1 Mayıs'ın tarihçesi: 'Gücümüz birliğimizden gelir'
halktv.com.tr Haber Merkezi
1856 yılında günde 8 saat çalışma talebiyle Avustralya'da başlayan işçi hareketi geçen yılların ardından evrensel bir mücadeleye dönüştü. Dünyanın her yerinden emekçiler her yıl 1 Mayıs'ta taleplerini duyurabilmek için meydanları dolduruyor.
İlk kez 1856'da Avustralya'nın Melbourne kentinde taş ve inşaat işçileri, sekiz saatlik iş günü hakkını kazanmak için Melbourne Üniversitesi'nden Parlamento Evi'ne kadar bir yürüyüş düzenlediler. Avustralyalı işçiler, 1856'da, sekiz saatlik işgünü lehinde gösteriler yaparak, toplantılar ve eğlenceler düzenleyerek, hep birlikte bir günlük iş bırakmaya karar verdiler. Bu kutlamanın yapılacağı gün olarak da 21 Nisan tarihi saptandı.
Avustralyalı işçilerin örneğini ilk izleyen Amerikalılar oldu. 1886'da 1 Mayıs'ın evrensel bir iş bırakma günü olmasına karar verdiler, 1 Mayıs'ta 200 bin Amerikalı işçi iş bıraktı ve 8 saatlik işgünü talebinde bulundu. Uygulanan baskılarla, işçilerin bu ölçekte bir gösteriyi tekrarlaması birkaç yıl engellendi.
Ancak işçiler,1 Mayıs 1886'da Amerika İşçi Sendikaları Konfederasyonu önderliğinde işçiler günde 12 saat, haftada 6 gün olan çalışma takvimine karşı, günlük 8 saatlik çalışma talebiyle iş bıraktılar. Chicago'da yapılan gösterilere yarım milyon işçi katıldı. Luizvil'de (Kentaki) 6 binden fazla siyah ve beyaz işçi, birlikte yürüdü. O dönemde Luizvil'deki parklar, siyahlara kapalıydı. İşçiler, sokaklarda yürüdükten sonra hep birlikte Ulusal Park'a girdi. Her eyalet ve kentte, siyah ve beyaz işçilerin birlikte yaptığı gösteriler, gazeteler tarafından, 'Böylece ön yargı duvarı yıkılmış oldu' şeklinde yorumlanmıştı.
Kanlı Haymarket Olayı
Bu gösteriler 1 Mayıs'ı izleyen günlerde tüm harareti ile devam etti ve 4 Mayıs'ta kanlı Haymarket Olayı'na yol açtı. Grev ve gösteriler, 1 Mayıs'tan sonra da sürdü. İşçilerin çoğu 3 Mayıs'ta sokaklara çıktılar. McCormick'e ait fabrikadan atılan ve grevde olan işçiler de miting yaptılar. Miting sona ermek üzereyken McCormick fabrika düdüğünü çalarak, içerideki grev kırıcıları dışarı çıkarttı. Grev kırıcıları protesto etmek için bir grup işçi fabrikaya yöneldi. İşçilere ateş eden polis, 4 işçinin ölmesine, onlarcasının yaralanmasına neden oldu.
Bu saldırıyı protesto etmek için 4 Mayıs'ta Haymarket Alanı'nda miting düzenlendi. Miting tam dağılırken, kürsünün önüne, nereden geldiği belli olmayan bir bomba atıldı. Hemen polisin önünde patlayan bomba nedeniyle 7 polis öldü, 69'u ise yaralandı. Yüzlerce işçi asılsız ithamlarla tutuklandı. Tutuklanan işçilerden sekizi yargılanmak üzere seçildi: Albert R. Parsons, August Spies, Samuel J. Fielden, Michael Schwab, Adolph Fischer, George Engel, Louis Lingg ve Oscar Neebe.
İkinci Enternasyonal'le 1 Mayıs
1889'da toplanan İkinci Enternasyonal'de Fransız bir işçi temsilcisinin önerisiyle 1 Mayıs gününün tüm dünyada kutlanmasına karar verildi. Böylece ikinci gösteri 1890 yılında yapılabildi. Zamanla 8 saatlik işgünü birçok ülkede resmen kabul edildi. 1 Mayıs böylece işçilerin birlik ve dayanışmasını yansıtan bir bayram niteliğini kazandı.
Türkiye'de 1 Mayıs
Türkiye'de 1 Mayıs İşçi Bayramı, ilk defa 1911 yılında Osmanlı İmparatorluğu sınırları içerisinde bulunan Selanik'te kutlanırken İstanbul'daki ilk kutlama 1912 yılında gerçekleştirildi. 1923 yılında 1 Mayıs'ın yasal olarak İşçi Bayramı ilan edilmesinden bir yıl sonra hükûmet, kutlamaların kitlesel olarak gerçekleştirilmesini yasakladı. 1925 yılında çıkarılan Takrir-i Sükûn Kanunu ile de İşçi Bayramını kutlamaları tamamen yasaklandı.
