45 yıldır geçimini böyle sağlıyor: Oğluyla birlikte at üzerinde müşterilerine ulaştırıyor

Kavurucu sıcak hava dalgasının etkisini sürdürdüğü Diyarbakır’da, eşine az rastlanan mesleğe sahip "Buzcu Baba" lakaplı Ahmet Akdemir, 1980 yılından bu yana geçimini, ürettiği buzu satarak sağlıyor. Akdemir’in yaptığı mesleği ilginç kılan konu ise siparişlerini giydiği yöresel kıyafetiyle at üzerinde müşterilerine ulaştırması.

Mesleğe 1980 yılında başladığını söyleyen Akdemir, o dönemde Diyarbakır’da her evde buzdolabı olmadığını, sadece varlıklı ailelerin buzdolabı bulunduğu hatırlatarak, mesleğe başlama serüvenini şöyle anlattı:

*1980 yıllarında Sur içindeki Küpeli havuzunda büyük buzlar üretiliyordu. Oradan aldığımız buzları suyun içine bırakıp soğuk su olarak satıyorduk. O dönemde hayalimde bir gün ‘Buzcu Baba’ olabilir miyim vardı.

*1980’li yıllarda buz satışına başladığımızda buzdolabımız yoktu. Akrabalarımızın durumları iyi olduğu için evlerindeki buzdolaplarından faydalanıyorduk. Tas ve tencereleri akrabalarımızın buzdolabında bırakıyorduk.

*Buz haline gelince o buzları fırıncılara, ayran satanlara gibi birçok kesime ulaştırıyorduk. Bu işe başladıktan sonra buzdolabımız oldu. Zamanla işlerin iyi gitmesiyle buzdolabı sayısı arttı. Şimdi ise birçok makinayla kurduğumuz atölyede buz üretimi yapıyoruz.

''DİYARBAKIR’DAKİ FIRINLAR HAMURLARINI YOĞURDUKLARI ZAMAN BUZ KULLANIYORLAR''

Akdemir, atölyede ürettikleri buzları esnafın yanı sıra besicilerin de hayvanlarının soğuk su içebilmeleri için aldıklarını belirterek, “Buzları fırınlara daha çok satıyoruz. Diyarbakır’daki fırınlar hamurlarını yoğurdukları zaman buz kullanıyorlar.

*Bu da ekmeğin tadını daha da güzelleştiriyor. Fırıncıların yanı sıra ayran, limonata satanlara da buz veriyoruz.

*Aynı zamanda hayvan besleyen çiftlik sahipleri de buzlarımızı alıyor. Aldıkları buzu hayvanların içtikleri suya bırakıp, hayvanlarının soğuk su tüketmelerini sağlıyorlar” diye konuştu.

''Atlarla servis yaptığımızda kısa sürede siparişleri teslim ediyoruz''

Diyarbakır’ın yöresel kıyafetiyle at sırtında buz servis etmesiyle dikkatleri çeken Akdemir, neden atlarla servis yaptığını ise şu sözlerle anlattı:

*Daha önce buz servisini bisikletle yapıyorduk. Bir süre sonra otomobil ve kamyonetlerle yapmaya devam ettik. Şimdi ise atlarla servis yapıyoruz. Atlarla servis yapmamızın amacı Diyarbakır’daki yoğun trafikten kaynaklı.

*Atlarla servis yaptığımızda kısa sürede siparişleri teslim ediyoruz. Atlarımız her zaman hazır. Atlarla buzları teslim etmek çok rahat. Atlarla servis yaptığımızda yöresel kıyafetler giyiyoruz. Servis yaptığımızda insanlar bize ilgi gösteriyor.

*'Buzcu Baba geldi' diyerek bizi karşılıyorlar. Yöresel kıyafet giymemizin nedeni ise Diyarbakır’ın eski kültürünü yaşatmak amacıyladır. Bugün giydiğimiz bu kıyafetleri eskiden ağaların giydiği kıyafetlerdir.

BUZ SEVDASI NEDENİYLE ATINA ''İCE'' ADINI VERDİ

“İnsanlar bana ‘Buzcu Baba’ demesinin nedeni ise ben buz ve karı çok seviyorum” diyen Akdemir, “Hatta bir atıma İngilizce buz manasına gelen ‘ice’ adını verdim. Buzla yatıp, buzla kalkıyoruz. Buzu o kadar seviyorum ki kendimi buzun babası olarak görüyorum. Buza baba şefkati gösteriyorum” ifadelerini kullandı.

''EŞİM VE ÇOCUKLARIMLA BİRLİKTE BUZ ÜRETİMİNİ YAPIYORUZ''

Kurduğu atölyede sadece ailesiyle çalıştığını aktaran Akdemir, çocuklarına bu mesleği öğrettiğini söyledi. Günün 24 saati açık olduklarını dile getiren Akdemir, “Atölyemizde daha önce 3 Suriyeli aile çalışıyordu.

*Şu an ise sadece ailemle çalışıyorum. Eşim ve çocuklarımla birlikte buz üretimini yapıyoruz. Çocuklarıma da bu mesleği öğretiyorum. 24 saat esasına göre çalışıyoruz.

*Çünkü buza her an ihtiyaç oluyor, gece yarısında balığa gidenler, sabaha doğru işyerini açan fırınlar... Hastane önünde bekleyen hasta yakanlarının da buz ihtiyacı oluyor sürekli. İnsanların mağdur olmaması için biz de 24 saat hizmet veriyoruz” dedi.

ASKIDA BUZ UYGULAMASI

Askıda buz uygulaması sayesinde birçok kişinin ücretsiz buz almasını sağladıklarını da ifade eden Akdemir, “Askıya buzları işletme olarak biz bırakıyoruz. Bu konuda kimseden destek almıyoruz.

*Atölyemizin bulunduğu semtte yoksullar yoğunlukta.

*Buradakiler sabahın erken saatlerinde çalışmak için tarlaya gidiyorlar. Her gün en az 10 araçla buradan işçiler tarlaya götürülüyor.

*İşe gitmeden önce de onlar askıdaki buzları alıyorlar. İnsanların birbirlerine faydaları olması gerekiyor” şeklinde konuştu.