İmamoğlu Esenyurt'ta konuştu. Sizinle uğraşacağım uğraşacağım
CHP, Esenyurt Cumhuriyet Meydanı'nda CHP'li Ahmet Özer'in tutuklanmasına tepki göstermek için miting düzenledi. Mitingde konuşma yapan Ekrem İmamoğlu'nun açıklamalarından önemli başlıklar şöyle:
-Esenyurt'un üzerine kara bir kurgu düzenliyorlar. Uzun yıllardır tanıdığım Ahmet Özer'i terörist ilan edip kayyum atadılar. Seçildiğimiz günden beri hep aynı uygulamaları yaptılar. Hep yargı yoluyla geri almaya çalıştılar. Milletin onlara vermediği yetkiye yargıyla ulaşmaya çalışıyorlar.
BUNLAR YALANI İFTİRAYI YEMEK GİBİ YİYORLAR
-Ama yapamayacaksınız. Hukuk görüntüsü altında yaptıkları bu utanç verici uygulamaların altında kalacaklar. Bunlar yalanı, iftirayı yemek gibi yiyorlar.
-İddianameyi hazırlayanın derhal psikiyatriye gitmesi gerek. Ölmüş olan birine taziyeye gitmek nasıl bir akıl ürünüdür. Bir insan bunu nasıl düşünebilir. Bunun için insanlıktan, hukuktan nasip almamış olmak gerek.
-Siz bakan vekil yaptığınız arkadaşlarınız bir yakınını kaybedince yakını terör örgütü üyesi diye taziye de bulunmuyor musunuz?
-İktidarın yıllar önce yürüttüğü bir çözüm süreci vardı. Sürece katkı sunabilecek akademisyenlerden birinin Ahmet Özer'in adı geçiyormuş. Bakın bu aklı yürüten insanlar kötü insanlar. Süreci başlatan kamu görevlilerini, yetkilileri ne yapacağız o zaman?
-Hak kiminse o hakkı savunmak benim borcumdur. İktidar hukuk akışını tersine çevirmiştir. İktidar ne yazık ki herkese yaftalamaktadır. Bu kardeşiniz 6 yıldır bunların yalanlarıyla uğraşmıyor mu? Ahmak davası nedir? Böyle bir dava olur mu?
İŞLERİ GÜÇLERİ OYUN SEGİLEMEK
-İşleri güçleri oyun sergilemek. Bunların işi yargı eliyle Ahmet Özer'e terörist yaftası yapıştırılıyor. Sonra da diyorlar ki hadi kendini akla.
-İlk günden beri bunlar ya bendensin ya bertarafsın dedi mi? Bana oy veren bizden oy vermeyen terörist dedi mi?
BU BİR SİYASİ OPERASYONDUR
-Bu bir siyasi operasyondur. Bunlar kaos, kavga isteyecekler. Biz buna teslim olmayacağız. Ben sizinle uğraşacağım, uğraşacağım... Bunları hep birlikte evine göndereceğiz.
-Bizi mahkemeler, tehditler, kumpaslara durduramaz. Zalimin gücünü yok edecek olan milletin sözüdür. En güzel söz Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.
-Şu bileğimi kayyumlarla, davalar bir milim bile eğemeyeceksiniz. Kendi iradesiniz milletin üstünde görenler artık muktedir olamayacaklar.
BİZ KİMSEYE ŞANTAJ SOPASI SALLAMADIK
-Biz meselelerimizin çözümünü gizli saklı aramıyoruz. Herkesi hakkını ona teslim etmekte arıyoruz. Biz elimizde gizli belgelerle şartaj soposı sallamadık kimseye. Her şeyimiz açık oldu.
-Esenyurt'u talan ettiler. Bir daha yönetemeyecek. Esenyurt'ta kapalı kapılar ardında toplantılar yapılmadı. Bugün yargının sopasıyla sizlerin inşaa ettiği barış ortamı bertaraf edilmek istenmiyor mu?
-Elinizdeki sopanızı bir kenara bırakın. Milletle sözleşme mi yapmak istiyorsunuz. Önce milletin tercihlerine saygı gösterme sözü verin. Milleti sizi seçmediği için cezalandırmayacağınızın garantisini verin. Tüm yarışları geçiyor diye ayağına çelme takmayın.
ELİNİZDE NE VAR BU MİLLET BİLMİYOR
-Korkunun ecele faydası yok. Yeter ki siz çözümlerde tutarlılığı gösterin. Tutmuş uzattığım el havada kalmasın diyor. Elinizde ne olduğunu millet bilmiyor. Siz neyin sözünü veriyorsunuz. Eliniz de ne var. Bu millet hiçbirini bilmiyor. Yoksa eliniz de yine şantaj, tehdit mi var.
-Sizin bu sözleşmede millete verdiğiniz söz nedir? Kaderimizi aynı gelecek de birleştirelim mi diyorsunuz eyvallah. Yoksa benden başkasını seçerseniz bu ülkeye sizi dar ederim mi diyorsunuz?
-Geçinebiliyor musunuz? Bu ülke yoksullukla sınava tutulmadı mı? Biz bu milletin egemenliğini kayıtsız şartsız kabul ediyoruz. Onlara hodri meydan diyoruz. Hukuki ve demokratik yollarla kazanmaya var mıyız? Haksızlığa uğrayan kim varsa onlar için çalışmaya devam edeceğiz. Ben ilk günden beri o yol için koşan bu kardeşiniz yine haksızlığa uğrayanlar için koşmaya devam edeceğiz.