İran Devrim Muhafızlarının yeni komutanı: "Cehennemin kapıları yakında açılacak"

Pakpur, İran'ın resmi haber ajansı IRNA'da yer alan açıklamasında, "Öldürülen komutanlarımızın, bilim adamlarımızın ve vatandaşlarımızın kanının karşılığı olarak, çocukları öldüren bu rejime yakında cehennemin kapıları açılacak." ifadelerini kullandı.

ASKERİ GEÇMİŞİ

1961 yılında İran'ın orta kesimindeki Arak kentinde doğan Tümgeneral Muhammed Pakpur, Tahran Üniversitesi'nden coğrafya alanında yüksek lisans, Tarbiat Modares Üniversitesi'nden ise siyasi coğrafya alanında doktora derecesine sahiptir.

İran'ın istikrarsız sınır bölgelerinin yönetimi ve asimetrik savaş doktrininin geliştirilmesi konusunda uzmanlaşmıştır.

ERKEN KARİYER VE SAVAŞ DENEYİMİ

1979'daki İslam Devrimi'nin hemen ardından Devrim Muhafızları Ordusu'na (DMO) ve Kudüs Gücü'ne katıldı ve hemen İran'ın Kürdistan eyaletindeki silahlı gruplara karşı savaşmak üzere görevlendirildi.

1980'lerdeki İran-Irak Savaşı sırasında Pakpour, 8. Necef Eşref ve 31. Aşura da dahil olmak üzere birkaç ön cephe tümenine komuta etti. Savaşta yaralandı, ancak İslam Cumhuriyeti'nin ideolojik temellerine sadık, dirençli ve pragmatik bir komutan olarak ün kazandı.

ASKERİ HİYERARŞİDE YÜKSELİŞ

Savaştan sonra IRGC'de stratejik roller üstlendi. 2009'da Devrim Muhafızları'nın kara kuvvetlerinin komutanlığına atandı ve burada artan dış tehditler karşısında İran'ın askeri stratejisinin modernizasyonuna ve yeniden yapılandırılmasına öncülük etti.

Özellikle terörle mücadele operasyonlarında kendini gösterdi. 2017'de İran parlamentosu ve İmam Humeyni'nin türbesine düzenlenen IŞİD saldırıları sırasında Saberin birliklerinin konuşlandırılmasını emreden oydu ve böylece IRGC'nin ülkenin savunmasındaki kilit rolünü teyit etti.

ULUSLARARASI İLİŞKİLER VE ÖNEMİ

Avrupa Birliği, İran medyasının asılsız suçlamalar olduğunu iddia ettiği gerekçesiyle 2021 yılında kendisine ve diğer birçok İran Devrim Muhafızları komutanına yaptırım uyguladı.

Analistler, operasyonel disiplini ve bölgesel deneyimiyle bilinen Pakpour'un atanmasının İran'ın Amerikan ve "Siyonist teröre" karşı direncini güçlendirmede belirleyici bir adım teşkil ettiğine inanıyor. Liderliğinin, İran'ın son İsrail saldırganlığına verdiği yanıtı şekillendireceğine inanılıyor.

İRAN: ABD HESAP VERMELİ

İran, İsviçre'nin Tahran Büyükelçisi Nadine Lozano'yu çağırarak ABD'ye resmi bir uyarıda bulundu ve Washington'ı İsrail saldırısında suç ortaklığı yapmakla suçladı.

İran temsilcisi, resmi kurum IRNA tarafından yayınlanan bir açıklamaya göre, "Siyonist rejimin ABD'nin iş birliği, koordinasyonu veya en azından zımni onayı olmadan İran'a karşı saldırgan eylemlerde bulunması düşünülemez. Bu nedenle, ABD yasadışı davranışlarından sorumlu tutulmalıdır" dedi.

Açıklamada, İran'ın ayrıca ABD'yi, olası bir İran misillemesi sırasında İsrail'e herhangi bir destek vermemesi konusunda uyardığı, İran'ın meşru müdafaa hakkını kullanmasını engelleme girişimlerinden de kaçındığı belirtildi.

ABD ile İran arasında resmi diplomatik ilişki bulunmuyor ve İsviçre, İran'daki Amerikan çıkarlarının resmi temsilcisi olarak hareket ediyor.