Çiçek'ten Suriye yorumu: Siyasette adama kirlettiği testiden su içirirler

Çiçek'ten Suriye yorumu: Siyasette adama kirlettiği testiden su içirirler
Karar Gazetesi yazarı Ahmet Taşgetiren, bugünkü köşesinde Suriye ile yaşanan gelişmelere değinerek Cumhurbaşkanlığı Yüksek Danışma Kurulu üyesi Cemil Çiçek'in siyasette sehiv secdesi olmadığını bilmek gerektiğini belirterek, siyasetçilerin yapmaları gerekeni yapmamalarından ya da yapmamaları gerekeni yapmalarından dolayı bedel ödediği ifadelerini yazdı.

Karar gazetesi yazarı Ahmet Taşgetiren, Cumhurbaşkanlığı Yüksek Danışma Kurulu üyesi Cemil Çiçek ile görüşmesini kaleme aldı. Bugünkü "Siyasetin sehiv secdesi yoktur" başlıklı yazısında Çiçek'in sözlerini aktaran Taşgetiren, "Başlıktaki söz Cemil Çiçek’e ait. 'Bunu geçmişte de defalarca söyledim' dedi Suriye ile ilgili perşembe günkü yazımdan sonraki konuşmamızda" ifadelerini kullandı.

Sehiv secdesi: Unutmanın telafisi

Taşgetiren yazsında, Çiçek'in siyasette hataların tamirinin olmadığını ifade ettiğini aktararak, "İslami bilgilere vakıf olanlar bilir: Namaz içinde yapılması gereken bazı davranışlar yapılmadığında ya da ertelenerek yapıldığında, namaz sonunda selamdan önce 'unutma secdesi' anlamında 'Sehiv secdesi' yapılır. Bir tür unutmanın telafisidir bu. Cemil Çiçek namazda mümkün olan bu tür hata tamirleri siyasette olmaz, demek istiyor. Siyaset böyle değil, demek istiyor Cemil Bey. Orası kurtlar sofrası. Kurtlukta da düşeni yemek kuraldır. Gerçi diplomasi bu kurtlar sofrasını ülkeler arası işbirliğine dönüştürme sanatı olarak bilinir, ama o da arka planda hesaplaşmalar ihtiva eder" diye yazdı.

'Öyle bir söz söylüyor ki...'

Çiçek'in iç ve dış siyasete dair yorumlarını aktaran Taşgetiren, yazsınına şöyle devam ediyor: "Cemil Bey, sonra Yozgat’ta halkın söylediği bir sözü 'Belki Maraş’ta da vardır' notuyla naklediyor: 'Siyasette adama kirlettiği testiden su içirirler.' Sözün orijinali daha da ağır. 'Bu içerde de olur, ama dış politikada daha çok olur' diye ekliyor. Sonra yakın dönem siyasetinden bir örnek veriyor. Yıldırım Akbulut – Mesut Yılmaz rekabetinde rahmetli Özal’ın da etkisiyle Mesut Yılmaz galip çıkmış. Ancak sonraki seçimlerde Mesut Yılmaz Yıldırım Akbulut’u Erzincan’dan adaya göstermiş. Cemil Bey, rahmetle andığı Yıldırım Akbulut’un rekabet ettiği Mesut Yılmaz tarafından aday gösterilmeyi kabul etmesini yadırgıyor. Sonra Akbulut memleketinde seçim gezilerine çıkmış. Belli ki Erzincan’lı vatandaş da yadırgamış Akbulut’un adaylığını. Bir yerde yaşlı bir vatandaş merhum Akbulut’a 'Demek ki siyaset bu Beyim' diye başlayan ve 'adama ……….elini öptürüyorlar' diye biten öyle bir söz söylüyor ki ben burada yazamam"

Dış politikadan örnekler

Çiçek'in dış politikayı örnek göstererek bu sözleri sarf ettiğini dile getiren Taşgetiren, "Dış politikada yaşananları örnek göstererek söylüyor bütün bunları" diyerek şöyle bir sıralama yapıyor:

-Suudi Arabistan’la yaşanan ne, diye soruyor.

-Birleşik Arap Emirlikleri ile yaşanan ne, diye soruyor.

-İsrail ile yaşanan ne, diye soruyor.

-Mısır ile yaşanan ne, diye soruyor.

Ve son olarak

-Suriye ile yaşanan ne, demeye getiriyor.

-Ne söyledik, neler söylemedik, bugün her biri ile ilişki geliştirmek için çaba sarfeder haldeyiz.

"Cemil Bey, bu süreçleri yöneten iradelerin duygu dünyasındaki beklentilerle hayatın gerçekleri arasındaki derin farklara işaret ediyor" diye yazan Taşgetiren, Çiçek'e sonraki süreçte neler yaşanacağını aktararak şöyle devam ediyor:

-Ne olacak, diye soruyorum.

-Öncelikle içeriyi düzeltmek lazım, diyor. Ekonomiyi düzeltmek lazım, iç barışı sağlamak lazım.

Taşgetiren yazısına, "Birçok insanın, 'Cemil Bey bunları Yüksek İstişare Konseyi’nde söylese ya…' dediğini biliyorum. Bunlar Cemil Bey’e de ulaşıyor hiç şüphesiz. O üzerine düşeni yaptığından emin. Ama belli ki görevinin istişare ile sınırlı olduğunu, istişareyi değerlendirme ve icra yetkisinin ise ayrıca oluştuğunu düşünüyor" diye not düştü.

Perinçek'in Suriye ziyareti

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'in Halk TV yayınında söylediklerini de köşesine taşıtan Taşgetiren şöyle devam ediyor: "Süleyman Soylu’nun Bayburt’ta Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan söz ederken kullandığı 'dünyanın karşısında mum gibi durduğu Tayyip Erdoğan' ve 'Sadece Türkiye’nin lideri değil, dünyanın da umudu olan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan' ifadeleridir. Son zamanlarda Türkiye – Rusya – İran – Çin - Suriye ilişkilerini dizayn etmeye soyunan Vatan Partisi lideri Doğu Perinçek’in önceki gece Halk tv’de söyledikleri… Uzun uzun anlattı Perinçek yapıp ettiklerini ama söylediklerinin en ilginci '8 yıldır iktidarın Vatan Partisi politikaları istikametinde yürüdüğü' iddiasıydı. Ona göre iktidar Vatan Partisinin etkisiyle Amerika’ya meydan okur hale gelmiş ve 'Asyacı' kulvara girmiş bulunuyor. 'Tayyip Erdoğan karşısında mum gibi duran bir dünya' tasavvuru mu daha gerçekçi, Perinçek’in 'iktidarı Rusya – Çin – İran kulvarına soktuğu' iddiası mı, yoksa sürekli siyasette sürekli sehiv secdesi yapma durumu mu tartışılır ama, görünen o ki, 'Değerli yalnızlık' bizi çok mutlu etmedi ve ondan kurtulmaya çalışıyoruz. Bunun için de en azından geçmişteki 'dünyayı önünde mum gibi durdurma' söylemini unutturma çabamız var. Süleyman Soylu belli ki hala bizim halkımıza hamasetin iyi sattığı kanaatinde. Onun siyaset oyunu Tayyip Erdoğan üzerinden yürüyor. Birisinin onu “Ne yapıyorsun sen, Putin mum gibi durmuyor, Biden da öyle… Hatta Esed bile… Sisi bile… Şimdi başka zamanlardayız” diye uyarması işe yarar mı bilmem."