Konsolosluklar kapatılmıştı: Temsilcileri Dışişleri'ne çağrıldı

Konsolosluklar kapatılmıştı: Temsilcileri Dışişleri'ne çağrıldı
Türkiye'deki konsolosluklarını 'güvenlik' nedeniyle kapatan ülkelerin temsilcileri dışişlerine çağrıldı. Dışişlerinden diplomatik kaynaklar, çağrılan 9 ülke ile ilgili açıklama yaptı.

ABD'nin 27 Ocak'ta vatandaşlarını turistlerin sıklıkla gittikleri yerler ve ibadet yerlerinden uzak durmaya çağırdı. Daha sonra Hollanda, Almanya, Fransa, Belçika, İngiltere ve İsviçre Türkiye'deki konsolosluklarını olası terör eylemlerine karşı kapattı.

Kapatmaların ardından bugün sabah saatlerinde açıklama yapan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Batılı ülkelere sert tepki gösterdi ve bu durumu 'psikolojik harp' olarak nitelendirdi. Soylu açıklamasında "Avrupa ve Amerika'nın yaptığı hamleler 'ben silahını vereyim sen öl stratejisidir. Türkiye'de terör bitmemiştir ama artık birinci gündem maddesi değildir. Terör örgütlerini besleyenlerin kim olduğunu biliyoruz. PKK-PYD besleyen Amerika Birleşik Devletidir. Yıllardan beri parayla, lojistikle ve insan kaynağı ile besleyen Amerika ve Batı bir terör devleti kurdurma hayalinden vazgeçmiş değildir. Amerika ve Batı bizim bu coğrafyada bağımsız ve özgür olmamızı istememektedir. 3-4 gündür DEAŞ üzerinden 60 milyon turist hedefini koyduğumuz bir günde Türkiye'de yeni bir psikolojik harp başlatmanın eşiğini oluşturmuşlardır" demişti.

Bu açıklamaların ardından konsolosluklarını kapatan 9 ülkenin Dışişleri Bakanlığı'na çağrıldığı belirtildi. Dışişleri kaynaklarından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Ülkemize yönelik olarak güvenlik uyarısı yayınlayan ve/veya bu çerçevede ülkemizdeki bazı diplomatik ve konsüler temsilciliklerini geçici olarak kapatan Amerika Birleşik Devletleri, Hollanda, İsviçre, İsveç, İngiltere, Almanya, Belçika, Fransa ve İtalya’nın Ankara Büyükelçileri ve temsilcileri bugün (2 Şubat) Bakanlığımıza çağırılmıştır. Konuya ilişkin tepkimiz aktarılmıştır. Ülkemizde bulunan tüm diplomatik misyonların güvenliklerinin uluslararası sözleşmeler temelinde sağlandığı hatırlatılmıştır. Bu tür eş zamanlı faaliyetlerin orantılı ve sağduyulu bir yaklaşım teşkil etmediği ve bu tarz yaklaşımların ancak terör örgütlerinin sinsi gündemlerine hizmet ettiği vurgulanmıştır. Dost ve müttefik ülkelerden beklentimizin güvenlik birimlerimizle işbirliği olduğu belirtilmiştir."

Ne olmuştu?

İsveç'te Kuran-ı Kerim yakılmasının ardından uluslararası ilişkilerde sert rüzgarlar esmişti. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan yaptığı açıklamada İskandinav ülkesinin NATO üyelik başvurusuna destek vermeyeceklerini açıklamıştı. Finlandiya ve İsveç'in NATO'ya üyelik sürecinde de tartışmalar yaşanmış ve Haziranda Madrid’deki NATO zirvesinde Türkiye iki ülkenin NATO üyeliğine itirazından vazgeçmiş, İsveç ve Finlandiya da buna karşılık Türkiye’nin endişelerini gidermek üzere özellikle Türkiye’nin ‘terör şüphelisi’ olarak tanımladığı kişilerin iadesi ve terörle mücadele için adımlar atacaklarını belirtmişti.

Erdoğan'ın Kuran-ı Kerim yakılmasının ardından İsveç'e NATO üyeliği sürecinde destek verilmeyeceğini açıklamasının ardından ABD'den de bir açıklama gelmişti.

ABD, Türkiye'nin İsveç büyükelçiliği önünde Kuran-ı Kerim yakılmasının 'NATO birliğine karşı bir sabotaj' olabileceğini bildirdi. Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Ned Price, olayı "Türkiye ve İsveç'in arasına kasıtlı olarak mesafe koymaya çalışmış bir provokatörün işi" olarak nitelemişti.