"Saray Rejimine Göre ya Düşük Ücretle Öleceğiz ya da İş Cinayetine Kurban Edileceğiz"
Türkiye İşçi Partisi (TİP) Bilecik İl Başkanı Orhan Çağrı Biçen, "Bugün gelinen noktada saray rejimi halka iki seçenek sunuyor; ya açlık sınırının altında düşük ücretlerle yaşayarak yavaş yavaş öleceğiz ya da çalıştığımız yerde bir iş cinayetine kurban edileceğiz. Bizler bu iki seçeneği de kabul etmiyoruz" dedi.
Bilecik'te TİP üyeleri, Atatürk Parkı’nda stant açan DİSK Emekli Sen üyelerini ziyaret etti. TİP Bilecik İl Başkanı Orhan Çağrı Biçen, emeklilerin düşük emekli maaşı ile geçinemedikleri için çalışmak zorunda kaldıklarını ve milyonlarca kişinin asgari ücrete mahkum edildiğini kaydetti. Biçen, şnları söyledi:
"EMEKLİLER YAŞAYABİLMEK İÇİN ÇALIŞMAK ZORUNDA BIRAKILIYOR"
"Açlık sınırının20 bin TL'yi geçtiği bir ülkede, kendilerine müjde diye sunulan 10 bin TL taban maaş ile yaşamak zorunda bırakılanların mücadelesine. Senelerce çalışıp bu devlete prim ödeyerek emeklilik haklarını kazanmış olmalarına rağmen yaşayabilmek için hala çalışmak zorunda bırakılan ve çalıştıkları yerlerde iş cinayetlerinde öldürülen emekli çalışanlar içindir bu mücadele. Emekli maaşı ile geçinemediği için günde 12 saat çalıştığı Bozüyük- Kipaş fabrikasında iş cinayetine kurban edilen Remzi Koç'u öldüren sömürü düzenine karşıdır bu mücadele. 79 yaşında çatı tamiri yaparken kalp krizi geçirerek ölen Hacı Bayram Kaymak'ı o çatıya çıkaran adaletsiz sermaye düzenine karşıdır bu mücadele. Bu davet sadece emekliler için değil, bu davet aynı zamanda asgari ücretin genel ücret haline geldiği ülkemizde 17 bin TL ile geçinmeye çalışan milyonlarca emekçiyedir.
"30 BİNDEN FAZLA İŞÇİ İŞ CİNAYETLERİNDE ÖLDÜ"
TÜİK yıllık enflasyonu yüzde 64 açıklayarak sarayın ve iş birlikçisi patronların sömürüsünü gizlemeye çalışırken, ENAG ve DİSK-AR'ın yaptığı çalışmalar enflasyonun yüzde 157 olduğu gerçeğini ortaya koyuyor. Bütün bu gerçekliğe rağmen saray rejimi Temmuz ayında emeklilere sadece yüzde 20 zam yaparak emeklileri ucuz iş gücü olarak çalışmak zorunda bırakmaya devam etmek istiyor. Biz açlık sınırında çalışan milyonlar için ise zam söz konusu bile değil. AKP'nin iktidara geldiği 2002 yılından beri 30 binden fazla işçi, patronların kar hırsı yüzünden iş cinayetlerinde öldürüldü. Gerekli iş güvenliği önlemlerini almayarak işçilerin ölümüne sebebiyet veren patronlar ceza almazken ölen işçilerin hakkını arayan avukatlar cezaevindeler. Bugün gelinen noktada saray rejimi halka iki seçenek sunuyor; ya açlık sınırının altında düşük ücretlerle yaşayarak yavaş yavaş öleceğiz ya da çalıştığımız yerde bir iş cinayetine kurban edileceğiz. Bizler bu iki seçeneği de kabul etmiyoruz.
"BİZLERDEN ÇALINAN HAYATLARI GERİ ALACAĞIZ"
Bu ülkenin geleceği çalınan bütün gençlerini, emeği, alın teri ile çalıştığı halde aç ve yoksul bırakılan bütün emekçileri, iyi bir yaşamı çoktan hak etmiş bütün emeklileri insan onuruna yaraşır bir hayatı kazanmak için birlikte mücadele etmeye davet ediyoruz. İşçi sınıfının kurtuluşu ne patronların milyonluk vergi borçlarını silip emekçinin sırtına ek vergilerle yük bindirenlerdir, ne de ekonomiden sorumlu Bakan Şimşek'in patronların daha fazla zenginleşip halkın yoksulluğunu derinleştirecek ekonomi programlarını öven düzen siyasetçileridir. İşçi sınıfı kurtuluşunu birleşik, devrimci, emek mücadelesi ile kendi elleriyle var edecektir. Bizlerden çalınan hayatları geri alacağız, herkesi de bu onurlu mücadeleye davet ediyoruz."