AKP'li Çelik'ten dikkat çeken 'çözüm süreci' açıklaması

AKP'li Çelik'ten dikkat çeken 'çözüm süreci' açıklaması
AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik MKYK toplantısının ardından yaptığı açıklamada, "Terörsüz Türkiye" olarak adlandırılan süreçle ilgili "İnşallah bu ay içerisinde bu sürecin belli bir aşamaya geldiği birtakım gelişmeler olabilir" dedi.

MKYK toplantısının kameraları karşısına geçen AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, gündeme dair açıklamalarda bulundu.

Geçirdiği kalp krizi sonrası yoğun bakımdaki tedavisi 6 gündür devam eden DEM Parti İstanbul Milletvekili ve İmralı heyeti üyesi Sırrı Süreyya Önder'e ilişkin konuşan Çelik, üzgün olduğunu belirterek, "Ehil ellerde tedavisi sürüyor. Biz çok eskiden beri tanışırız ve çok farklı konularda sohbetlerimiz olmuştur. Onun rahatsızlığı, bir şekilde mağdur olmuş kesimlere dokunmuş, herkesin hafızasında olduğunu ve takdir edildiğini gösterdi. İnşallah, dua ediyoruz; muhterem annesine, kızı Ceren'e ve tüm sevdiklerine geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Ne olursa olsun, o umudu ayakta tutan yaklaşımıyla, gülümsemesiyle onu en kısa zamanda aramızda görmek istiyoruz. Dualarımız onunla. Hastanede ortak arkadaşlarımız olan doktorların ne kadar ilgilendiklerini görüyoruz. Onlara da teşekkürlerimizi iletiyoruz. Çirkin yaklaşımlar da oldu ama bunların üzerinde durmaya gerek yok. Doğru sözleri büyütmek lazım, kem söz söyleyenleri kendi başlarına bırakmak lazım" dedi.

"TERÖRSÜZ TÜRKİYE" SÜRECİ

AKP Sözcüsü Çelik, konuşmasının devamında "Terörsüz Türkiye" olarak adlandırılan süreçle ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Çelik'in konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:

"Geçmişte önemli adımlar atıldı. Cumhurbaşkanımızın, Sayın Bahçeli'nin ortaya koyduğu irade ve tarihi çağrıyla birlikte yepyeni bir sayfa açılmış durumda. Özellikle de dünyanın içinden geçtiği kaos ortamı göz önüne alındığında, önümüzde toplumsal birliğimizi derinleştirmenin, demokrasimizin ölçeğini büyütmenin ve bölgemizdeki halklarla, yakın komşularımızdaki farklı halklarla daha çok dayanışma içerisinde olmanın ne kadar kıymetli olduğu herkes tarafından görülüyor.

Etrafımızı daha çok kana bulamak isteyen, daha çok kaos çıkarmak isteyen, bölgeden fitne siyaseti yoluyla kendi çıkarlarını garanti altına almak isteyen, herkesin başına bir takım felaket senaryoları getirmeye çalışan çok sayıda odağın faaliyet hâlinde olduğunu görüyoruz. Bütün bu odaklar karşısında Türkiye, bölge halklarına dönük olarak da Türkmenler, Araplar, Kürtler, Sünniler, Şiiler, Aleviler, Müslümanlar, Ezidiler ve hangisi olursa olsun, bütün halklara dönük olarak da bütün gruplara, etnik gruplara, bütün mezhep gruplarına dönük olarak da bu kardeşlik yaklaşımını ortaya koymak için; özellikle Sünni ve Şii üzerinden bölgede Türk, Kürt, Türkmen ve Araplar arasında fitne çıkarmaya çalışan değişik odakların faaliyetlerini çok yakinen görüyoruz.

"'TERÖRSÜZ TÜRKİYE' HEDEFİ, VATANDAŞLARIMIZIN FAYDASINA OLACAK"

Devletimiz ve siyasi tecrübemiz, bütün bu muhtevaya sahiptir. Şimdiye kadar, bu geçtiğimiz zamanlar içerisinde defalarca bunlarla mücadele ettik. Bölge halklarının başına felaket getirmeye çalışanlara karşı bu dirayeti gösteriyoruz. 'Terörsüz Türkiye' hedefi, vatandaşlarımızın faydasına olacak; geleceğimizin terör yoluyla esir alınmasına, geleceğimiz üzerine ipotekler oluşturulmasına karşı, Türkiye'nin terör meselesinden kurtulmuş olarak ilerlemesi gerektiğinin açık ifadesidir. Bu şekilde bakacağız meseleye.

"YAKIN ZAMANDA BİRTAKIM GELİŞMELERLE BİRLİKTE..."

Dış politikadaki etkimizi büyütmek, Türkiye’yi her alanda bağışıklık sisteminin daha da güçlü hâle gelmesi için bu iradeyi sürdürmeye devam edeceğiz. İnşallah, yakın zamanda birtakım gelişmelerle birlikte ‘Terörsüz Türkiye’yi doğru zamanda, vatandaşlarımızın ortak geleceğine katkı sağlayacak, bölge halklarının dayanışmasına katkı sağlayacak şekilde hep beraber göreceğiz. Kuzeyimizde Rusya-Ukrayna savaşı, güneyimizde Suriye'nin içinde, Lübnan'da, diğer alanlarda İsrail'in Netanyahu hükümetinin yaptığı operasyonların ortaya çıkardığı istikrarsızlaştırıcı tablo ve Gazze'de soykırımın daha da ağırlaşarak yaşanıyor olması, Trump’ın getirdiği tarifeler... Bütün tanımların, güç dengelerinin yeniden ele alınacağı gözüküyor. Türkiye, bütün bu tablonun merkezinde yer alırken, en büyük gücü vatandaşlarımızın birliği ve dirliğidir. Demokrasimizin ve cumhuriyetimizin gücü, bölge halklarıyla kurduğumuz ilişkidir."

NORMAL DOĞUM TARTIŞMASI

Sivassporlu futbolcuların açtığı pankartla tartışma konusu olan "Normal Doğum" tartışmalarıyla ilgili de konuşan Çelik, "Normal doğum konusunda annenin ve çocuğun sağlığı önemlidir. Kadınlara bir dayatma yapıldığı konusu doğru değil. Temel yaklaşım, annenin ve bebeğin sağlığıyla ilgili gereksiz cerrahi müdahalenin önüne geçmektir. Biz tüm anne adaylarına ve annelere saygımızı iletiyoruz. Kadınların herhangi bir hayat şekline ve tercihlerine dayatma yoktur. Böyle bir şey söz konusu değildir. Bizim temel yaklaşımımız, anne ve bebeğin sağlığıdır" diye konuştu.

CHP'NİN TARİHİ YOZGAT MİTİNGİ

Çelik, CHP'nin uzun yıllar konuşuılacak olan Yozgat mitingiyle ilgili olarak, "Yozgat mitingi, CHP'nin mitingidir; bizi ilgilendiren bir şey yok. AK Parti'nin mitingleri ile mukayese ediliyor. Demek ki burada ölçü AK Parti. Biz meydanların, kitlelerin partisiyiz" ifadelerini kullandı.

Kaynak:Halk TV Haber Merkezi