3. Havalimanı Direnişi | İşçilere tehdit!
İstanbul’da 29 Ekim’de açılması planlanan üçüncü havalimanının şantiyesinde çalışan on binlerce işçi, can güvenliği ve insanca çalışma koşulları için dün iş bırakarak direnişe geçti. Jandarma biber gazı, plastik mermiler ve TOMA’larla işçilere saldırdı, ancak işçiler geri adım atmadı. BirGün’den Serbay Mansuroğlu'na konuşan işçiler, “Yetti artık! Köleden farkımız yok. Taleplerimiz kabul edilene, koşullarımız düzeltilene kadar çalışmayacağız” dedi.
SON KAZA BARDAĞI TAŞIRDI
İş cinayetleri ve kötü çalışma koşullarıyla daha önce de pek çok kez kamuoyunun gündemine gelen şantiyede önceki gece meydana gelen servis kazası, bardağı taşıran son damla oldu. İşçiler ve sendikalardan aldığımız bilgilere göre, 20’ye yakın işçinin yaralandığı, hayatını kaybeden işçilerin de olduğu bu kazanın ardından şantiyenin Akpınar kampında kalan işçiler, dün sabah servislerin çıkışına izin vermedi. Kampın giriş ve çıkışlarını kapatan işçiler, çöp konteynerlerini ateşe verdi, “Yönetim istifa” sloganlarıyla İGA yönetim binalarının olduğu plazalar bölgesine doğru yürüyüşe geçti.
TEHDİTLER SÖKMEDİ
Saatler ilerledikçe eyleme katılan işçi sayısı giderek arttı. İnşaat-İş Sendikası’ndan aldığımız bilgilere göre, 45 bin kadar işçinin çalıştığı üçüncü havalimanı inşaatında, Akpınar Kampı’nda kalan 30 bin işçinin neredeyse tamamı eyleme katıldı. Eylemin büyümesi üzerine yetkililer tarafından “Eylem yapanlara cezai işlem uygulanacak” şeklinde anons yapıldı. İşçiler bu tehdide, hoparlörün kablosunu keserek yanıt verdi.
YÖNETİCİLER BARET FIRLATTILAR
İşçileri eylemden vazgeçirmek isteyen şirket yöneticileri, bir kamyonetle koğuşların olduğu bölgeye gelerek konuşma yapmak istedi. İşçiler şirket yönetimini, alkış, slogan ve ıslıklarla protesto etti. Tepkilere rağmen kamyonet kasasına çıkarak konuşma yapmak isteyen şirket yetkililerine işçiler baretlerini atmaya başladı. Yönetim binasının camları da kırıldı.
"ÖLÜMÜZE BİLE SAYGILARI YOK!"
Gazetemize konuşan işçiler, şantiyede iş güvenliğinin olmadığını, her gün iş kazalarının ve ölümlerin yaşandığını, ancak bu kaza ve ölümlerin her seferinde ört bas edildiğini ve kamuoyundan gizlendiğini anlattı. Bir işçi, şunları söyledi: “Sürekli kaza oluyor, ölüm oluyor, ama gazetelere haber bile olmuyor. Gizliyorlar, hiçbir bilgi vermiyorlar. Son yaşanan kazaya dair de bilgi vermediler, biz ölümlerin olduğunu duyduk. Bir hafta önce de bir arkadaşımız 5 metreden düştü, öldü. Ölen arkadaşımıza gidip emniyet kemeri taktılar, öyle fotoğraf çektiler. Sonra da onu suçladılar. Ölümüze bile saygıları yok!”
45 BİN İŞÇİYE 20 SERVİS!
Şantiyede 45 bin işçinin çalıştığını, ancak yalnızca 20 servisin olduğunu söyleyen işçiler, saatlerce yağmur altında servis beklemek zorunda kaldıklarını, servislere birbirlerini ezerek binebildiklerini söyledi. Bu nedenle sırılsıklam bir şekilde işe gittiklerini belirten işçiler, üstelik servis yetersizliği nedeniyle işe geç gittiklerinde yevmiyelerinin kesildiğini ve yolda geçen sürenin mesaiden sayılmadığını ifade etti.
YATAKHANELERDE PİRE VE TAHTAKURUSU
İşçilerin verdiği bilgilere göre, şantiyede yaşanan sorunlar bunlarla da bitmiyor. İşçiler berbat koşullarda barındıklarını, koğuşların tahtakurusu ve pire dolu olduğunu dile getirdi. Yemeklerin çok kötü olduğunu belirten işçiler, yemek saatlerinin de çalışma saatleriyle uyumlu olmadığını, bu nedenle pek çok kez aç kaldıklarını söyledi.
ÜCRET GASPLARI VE ZORUNLU MESAİ
Havalimanının 29 Ekim’de açılması planlanıyor. Sürenin kısalması nedeniyle işçiler üzerindeki baskı da artmış durumda. Bir işçi şöyle diyor: “Sürekli zorunlu olarak mesaiye kalıyoruz. Sabah 6’da kalkıyoruz, gece 10’lara kadar çalışıyoruz, ama karşılığını alamıyoruz. Bayramda da çalıştırdılar, çalışmak istemeyen arkadaşlarımızı işten attılar. Biz çalıştık, bize ek ücret vereceklerini söylediler, ama hâlâ o ücreti alamadık. Asgari geçim indirimi (AGİ) de alamıyoruz. Sigortalarımızı gerçek ücretten değil, asgari ücretten gösteriyorlar. İnsanlar sürekli gerekçesiz şekilde tazminatı bile verilmeden işten atılıyor. Ama daha işe girerken bize zorla kendimizin istifa ettiğine ve hiçbir hak talebinde bulunmayacağımıza dair belge imzalatıyorlar.”
