Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Ayasofya Camisi'ndeki cuma namazı çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:

Kılıçdaroğlu'na tazminat davası

"Bu ülkede cumhurbaşkanına, cumhurbaşkanlığı makamına nasıl  konuşulur mesajlar verir öğrenmesi lazım.

"Şu anda Cumhurbaşkanlığı makamında bulunan bir kişi olarak  her şeyden önce eleştiri değil hakaret seviyesine çıkan ifadeleriyle hukuk içerisinde tabi ki bu kişiye gerekli hesap sorulmalıdır. Avukatlarım da şu anda hukuk dairesinde gereken neyse bunun hesabını bu şahsa soruyorlar. Olay budur. Çünkü edep denilen bir şey var. Haddini bilmesi lazım. Bu ülkede cumhurbaşkanına, cumhurbaşkanlığı makamına nasıl  konuşulur, nasıl oraya mesajlar verir bunu da öğrenmesi lazım. Şu anda avukatlarımın yaptığı budur."

CHP

"Temiz belediyecilik ahlaki belediyecilik bu tür şeyleri konuşan zat tabanına seçtiği elamanlarına sahip olamadığının çok anıt net uygulamasını ortaya koymuş vaziyette. İstanbul il Başkanlığını yürüten bayan ciddi bir cezai durumla karşı karşıyadır. İstinaftadır. Buradan da ne çıkacağı belli değildir. CHP'nin bir defa şirazesi kaybolmuştur, şirazeden çıkmış bir siyaset anlayışıyla CHP istikametini kaybetmiştir. Bu istikameti toparlaması bu saatten son çok çok zordur. Terör örgütleriyle dirsek dirseğe yürüyen, Ankara'dan İstanbul'a, CHP ile bu dönemde tanıştık. Millet İttifakı adı altında ne bulursa yanına alıp burayla bir şeyler oluşturmaya gayret eden CHP bundan sonraki süreçte de inanıyorum kendisini toparlayamayacaktır."

Aşı

"Çeşitlilik var. Uğur bey ile ben de görüştüm. Olay sadece Çin değil Çin'in dışında Rusya ile de görüşmeler var. Bu konuyla ilgili olarak şahsen benim de aşı olma konusunda sıkıntım söz konusu değil. Sağlık söz konusu. Sağlığın söz konusu olduğu yerde bizler de sağlığımızı korumak için ne gerekiyorsa yapmak durumundayız. COVID noktasında ülkede tüm vatandaşlarımıza örnek olma noktasından böyle bir adım atmamız gerekiyor. Temennimiz bir an önce tedavi yollarıyla vatandaşlarımızı bu beladan kurtarmaktır."

Fransa

"Misk grubu bir arabulucu gruptur. Arabulucu olan bir grubun kalkıp da bağlayıcılığı olmayan yola tevessül etmiş olması manidardır. Fransa'nın arabulucu hüviyeti bu saatten itibaren kaybolmuştur. Arabulucusun, arabuluculuk yaptığın yerle alakalı kendi meclisinde, meclisin devlete tavsiye kararıdır, fakat Macron Fransa'nın başına beladır. Macron ile Fransa çok çok tehlikeli dönemi yaşıyor. Temennim odur ki bir an önce Macron belasından Fransa kurtulsun. Aksi takdirde sarı yeleklilerden kurtulamayacak. Sarı yelekliler daha sonra kırmızı yeleklilere dönüşebilir. Şu anda kendileri yönetim olarak ne tür kara alacaklar onu da göreceğiz. Bakanlar içinden de olumsuz karar alanlar var. İlham Aliyev'in Fransızlara tavsiyesi oldu. 'Ermenileri bu kadar seviyorlarsa Marsilya'yı Ermenilere versinler' dedi. Aynı tavsiyede bulunuyorum, çok seviyorlarsa Marsilya'yı Ermenilere versinler. Kaldı ki bu topraklar Karabağ, Azerbacanlı kardeşlerimizin topraklarıdır. 28 yıldır buralar işgal altında. İşgal altında olduğunu Amerika da Rusya da kabul ediyor, Fransa da kabul ediyordu, şimdi ise farklı yollara tevessül ettiler. Göbeğini bizzat Azeri kardeşlerimiz kendileri kestiler. Salı günü ben de oradaki törenlere eşimle beraber katılacağım."