Basın Bayramı'nda 6 aylık bilanço: Gazeteciler 350 kez hakim karşısına çıktı
CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, hazırladığı altı aylık Basın Özgürlüğü Raporu’nu 24 Temmuz Basın Bayramı’nda yayınladı. Çakırözer’in hazırladığı rapora göre Türkiye’de yılın ilk 6 ayında gazeteciler 350 kez hakim karşısına çıkarken, 56 gazeteci gözaltına alındı, 23 gazeteci ise tutuklandı.
'Basın kuruluşlarına bayram gelmeyecek'
Çakırözer, rapora ilişkin şunları dedi:
“Türkiye’de gazeteciler haberleri, yazıları, sosyal medya paylaşımları nedeniyle yargılanıyor, hapse atılıyor. Gazetelere ilan ambargosu, televizyonlara karartma uygulanıyor. Üstüne bir de Gazeteciler ve milyonlarca yurttaşı düşüncesini ifade etti diye hapse atacak yeni düzenlemeler Meclis’e getiriliyor. Bu karanlık tablo ortayken hangi Basın Bayramı’nı kutlayacağız? Türkiye’deki otoriter tek adam yönetiminin ve iktidarın sopası haline dönüşen Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, RTÜK, BİK, BTK gibi kurumların ayrımcı, baskıcı, sansürcü zihniyeti son bulmadan basın emekçilerimiz ve basın kuruluşlarına bayram gelmeyecek.”
Çakırözer’in hazırladığı rapora göre yılın ilk 6 ayında gazeteciler 350 kez hakim karşısına çıkarken, 56 gazeteci gözaltına alında, 23 gazeteci tutuklandı. Onlarca haber sitesi ile yüzlerce haber erişime engellendi.
Rapora yansıyanlar
Çakırözer’in yayınladığı raporda şu tespitler yer aldı:
“Yılın ilk 6 ayında hakim karşısına çıkan gazetecilerden Reyhan Çapan 1 yıl 6 ay, Korkusuz Gazetesi yazarı Memduh Bayraktaroğlu 1 yıl 2 ay, Elif Çetiner 1 yıl 8 ay, Mehmet Arslan ve Abdurrahman Gök 3 yıl 22 gün hapis cezasına çarptırıldı.
Katıldığı bir programdaki ifadeleri nedeniyle “Cumhurbaşkanına hakaret (TCK299)” iddiasıyla yargılanan Sedef Kabaş 49 gün tutukluluğun ardından 2 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı. Gazeteci İbrahim Haskoloğlu 8 günlük tutukluluğun ardından tahliye edildi.
Libya’da şehit olan MİT mensubunun cenaze törenini haberleştirdikleri için yargılanan daha önce altı ay tutuklu kalan gazeteciler Barış Pehlivan, Murat Ağırel ve Hülya Kılınç haklarında verilen cezaların kesinleşmesi üzerine Şubat ayında tutuklanarak yeniden cezaevine gönderildi. Gazeteciler infaz yasası düzenlemeleri ile serbest kalabildi.
19 Haziran’da Diyarbakır’da gözaltına alınan 21 gazeteciden 16’sı ise 39 gündür tutuklu..
'Saldırı, tehdit, baskın'
Gazeteciler yılın ilk altı ayını saldırı, tehdit ve hedef gösterme nedeniyle büyük güvenlik riski altında geçirmek zorunda kaldı.
Ses Kocaeli gazetesi imtiyaz sahibi Güngör Arslan işyerinde silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetti. Aralarında gazeteciler Alican Uludağ, Seyhan Avşar, Hayri Demir, Mustafa Hoş, İsmail Arı’nın da bulunduğu onlarca gazeteci haberleri nedeniyle tehdit edildi.
