Akşener'den Erdoğan'a: Daha ne kadar sessiz kalacaksın?

Akşener'den Erdoğan'a: Daha ne kadar sessiz kalacaksın?
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, çete lideri Sedat Peker'in iddiaları sonrası açıklama yapmayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a seslendi. Akşener, "Daha ne kadar sessiz kalacaksın?" diye sordu.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin TBMM'de gerçekleşen grup toplantısında açıklamalarda bulunuyor. Akşener, konuşmasına koronavirüs nedeniyle hayatını kaybeden Isparta İl Başkanımız Mustafa Şimşek'e rahmet dileyerek başladı. Konuşmasında çete lideri Sedat Peker'in Youtube'da yayınladığı videolar hakkında da konuşan Akşener, "İçişleri Bakanı ve suçlamalara maruz kalanlar kenara çekilir, savcı ve hakimler devreye girer gereken yapılır. Türkiye Cumhuriyeti'ne yakışan budur. Sayın Erdoğan bu kepazeliğe daha ne kadar sessiz kalacaksın?" dedi. Akşener'in konuşmasından öne çıkan satır başları şöyle: 

Sosyal medyada bir video furyası aldı başını gidiyor. İktidar mensuplarının isimleri çirkin, garip işlerin aktörleri olarak geçiyor. Normalde bizim siyaset anlayışımıza göre parti içi meselelere karışmak olmaz ama bu iş daha da ileri gitmiş aile içi meseleler haline gelmiş. AK Parti ve ortaklarının içindeki skandallarla milletin gerçek gündeminin gölgelenmesini de hiç istemeyiz. Bu kepazeliği artık sadece Türkiye değil dünya takip ediyor.

Beyler, Türkiye Cumhuriyeti'nin itibarını söz konusu koskoca Türk Devleti'ni cümle aleme rezil ettiniz. Bu işler karşılıklı video yayınlamaklar, gerçekleri çaptırmakla olmaz. Konuyu yaymakla hiç hiç olmaz. Böyle devlet yönetilmez. Bu işler bütün iddiaları araştıracak ve gerçeği milletimizin önüne koyacak şeffaf bir yargı süreci ile olur. 

İçişleri Bakanı ve suçlamalara maruz kalanlar kenara çekilir, savcı ve hakimler devreye girer gereken yapılır. Türkiye Cumhuriyeti'ne yakışan budur. Sayın Erdoğan bu kepazeliğe daha ne kadar sessiz kalacaksın?

'Ben Rize'nin geliniyim hele Rize'de bana hiç zarar gelmez'

Geçen hafta Rize'nin İkizdere ve Çayeli ilçelerini ziyaret ettik. İkizdereli köylülerin direnişine destek olduk. Sonrasında İkizdere ve Çayeli esnafının dertlerini dinledik. Ev sahipliğini, Karadeniz'in mertliğine yakışır şekilde yerine getirdiler. İkizdere ve Çayeli'nde AK Parti Teşkilatlarının sağdan soldan topladıkları küçük grupların provokasyon girişimleri oldu. Yanlış anlaşılmasın, ben sayın Erdoğan ve arkadaşlarını anlayabiliyorum. Son dönemde çok zor günler geçiriyorlar. Sektirmek zorunda oldukları bir dolu iddia, gündem var. Bunun için benim sözlerimi çarpıtıp, buradan bir yol olur mu diyorlar. Bazen böyle siyasi 'işler' olur. Kimse heveslenmesin bana Türkiye'nin hiçbir yerinde zarar gelmez. Ben Rize'nin geliniyim hele Rize'de bana hiç zarar gelmez.

Bahçeli'ye yanıt

Dün acınası küçük ortak demiş, neymiş benim Rize'ye gitmem provokasyonmuş. Sayın Bahçeli, ben gezmezsem kim gezecek? Büyük ortağın Saray'dan çıkmıyor, sen zaten ortada yoksun. Ben gezmezsem kim gezecek? Biz bu yola çıkarken koltuk değil ayakkabı eskiteceğiz diye yola çıktım ve bu sözü tuttum. Biz buna devam edeceğiz. Sen iktidarın küçük ortağısın, madem bizim esnafa gitmemizden rahatsızsın o zaman bir zahmet milletinin ayağına gideceksin. Kürsüden öfke tiradları atmayı bırakıp, işini yapacaksın. Bunları yapamıyorsan bize gölge etmeyeceksin. 

İktidar eleştirisi

İktidar olmak demek sizi o makama getiren millete hizmet etmek demektir. Nitekim, iktidar işinin iyi yapar, milleti mutlu ederse görevine devam eder. Aksi olursa da iktidar gider. Mesela yolsuzluk her yanı sarıyorsa iktidar addaya gidiyor demektir. Mesela yoksulluk çığ gibi büyüyor, ülkenin parası pul oluyorsa iktidar gidiyor demektir. Vatandaş sürekli artan fiyatlara ezdiriliyorsa iktidar yolcu demektir. İktidar verdiği sözleri unutuyor, hatırlatanları da terörist ilan ediyorsa dönülmez akşamın ufkuna gelinmiş demektir. İktidardakiler yetkinin ve kararın millete ait olduğu gerçeğini unutup, o sandık bir gün gelmeyecekmiş gibi günlerini gün etseler de bu gerçek hep böyle olmuştur, olacaktır.

Geçen hafta tane tane anlatmıştım. Sayın Erdoğan iktidara gelirken vaatlerde bulundu milletimiz yetkiyi verdi. 19 yılın sonunda, bırakın vaatleri gerçekleştirmeyi sayın Erdoğan ve danışmanları Saray'a kapanarak koptukları milletimizi fakirlik, işsizlik ve yolsuzlukla baş başa bıraktı. 

Geçen hafta sözüm ona müjde verdi. Yine kredi, yine borç verdi. O 4 milyarı öyle bir anlattı ki şaşarsınız. 4 milyar demek gözünde küçük göründü. Aylardır kepengi kapalı esnafımız ve aileleri ile birlikte 20 milyona yakın insan demek. Sayın Erdoğan, sen 'A'yı uzattıkça sıfırlarda o kadar uzamıyor. Sen 'A'yı uzattıkça pandemi sürecinde esnafımızı yalnız bıraktığın gerçeği değişmiyor. O beş müteahhitten birinin, pandemi döneminde tek kalemde 9.4 milyar liralık vergi borcunu sildin. Ekonominin bel kemiği olan esnafa 4.6 milyar lira. 

Akaryakıta ÖTV zammı 

Benzine 55 kuruş motorine 67 kuruş, LPG'ye 35 kuruş zam geldi. Vicdansızlığa bakar mısınız? Esnafımıza verilecek destek bu akaryakıt zammı ile vatandaştan geri alınacak. İşte AK Parti iktidarının zor günde insanının yanında olma anlayışı. 

 

 

Etiketler :