O günler de mazide kaldı: "Altın kadınlar" tarihe karıştı
Türkiye’de yıllardır kadınlar arasında hem sosyal bağları güçlendiren hem de birikim aracı olarak görülen “altın günü” geleneği, ekonomik krizin ağırlaşması ve yaşam tarzlarının değişmesiyle neredeyse rafa kaldırıldı.
Evde yapılan yemeklerin sofraya konduğu, samimi sohbetlerle renklendirilen bu buluşmalar, özellikle büyük şehirlerde artık terkedilen bir gelenek haline geldi.
SOFRA SOSYAL MEDYADA KURULUYOR
Son zamanlarda sosyal medyada, "altın günleri"ne dair anılar sıkça paylaşılırken, bazı kullanıcılar bu buluşmaları mizahi dille anıyor, bazıları ise adeta yarışma havasındaki “gün tabaklarını” puanlıyor. Geçtiğimiz aylarda Kocaeli'de bir grup kadının yoğun kar yağışına rağmen "altın günü" için bir araya gelmesi, gündeme oturmuştu.
“Altın günü” yalnızca bir sosyal etkinlik değil, aynı zamanda kadınlar arasında bir tür mini tasarruf ve kredi sistemi olarak da işlev görüyordu. Inside Turkey’den Emel Altay haberine göre, artan gıda fiyatları ve genel ekonomik zorluklar, bu geleneği sürdürmeyi zorlaştırıyor. TÜİK’in verilerine göre Mart 2025'te yıllık enflasyon yüzde 38,1 iken, bağımsız araştırma kuruluşu ENAG bu oranı yüzde 75,2 olarak açıklamıştı. Özellikle un, yağ, peynir gibi temel malzemelerin fiyatlarındaki artış, bu tür buluşmaları ev sahipleri için ciddi bir mali yüke dönüştürdü.
"MİSAFİR AĞIRLAMAK ARTIK LÜKS"
Prof. Dr. Serap Durusoy, enflasyonun toplumun gündelik yaşam alışkanlıklarını da etkilediğini belirterek, “Halkın önemli bir kısmı açlık sınırının altında gelirle geçiniyor. Bu ortamda misafir ağırlamak dahi artık ekonomik bir külfet gibi algılanıyor.” ifadelerini kullandı.
Sosyolog Dr. Gökben Demirbaş’a göre durum şöyle:
“'Altın günü' geleneği kökenini erken Cumhuriyet dönemindeki 'kabul günlerinden' alıyor. Özellikle orta sınıf kadınlar arasında popülerleşen bu buluşmalar, günümüzde iş gücüne katılımın artması ve ekonomik baskılar nedeniyle azalmış durumda. Artık birçok kadın çalışıyor ya da ekonomik nedenlerle bu buluşmalardan geri çekiliyor."
GELENEĞİ DÖNÜŞTÜRENLER
Tamamen terk edilmek yerine farklı bir forma bürünen altın günleri, kimi zaman dijital ortama taşınıyor. 68 yaşındaki bir ev hanımı, “Eskisi gibi kalabalık olmuyoruz, daha az kişiyle, daha seyrek toplanıyoruz” diyerek bu dönüşümü özetliyor.
Altın günü geleneği, tüm zorluklara rağmen dayanışma ve paylaşım kültürünü yaşatmak isteyen kadınlar tarafından farklı biçimlerde sürdürülmeye çalışılıyor.