Kayseri’de Deniz Postası TV binası 50 kişilik grup tarafından basıldı, televizyon çalışanları saldırıya uğradı. Ordu Yön Gazetesi internet sayfasında yayınlanan bir haber nedeniyle imtiyaz sahibi Osman Şahin’in ofisini polis bastı, Şahin’e haber kaynağını açıklaması baskısı yapıldı.
'Gazetecilerin haber takibine engel'
Gazeteciler haber takibi sırasında da polis şiddeti ve engellemesi ile karşı karşıya kaldı. Özellikle toplumsal olaylarda basın açıklamalarını, yurttaşın Anayasal hakkı olan protestoları takip eden gazetecilere izin verilmedi.
1 Mayıs kutlamaları, Gezi Direnişinin yıldönümü ve Gezi Davasına ilişkin protestolar ile Onur Yürüyüşü gibi toplumsal olayları takip eden gazeteciler engellendi, polis şiddeti ile karşı karşıya kaldı. Siyasilerin programlarını, ziyaretlerini, basın toplantılarını takip eden gazetecilere yönelik engelleme ve tehditler de dikkat çekti.
'CİMER şikayetiyle gazeteciye soruşturma'
Gazetecilere yönelik baskıda dikkat çeken bir başka gelişme ise, gazetecilerin CİMER şikayeti ile soruşturulması oldu. Sözcü Gazetesi muhabiri Erdoğan Süzer hakkında, Hazine arazilerinin özelleştirme yoluyla satılacağına ilişkin haberi nedeniyle bir vatandaş tarafından CİMER’e yapılan şikayet üzerine savcılık tarafından soruşturma açıldı, ifadeye çağrıldı.
Savaş da gazetecileri etkiledi
Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ile başlayan savaş ortamı da gazetecileri etkiledi. Rus haber ajansı Sputnik’te çalışan ya da geçmişte çalışmış gazeteciler twitter üzerinden fişlendi. Gazeteciler, ‘Rusya yanlısı’ gösterilerek hedef gösterildi.
'AYM kararına rağmen ambargoya devam'
Basın İlan Kurumunun gazetelere haksız bir şekilde verdiği ilan durdurma cezaları Anayasa Mahkemesi’nden (AYM) döndü. AYM; Evrensel, BirGün, Cumhuriyet ve Sözcü gazetelerinin BİK tarafından verilen kesme cezalarına dair yaptıkları bireysel başvuruları, toplu olarak değerlendirerek ‘hak ihlali’ kararı verdi. AYM kararına rağmen BİK ilan kesme cezalarını sürdürdü. 2019 yılından bu yana Basın İlan Kurumu’ndan ilan alamayan Evrensel Gazetesi’ne yılın ilk 6 ayında 5 gün ilan kesme cezası, 21 bin lira para cezası verildi. Milletvekillerinin Meclis’te verdiği soru önergelerine ilişkin haberler için bile BİK cezai işlem hazırlığı başlatarak gazetelerden savunma istedi. Ulaştırma Bakanlığı Sözcü, Birgün, Korkusuz, Karar gazetelerine ‘müfteri’ suçlaması ile hedef gösterdi.
'Kanallara yine ceza yağdı'
Yılın ilk altı ayında halkın haber alma hakkı için yayın yapan televizyon kuruluşlarına RTÜK ceza yağdırdı. RTÜK üyesi İlhan Taşçı’nın araştırmasına göre, RTÜK 6 ay içerisinde KRT TV’ye 5, Tele1’e 9, Halk TV’ye 8, Flash TV’ye 4, FOX TV’ye 4 kez olmak üzere toplam 30 kez ceza kesti. Kesilen idari para cezalarının toplamı 10 milyon TL’yi buldu. Buna mukabil TGRT Haber, Beyaz TV ve ATV’ye toplam 1,5 milyon TL bedelinde 3 ceza uygulandı.
