İsmail Küçükkaya'dan tarihi asgari ücret çağrısı
AKP iktidarının ekonomi politikaları nedeniyle Türk halkı yüksek enflasyonla boğuşuyor. Asgari ücretli aylar boyunca Açlık Sınırı'nın altında yaşadı. Verileri tartışmalı TÜİK bile yıllık enflasyonu yüzde 47 gösterirken AKP, asgari ücrete yüzde 30 zam yaptı.
Emekçi 2025'te ne yapacağını kara kara düşünürken Halk TV'de İsmail Küçükkaya'dan tarihi bir kampanya çağrısı geldi.
Asgari ücret için CHP'li Sarıbal: Hepsi açlık sınırının altında yaşayacak
Küçükkaya, işçisinin yanında olan patronun iş barışı sağlayacağı ve daha kazançlı olacağını belirterek verilen asgari ücreti baz almayıp daha yüksek tutarda ücret vermesi çağrısında bulundu.
Küçükkaya, bu kampanyayı da sürdüreceğini belirtip, "Bütün çalışma hayatımda da gördüm ki işçisinin hakkını veren gün yüzü görüyor sonunda. Hiç boşa gitmiyor o para. İşçi memnun, çalışan memnun, patronun iş yerinde huzur var, esenlik var, iş barışı var, iş barışı. Orada üretim var, orada verimlilik var" ifadelerini kullandı.
AKP'nin belirlediği asgari ücrete tepki gösteren Küçükkaya, "Bugün vicdan nedir diye sorguluyoruz" diyerek emekçi için şu çağrıyı yaptı:
"VİCDAN NEDİR?"
- "Bugün vicdan nedir diye sorguluyoruz. Asgari ücret tespit edilirken eli sıkı davrandılar. Cimri davrandılar. Bunun yansımaları emekli şimdi ne bekliyor?
- Diyorlar ki emekliye de gün yüzü yok, yok. 22.104 lira asgari ücret, yüzde 17-18 zam yapılacak denilmekte. Emekliye de, geçirmek zor, hayat zor, koşullar ağır.
- Bugün diyoruz ki vicdan nedir? Vicdan nedir?
- Ey iş adamları, evet, evet sizler, hükümet her ne kadar cimri davranmış olsa da, 22.104 lira asgari ücret yetmez.
"İŞÇİSİNE CİMRİ DAVRANININ GÜN YÜZÜ GÖRMEZ"
- Sizlere tavsiyem, eğer durumunuz iyiyse, işçinize bonkör davranın. Bakmayın siz hükümetin 22.104 lira seçtiğine. Hep şunu bilirim bakın, 32 yıldır çalışma hayatının içindeyim.
- Öncesinde çocukluğumdan gençliğimde de çalıştım. Hep şunu gördüm. İşçisinin hakkını veren patronun sırtı yere gelmiyor.
- İşçisine geldiği zaman cimri davrananın gün yüzü gördüğünü görmedim, er ya da geç.
- O nedenle diyorum ki bu zorlu dönemde, ekonomik koşulların bu kadar ağır olduğu dönemde zorunluluk olmasa da, tamam hükümet size dedi ki 22.104 lira sizi düşündü.
- Siz de deyin ki bu sene az kar yapayım, bu sene tasarruf yapayım ama işçiden değil. Hadi kampanya başlatalım.
- Bana da gönderin, kendi işçisine bir nebze olsun bonkör davranan herkesi görmek istiyorum. Tekrar ediyorum. Bütün çalışma hayatımda da gördüm ki işçisinin hakkını veren gün yüzü görüyor sonunda.
"TÜM TÜRKİYE'YE DALGA DALGA YAYMAK İSTİYORUM"
- Hiç boşa gitmiyor o para. İşçi memnun, çalışan memnun, patronun iş yerinde huzur var, esenlik var, iş barışı var, iş barışı. Orada üretim var, orada verimlilik var, orada kaytarmak yok.
- Bakın bugünden itibaren bunu kampanya dahilinde sürdüreceğim. Bunu yapan arkadaşlarım var, aklıma geldi. Sadece adını vereceğim, Ali. Dedi ki ben şu kadar veriyorum, fedakarlık yapıyorum. Hatta geçen sene de Temmuz'da da yaptı, işçisine zorunlu olmamasına rağmen.
- Ama soyadını vermeyeceğim, reklam gibi algılanmasın. Bugünden itibaren bunu bir kampanya olarak Türkiye'ye dalga dalga yaymak istiyorum."