Cumhuriyet dönemi ile birlikte yükselişe geçen işçi hareketi ile birlikte uzun yıllar kutlanamayan 1 Mayıs, ilk defa 1976 yılında Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) öncülüğünde 200 bin kişinin katılımı ile Taksim Meydanında gerçekleştirildi.
Kanlı 1 Mayıs
1977 yılına gelindiğinde ise Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu daha kitlesel bir kutlama için hazırlıklarına başlamıştı. Kutlamanın tertip komitesi, İstanbul Valiliği ve İstanbul Emniyeti ile yaptıkları görüşmeler sonucu iç güvenliği DİSK'in, dışarıdan gelecek güvenlik sorunlarını da emniyet güçlerinin sağlaması konusunda anlaştılar. Taksim Meydanı'nın ise ulaşım yönünden rahat ve merkezi olması sebebiyle kutlama yeri olması konusunda fikir birliğine vardılar.
1 Mayıs 1977 günü İşçi Bayramı'nı kutlamak üzere çeşitli illerden İstanbul'a gelenler ile birlikte yaklaşık 500 bin kişi Taksim Meydanı'ndaki kutlamalara katıldı. Katılımın yüksek olması sebebiyle kortejlerin alana girmesi uzun sürmüş, konuşmalar da uzamıştır. Saat 19.00 sularında dönemin DİSK genel başkanı Kemal Türkler konuşmasının sonuna geldiğinde etraftan silah sesleri duyulmaya başlandı. Sular İdaresi binasının üstünden ve meydandaki otelin çeşitli katlarından açılan bu ateş sonucu insanlar panik halde kaçışmaya başladı, kısa bir süre içinde Intercontinental Oteli'nin (Bugün The Marmara Oteli) de üst katlarından da ateş açıldı.
İnsanlar panik halde kaçmaya çalışırken polis de ses bombaları ve panzerlerle kalabalığa müdahale etmeye başladı. Kalabalık, kaçmak için özellikle Kazancı Yokuşu'na yöneldi ancak yolu kapatacak şekilde konulan bir kamyonun yolu tıkaması yığılmaya ve buna bağlı ezilmelere sebep oldu. 28 kişi ezilme ya da boğulma nedeniyle, 5 kişi silahla vurulma nedeniyle, 1 kişi de panzer altında kalarak toplamda 34 kişi yaşamını yitirdi, yaklaşık 130 kişi de yaralandı. DİSK'in yayınladığı listede ise 36 kişinin öldüğü belirtilmişti.
Kanlı 1 Mayıs'ta hayatını kaybedenler...
- Mustafa Ertan
- Hüseyin Kırkın
- Ali Fuat Özkaş
- Mürtecim Oltulu
- Kahraman Alsancak
- Dilan Nigis
- Bayram Çitak
- Ercüment Gürkut
- Bayram Neyir
- Ömer Harhan
- Hikmet Öztürkçü
- Meral Özkol
- Mehmet Ali Gençoğlu
- Hasan Yıldırım
- Garabet Ayhan
- Ziya Baki
- Rasim Elmas
- Kadriye Duman
- Ahmet Gözükara
- Hamdi Toka
- Hatice Altin
- Ramazan Sari
- Atila Özbilen
- Hacer İpeksaman
- Kenan Çatak
- Sibel Açıkalın
- Mustafa Elmas
- Nazan Güladi
- Niyazi Darı
- Jale Yeşil Nil
- Leyla Altıparmak
- Ali Sırdal
- Kadir Balcı
- Nazmi Arı
- Beyhan Sürücü
2000'lerde 1 Mayıs
2006 yılında en geniş katılımın yaşandığı ilçe Kadıköy oldu. 2007 yılında 1 Mayıs’ı tekrar Taksim’de kutlayarak aynı zamanda 1977’de olan olayları anmak isteyen grupları polis silah, biber gazı, gaz bombası kullanarak durdurmaya çalıştı. 2008 Nisan’ında, 1 Mayıs’ın “Emek ve Dayanışma Günü” olarak kutlanması kabul edildi. 2010 1 Mayıs 140 bin kişinin katılımıyla Taksim’de kutlandı.
2013 1 Mayıs’dan 4 ay önce Taksim’i Yayalaştırma projesi adı altında 1 Mayıs’ın Taksim’de kutlanılması yasaklanmasına rağmen bazı gruplar Taksim’de kutlamaya çalıştı. Polis, göstericilere izin vermedi ve göstericilere karşı ateşli ve ateşsiz silah kullandı. Hastanelere gaz bombası atıldı ve ambulanslar durduruldu.1977’den sonra olaylı bir 1 Mayıs olarak tarihe geçti.