RTÜK’ün Halk TV’deki Görkemli Hatıralar programına ‘Cemo’ türküsünün seslendirilmesi nedeniyle verdiği yayın durdurma cezası 23 Nisan’da uygulandı. Ana muhalefet liderinin açıklaması, milletvekillerinin konuşmaları bile kanallara ağır cezalar kesmek için gerekçe gösterildi. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun TÜRGEV ve Ensar vakıflarından ABD’ye aktardığı paralarla ilgili açıklamasını yayınlayan Tele 1, KRT, Halk TV ve Flash Haber’e üst sınırdan idari para cezaları verildi. Gezi davasının ardından verilen mahkûmiyet kararlarını eleştiren CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel ve TİP İstanbul Milletvekili Ahmet Şık’ın sözlerini yayınlayan aynı kanallara da yine para cezası verdi. RTÜK, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın şikâyeti üzerine Kuran kursunda cinsel saldırıya uğrayan çocukların haberini yapan Halk TV, KRT, TELE 1 kanallarına idari para cezaları verdi. Sedat Peker’in açıklamalarının tartışıldığı bir yayın için de İçişleri Bakanının şikayeti üzerine Halk TV ve KRT’ye para cezası kesildi.
'Siteye de habere de erişim engelli'
Yılın ilk altı ayında basın özgürlüğünü kısıtlayan temel uygulamalardan biri de erişim engellemeleri oldu. Etkin Haber, Yeni Demokrasi, Umut Gazetesi, Gazete Karınca, Avrupa Haber’inde aralarında bulunduğu onlarca internet sitesi, defalarca erişime engellendi.
DW Türkçe ve Amerikanın Sesi web sitelerine lisans başvurularını yapmadıkları gerekçesiyle erişim engeli getirildi. Yılın ilk 6 ayında da yoğunluklu olarak yolsuzluk, usulsüzlük, rüşvet, görevi suistimal, cinsel taciz haberlerine yönelik erişim engeli kararları getirildi. Tarikat yurdunda intihar eden Enes Kara hakkındaki haberler, Mersin Limanı’nda uyuşturucu ticaretine yönelik operasyon haberleri, Ege Üniversitesi’nde “kişiye özel” açılan ilanlar, Esenyurt Belediyesi’nin AKP’li eski başkanları dönemindeki usulsüzlük iddiaları, İBB’ye haciz uygulatan şirket ile ilgili haberler, CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç’un Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik ifadeleri, İzmir’de görevli ağır ceza mahkemesi üyesi hakkındaki kadına yönelik şiddet haberleri, Milli Savunma Bakan Yardımcıları hakkındaki iddialara yönelik köşe yazıları ve haberler, CHP’li Belediyeden ihale alan AKP’linin görevinden ayrılmak zorunda bırakılmasına ilişkin haberler, Sözcü yazarı Çiğdem Toker‘in Halkalı-Ispartakule demiryolu hattı ihalesi hakkında yazdığı “Aynı ihaleyi 2 katına gizlice tekrarladılar” başlıklı yazısı, Engelli Web Derneği’nin sitesindeki ‘Türk Hava Yolları’nın eski Yönetim Kurulu Başkanı İlker Aycı hakkındaki haberler erişime engellendi.
'Basın özgürlüğüne yeni darbe: Sansür yasası'
Türkiye’nin basın ve ifade özgürlüğü alanındaki vahim tablosu ortadayken Mayıs ayında AKP ve MHP ortaklığında Meclis’e yeni bir yasa teklifi gönderildi. ‘Dezenformasyonla mücadele’ gerekçe gösterilerek gönderilen yasa teklifi, gazetecileri ve sosyal medya kullanıcısı milyonlarca vatandaşı susturmak için yeni suç tanımları ve hapis cezaları öngörmekte. ‘Sansür yasası’ olarak adlandırılan yasa, Meclis Komisyonlarından geçirildikten sonra, iktidar tarafından tatil sonrasına bırakıldı. Kanunun Ekim ayında TBMM Genel Kuruluna getirilmesi planlanıyor.”