Amasra maden faciasında isyan ettiren ayrıntı: Daha fazla işçi kurtulabilirdi
CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, 42 işçinin öldüğü Amasra maden faciasına ilişkin yazılı açıklama yaparak teknik personel yetersizliğine dikkati çekti. Türkiye Taş Kömürü Kurumu (TTK) Merkezi İzleme Yönergesi'ne göre; merkezi gaz izleme servisinde en az 2 personelin görevlendirilmesi gerektiğinin bir kural olarak belirlenmesine rağmen, patlamanın yaşandığı anda izleme servisinde tek bir operatörün bulunduğunu belirten Yavuzyılmaz, "Gaz izleme servisinde mevzuata uygun şekilde en az 2 operatör olsaydı; metan gazı tehlikesi yükseldiğinde, aynı anda hem ocak içi dahili hattan hem de telsizlerden, farklı kotlarda çalışan daha fazla madenciye ulaşmak, daha fazla canın kurtulmasını sağlamak mümkün olabilirdi" dedi. Facia anına ait telsiz konuşmalarını da ortaya çıkartan Yavuzyılmaz, operatörün yetişebildiği kadar yeri arayabildiğini, uyarıları sayesinde 10 madencinin hayatını kurtardığını, ancak tek başına olduğu için diğer madencilere ulaşabilmenin mümkün olmadığını söyledi.
Sadece bir operatör
Amasra Müessesesi merkezi gaz izleme servisinde çalışan bir operatörün 10 Temmuz 2020 tarihinde resmi bir dilekçe vererek, merkezi gaz izleme servisinde tek bir kişi olarak çalışmak zorunda kaldığını ve bu durumun hayati bir sorun olduğunu belirtmesine rağmen gereken önlemlerin alınmadığını vurgulayan Yavuzyılmaz, "Amasra'da grizu patlamasının gerçekleştiği vardiyada 2 merkezi gaz izleme operatörü bulunması gerekirken; sadece bir operatörün bulunduğunu resmi belgeyle tespit ettik. Türkiye Taşkömürü Kurumu Merkezi İzleme Sistemi Yönergesi'ne göre; merkezi gaz izleme servisinde en az 2 teknikerin görevlendirilmesi gerektiği bir kural olarak belirlenmiş. Ancak 14 Ekim 2022 tarihinde saat 18.09'daki grizu patlamasında, bu vardiyada sadece tek bir operatör bulunuyor. Bu operatör de metan gazı oranı yükselince, maden ocağındaki işçileri uyarmak için aynı anda hem ocak içi dahili hat telefonundan hem de telsizden uyarılar yapmak için sürekli bir telefon trafiği yapıyor. Ancak tek bir kişi olarak aynı anda tüm kotlardaki çalışanlara ulaşması mümkün değil. 18.09'da, tam da patlamanın gerçekleştiği dakikada çok kritik bir arama yapıyor. İşte bu aramayla eksi 300 2'nci rekup kalın damarda çalışan 11 maden işçisinin bulunduğu yere yakın ocak içi dahili hattı arıyor ve telefon açılıyor. Telefondaki sese acil olarak maden ocağını terk etmeleri gerektiğini bildiriyor. Bu talimatı alan, telefonu açan madenci, arkadaşlarını hemen uyararak ayağın boşaltılması gerektiğini söylüyor. Buradaki 11 madencinin 10'u hızlı bir şekilde bulundukları ayaktan çıkıp maskelerini takarak kurtuluyor. Ancak bir madenci maalesef hayatını kaybediyor. Bir operatör yetişebildiği kadar yeri arıyor, ulaşmaya çalışıyor. 10 işçinin hayatını kurtarıyor. Maalesef diğer madencilere ulaşabilmek mümkün olmuyor" dedi.
'işçi eksikliği göz göre göre gidermedi'
Yavuzyılmaz, maden işçisi eksikliğinin göz göre göre giderilmediğini belirterek, şöyle devam etti:
"Bu vardiyada mevzuatta yazdığı gibi merkez gaz izleme servisinde en az 2 operatör olsaydı; metan gazı tehlikesi yükseldiğinde, aynı anda hem ocak içi dahili hattan hem telsizlerden, daha fazla kotta çalışan daha fazla madenciye ulaşmak, onları uyarmak ve hayatlarını kurtarmak mümkün olabilirdi. Hatta metan gazı tehlikesi yükseldikçe yapılacak bu uyarılarla belki de bu grizu patlamasının olması engellenebilirdi. Ancak AKP hükümeti maden ocaklarındaki teknik personel ve maden işçi sayısındaki eksikliği göz göre göre gidermedi. Kazayla ilgili yayınlanan bilirkişi ön raporunda belirtilen kaza kusur tespitinde yer alan, teknik personel sayısındaki eksiklik bulgusu, AK Parti hükümetinin bu faciadaki sorumluluğunun ispatı niteliğinde. Oysa Sayıştay maden ocaklarındaki eksik işçi sayısı ve eksik teknik personel sayısıyla ilgili defalarca kez uyarmıştı."
