İmamoğlu'ndan İstanbul Açıklaması! Allah Bu şehri Korusun Dedi, İsim Vermeden, Aday Gösterilmesi Beklenen Kurum'u Eleştirdi

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, "İstanbul'u yönetmeye talip olduğunu duyduğumuz bir kısım arkadaşlar bakanlıkta boğazın dibindeki bir yere planla, imarlı hale getirme çabasını dahi yaşadık" dedi. İmamoğlu "Bu nasıl bir çabadır" diye sordu.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, dün gece Üsküdar’daki kaçak kafenin İBB ekiplerince yıkıldığını açıkladı. İmamoğlu, kulislerde AKP’nin İBB adayı olacağı konuşulan eski bakan Murat Kurum’un ismini vermeden eleştirdi.

Rakibi olacağı konuşulan Kurum’un bakanlık dönemini işaret eden İmamoğlu, “Biz burayı yıkmaya çalışırken, oraya işlem yapmaya gayret ederken sürekli yargı yoluyla nasıl engellendiğimizi; daha da ileri gideyim o yargı yoluyla engellendiğimiz dönemde İstanbul’u yönetmeye talip olduğunu duyduğumuz bir kısım arkadaşlar bakanlıkta boğazın dibindeki bir yere planla, imarlı hale getirme çabasını dahi yaşadık.

Bir büfenin olduğu yer. Bu nasıl bir çabadır? Bu nasıl bir bakış açısıdır? Kente bu gözle bakan ve iki dudak arasından çıkan sözleri emir telakki edip yapmaya gayret eden insanlardan Allah bu şehri korusun” dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’nin (TMMOB) düzenlediği 5. İstanbul Kent Sempozyumu’nda konuştu.

İmamoğlu'ndan İstanbul Açıklaması! Allah Bu şehri Onlardan Korusun

İmamoğlu, şöyle konuştu:

“Biz göreve geldiğimiz an itibariyle her zaman bilimin ışığında hareket etmeyi kendimize ilke edindik ve bundan hiçbir zaman sapmamak için kararlı bir yolculuk tasarladık. Yaptığımız her çalışmada aslında o işin uzmanlarıyla, akademisyenleriyle ve ilgili kurum ve kuruluşlarla düşünmeyi hiç ihmal etmedik. Çünkü İstanbul gibi nüfusu 20 milyona yaklaşmış dünyanın en önemli medeniyetlerin birleştiği, buluştuğu bu muazzam kentin başka bir yolculuk tarifi gerçekleştirilemez.

Bir yanıyla da Türkiye'nin göz bebeği, lokomotifi, her şeyi diyebileceğimiz İstanbul'un iki dudak arasından yönetildiğinde nasıl bir duruma düştüğünü, hepimiz aslında çok yakinen gözlemledik.

'BOĞAZIN DİBİNDEKİ BİR YERE PLANLA, İMARLI HALE GETİRME ÇABASI İÇİNDELER'

Bugüne dair de gerçekten İstanbul'a muhafızlık yaptığımızı da ifade edeyim. Yani İstanbul'un çok güçlü bir muhafızlığa ihtiyacı vardır. Çarpıcı bir örnek; bugün sabaha karşı bir yıkımı takip ettim. Yani İstanbul'da bir işgalciyi ya da işgal noktasını yıkmanın bile ne yazık ki bazı kurum ve kuruluşlarıyla eş güdümlü değil hani onları da bazen haberdar etmeden yıkımı yapmanın gerçek olduğu bir ortamdayız. Çünkü bazen bazı kamu birimleri kamunun değil de birkaç kişinin konumunu kollamayı kendine ilke ediniyorlar. Bu çok önemli.

Bence her şeyin tarifi burada yatıyor. Üsküdar'da tarihi Kuşkonmaz Cami’nin hemen yanında bir virüs gibi orayı kaplamış bir kafeteryayı üç senedir yıkamıyoruz. Yani bir bölümünü yıkarken 200-250 polisimizi oraya diken anlayışla dahil mücadele ediyoruz. Bir bölümünü yıktık, bir bölümü duruyor. Daha acısını söyleyeyim. Biz burayı yıkmaya çalışırken, oraya işlem yapmaya gayret ederken sürekli yargı yoluyla nasıl engellendiğimizi; daha da ileri gideyim o yargı yoluyla engellendiğimiz dönemde İstanbul'u yönetmeye talip olduğunu duyduğumuz bir kısım arkadaşlar bakanlıkta boğazın dibindeki bir yere planla, imarlı hale getirme çabasını dahi yaşadık. Bir büfenin olduğu yer. Bu nasıl bir çabadır? Bu nasıl bir bakış açısıdır?

'ALLAH BU ŞEHRİ ONLARDAN KORUSUN'

Kente bu gözle bakan ve iki dudak arasından çıkan sözleri emir telakki edip yapmaya gayret eden insanlardan Allah bu şehri korusun. Biz ise tam aksine bunlara karşı duran ve bu şekliyle hak hukuku koruma konusunda gözünü kırpmadan doğruları yapma gayreti içerisinde olan insanlar olmaya gayret edeceğiz. Bu prensiplere layık olmaya çalışacağız. Umarım yanlış yapmayız. Umarım hatalarımızı en aza indirerek süreçleri yönetip İstanbul'a layık, Türkiye'ye layık, 100 yıllık Cumhuriyetimizin geleceğine layık bireyler oluruz.