 9 ülkenin daha Filistin'i tanıdığını aktaran Erdoğan, Filistin Devletinin BM üyesi olduğu günleri göreceğine inandığını şu sözler ile vurguladı:
BM Genel Kurulu, Uluslararası Adalet Divanı’nın istişari kararının hayata geçirilmesine ilişkin Filistin kararını 18 Eylül’de kabul etti. Bunun uygulanmasını yakından takip etmemizin önemli olduğunu düşünüyorum. Mevcut İsrail hükümetinin rızasını aramak suretiyle iki devletli bir çözüme ulaşmanın imkansızlığını hepimiz görüyoruz. Bu şartlar altında daha fazla ülkenin Filistin devletini tanımasını teşvik etmeliyiz. 7 Ekim’den bu yana 9 ülke daha Filistin’i tanıdı. Filistin devletinin BM üyesi olduğu günleri göreceğimize inanıyorum. İki devletli çözümü ilerletmek için 30- 31 Ekim tarihlerinde Riyad’da düzenlenen Uluslararası İttifak Toplantısı'na 90’dan fazla ülkenin katılması mutluluk vericidir. İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Ligi’nin Filistin meselesinde tek ses ve tek yürek olduğunu tüm dünyaya göstermesini Rabbimden niyaz ediyor, alınacak kararların tüm ülkeler tarafından takip edilmesini ümit ediyorum”

Kaynak:Demirören Haber Ajansı (DHA)