İzleme operatörü uyarmıştı
Yavuzyılmaz, gaz izleme operatörünün 10 Temmuz 2020 günü kuruma dilekçe ile başvuruda bulunduğu belirterek, "Yine kurum içinde patlamanın yaşandığı Amasra maden ocağında çalışan merkez gaz izleme servisindeki bir operatör, 10 Temmuz 2020 tarihinde müesseseye resmi bir dilekçe vererek, merkezi gaz izleme servisinde tek bir kişi olarak çalışmak zorunda kaldığını ve bu durumun hayati bir sorun olduğunu ve daha önce Karadon maden ocağında gerçekleşen kazada merkez gaz izleme servisindeki operatörün tek kaldığı için, lavabo ihtiyacını gidermek için dışarı çıktığını ve bu esnada yükselen metan gazı tehlikesini farkına varılamadığını, gerekli uyarıları yapılamadığını ve maden işçilerinin hayatını kaybettiğini örnek gösteriyor. Bu nedenle tek kişi kalmasından kaynaklanacak durumlarda oluşan ihmalin can alabileceği konusunda uyarılar yapıyor. Ancak bu dilekçenin gereği yapılmadı ve 14 Ekim 2022 tarihinde patlama gerçekleştiğinde merkez gaz izleme servisinde tek bir operatör vardı" ifadelerini kullandı.
Tek başına çalışmanın risklerini anlatmış
Yavuzyılmaz'ın paylaştığı operatör ait, 10 Temmuz 2020 tarihinde TTK Amasra Müessese Müdürlüğü'ne yazılan dilekçede ise şu ifadeler yer aldı:
"Amasra Müessesesi merkezi gaz izlenme servisine merkezi gaz izleme personeli olarak istihdam edilen maden teknikeri M.K. ve Y.T.'nin başka yerde görevlendirilmesi sonucu merkezi gaz izleme servisinde personel eksikliğine neden olmuştur. Personel eksikliği nedeniyle merkezi gaz izlemede tek başımıza görev yapmak zorunda kalmaktayız. Merkezi gaz izlenme yönergesinde her vardiyada en az iki merkezi gaz izlenme personeli olacaktık diye açıkça belirtmesine rağmen, iki merkezi gaz izleme personeli merkezi izlemeden alınarak, başka yerlerde görevlendirilmiş ve merkezi gaz izlemede personel eksikliğine neden olmuştur. Merkezi gaz izlenmede tek başımıza görev yaptığımız esnada insani ihtiyaçlarımız olan lavabo, yemek, su gibi ihtiyaçlarımızı gidermek için merkezi gaz izlemeyi terk etmek zorunda kalmaktayız. Bu esnada ocakta meydana gelebilecek ani metan yükselmesi çıkabilecek yangınlar ve diğer çeşitli olumsuzluklar görmemiz mümkün olmayacaktır. 17 Mayıs 2010 yılında Türkiye Taşkömürü Kurumu Karadon Müessesesi'nde patlama meydana gelmiş ve 30 çalışanımız feci bir şekilde can vermiştir. Yapılan araştırmada merkezi gaz izlenme personelinin patlama esnasında lavaboda olduğu tespit edilmiş ve mahkemece suçlu bulunup yargılanmışlardır. Merkezi izleme operatörü yerinde olsaydı; 30 can şu an belki hayatta olacaktı. Kurumumuza bağlı Karadon Müessesesi'nde böyle acı bir tecrübe yaşanmışken; hangi sendikal menfaat, hangi çıkar; bir insanın hayatından değerli olabilir ki. Madencilikte küçük bir ihmalin bile sonuçlarının ağır olduğunu yaşanan kazalardan gördük. Aynı şekilde kurumumuzda da çalışan ve çalışanların hayatına mal olacak olumsuzlukların olması kaçınılmazdır, bu kaza değil; ihmaldir. Merkezi gaz izleme personeli olarak alınan maden teknikerlerinin gerçek görev yeri olan merkezi izlemede görev yapmaları işçi sağlığı ve iş güvenliği açısından son derece önem arz etmektedir. Merkezi gaz izlemede tek başımıza görev yaptığımız esnada, meydana gelebilecek kazalarda mahkemede çalışan ve çalışanların hayatlarını kaybetmesine neden olan merkezi gaz izlenme personeli olarak yargılanmak istemiyorum. Kurumumuz çalışan ve çalışanların sağlığını riske atmayacağını, merkezi izleme yönergesinde açıkça belirtilen kriterleri sağlayacağını, işçi sağlığı ve iş güvenliği açısından durumu değerlendireceği umut ediyorum. Gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ederim."