'DEVLETE 8 AY ÖNCE ANLATTIK'
Konuştuğumuz işçiler, şantiyede son olarak Çalışma Bakanlığı’na bağlı müfettişlerin 8 ay önce denetim yaptığını, müfettişlere tüm bu sorunlarını tek tek anlattıklarını aktardı. Bu denetimin ardından çok kısa bir süre için koşulların düzelir gibi olduğunu belirten işçiler, “Sonrasında her şey yine eski haline döndü. Burası köle kampından farksız. Biz insanız, insanca çalışmak hakkımız” diye konuştu.
JANDARMA İŞÇİLERE SALDIRDI!
Üçüncü havalimanı işçilerinin eylemi sürerken, olay yerine gelen jandarma ekipleri TOMA’lar, biber gazı ve plastik mermilerle işçilere saldırdı, ancak bu saldırı işçilere geri adım attıramadı. Saldırıdan sonra da dağılmayan işçiler, tepkilerini ve iş bırakma eylemini gün boyu sürdürdü. Öte yandan saldırıya muhalefetten, sendikalardan ve sosyal medya kullanıcılarından sert tepki geldi. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Emek Büroları Koordinatörü Veli Ağbaba, yazılı açıklamasında, “3. Havalimanı işçilerine sıkılan gaz tüm emekçilere sıkılmıştır. Zulmünüz artsın ki tez zeval bulasınız!” ifadelerini kullandı.
PATRON SÜRE İSTEDİ!
İGA yönetimi ile Kaymakamlık ve jandarma yetkilileri, işçilere biber gazı ve TOMA’larla saldırarak geri adım attıramayacaklarını anlayınca görüşme talep etti. Bunun üzerine İGA İcra Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Kadri Samsunlu ve Kaymakam ile işçilerden ve İnşaat-İş Sendikası temsilcilerinden oluşan bir heyet arasında görüşme gerçekleştirildi. İşçiler ve sendika, yönetime 15 maddeden oluşan bir talep listesi sundu. Bu taleplerden bazıları şunlardı:
-Eylem nedeniyle tek bir işçinin bile işten atılmaması, habersiz şekilde atılanların işe iadesi
-Servis sorununun çözülmesi,
-Yatakhane, lavabo ve banyo temizliklerinin düzenli yapılması, tahtakurusu sorununun çözülmesi
-Revir personelinin işçileri aşağılayıcı davranışlarda bulunmaması, işçilerin tedavisi için gerekli sağlık malzemelerinin temin edilmesi,
-Maaşların tamamının hesaba yatırılması, elden ödeme yapılmaması,
-Geçmişe dönük ödenmeyen ücretlerin ödenmesi, 6 aydır maaşları yatırılmayan işçilere ödemelerin yapılması, bayram ikramiyesi verilmesi
-İşçi ve formenlerin aynı yemekhanede yemek yemesi,
-Sorunlara sebep olan İGA yetkililerinin görevden alınması,
-İş cinayetlerine karşı önlem alınması
İşçi heyetinin görüşme sonrası yaptığı açıklamaya göre yönetim bu talepleri kabul etti, ama süre isteyerek “Tepkinizi gördüm, mesajınızı aldım. Fakat bu sorunlar bir anda çözülemez, zaman vermelisiniz” dedi. Kaymakam da benzer bir tutum sergiledi.
Bunun üzerine işçiler, “Bu projeyi insan havsalasını zorlayacak şekilde bir acelecilikle 29 Ekim’e yetiştirmeyi biliyorsunuz, ama bizim taleplerimiz için zaman istiyorsunuz!” diyerek tepki gösterdi. İşçiler, artık oyalanmaya tahammüllerinin olmadığını dile getirdi.
ÖNCE 'SORUNU ÇÖZECEĞİZ' ANONSU, SONRA BİBER GAZI!
Sözcü'den Seda Önceler'in haberine göre, jandarmalar, eylemi sonlandırmak için müdahalede bulundu. Bu esnada yönetim binasının camları da kırıldı. Yağmur nedeniyle eyleme kısa süreli ara veren işçilerin koğuşların olduğu alanda ikinci kez toplanması üzerine, jandarmadan yeniden biber gazlı müdahale edildi. Yönetim binasının önünde gerçekleşen eylem sonrası IGA Yönetiminden açıklama geldi.
Açıklamada “Bu sabah erken saatlerde işçi kardeşlerimizi inşaat alanına götürmesi gereken servislerin kötü hava koşulları nedeniyle gecikmesi sonucu çalışanlarımız yağmur altında bekledikleri sırada mağdur olmuşlar ve bu durumu protesto etmişlerdir. Olayı yakından izleyen İGA yönetimi ve ilgili resmi makamlar, çalışanlarımızla diyalog halindedir. Saat 14:30 itibariyle İstanbul Yeni Havalimanı işletmecisi İGA'nın İcra Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Kadri Samsunlu işçi temsilcileriyle bir araya gelecek ve gerekli çözüm yolları üzerine çalışılacaktır.” denildi.
İlerleyen saatlerde yapılan açıklamada ise işçilerle anlaşma sağlandığı, çalışmaların yeniden başlatılacağı duyuruldu.
İŞÇİLERE TEHDİT
İnşaat İşçileri Sendikası'nın Twitter hesabından yapılan açıklamaya göre video çeken işçiler tehdit edildi.
Yapılan açıklama şu şekilde:
Video çeken işçi arkadaşlarımıza ve üyelerimize “video çekimi yapanlar tek tek belirlenip cezalandırılacaktır” denilerek tehdit edildi.