Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul'da İki Seçim Yapıldığını Unuttu! 'Sandıktan çıkan iradeye saygı gösterdik'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Havalimanı Metrosu Kağıthane-Gayrettepe Etabı Açılış Töreni'nde, İstanbul'a hizmetin devam ettiğini belirtti. Yerel seçimlere ilişkin mesajlar veren Erdoğan, 2019'da tekrarlanan İstanbul seçimlerini unuttu.

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Havalimanı Metrosu Kağıthane-Gayrettepe Etabı Açılış Töreni'ne katıldı.

Yerel seçimlere ilişkin mesajlar veren Erdoğan, 2019'da tekrarlanan İstanbul seçimlerini unuttu.

"Seçimin bittiği gün sandıktan çıkan iradeye saygı gösterip kaldığımız yerden hizmetlerimize devam ettik. Bu durum İstanbul için de geçerlidir" diyen Erdoğan, "Şayet İstanbul bugün mevcut durumundan çok daha kötüye gitmemişse bunun en büyük sebebi bizim elimizi taşın altına koymamızdır" ifadelerini kullandı.

Muhalefeti de hedef alan Erdoğan, "31 Mart seçimleriyle ilgili takvim işlemeye başladıkça maskeler düşüyor. Kimi şehrine aşkla hizmet ettiği kimin de 3 dönüm bostan yan gel yat Osman misali vaktini boşa geçirdiği netleşiyor. Birilerinin dizleri titremeye, paçaları tutuşmaya başladı" diye konuştu.

Erdoğan’ın konuşmasından satırbaşları şöyle:

Bugün giderek ağırlaşan trafik sorunundan dolayı adeta omuzları çöken İstanbul'umuzun yükünü hafifletecek bir projemizi daha hayata geçirmenin bahtiyarlığını yaşıyoruz.

Biliyorsunuz, geçen sene İstanbul Havalimanı Kağıthane Metrosu'nun açılışını yapmış bu önemli projeyi vatandaşlarımızın hizmetine sunmuştuk. Bugün de bu hattı Gayrettepe'ye bağlayan Kağıthane-Gayrettepe kesiminin açılışını yapmak üzere bir aradayız.

Böylece İstanbul Havalimanı ile Gayrettepe arasında kesintisiz metro ulaşımını sağlamış oluyoruz. Toplam 37,5 kilometre uzunluğundaki Gayrettepe-Kağıthane Metrosu İstanbullu kardeşlerimizin hayatını fevkalade kolaylaştıracaktır. 9 istasyondan oluşan ve hızı saatte 120 kilometreye ulaşan hattımızın günlük yolcu kapasitesi 600 bin kişidir. Hattımızın devreye girmesiyle birlikte Gayrettepe-İstanbul Havalimanı arası 30 dakikaya, Göktürk-Mahmutbey arası 38 dakikaya, Tekstilkent-İstanbul Havalimanı arası 45 dakikaya, Taksim-İstanbul Havalimanı arası 41 dakikaya, Taksim-Göktürk arası 26 dakikaya, 4. Levent-İstanbul Havalimanı arası 35 dakikaya inecektir. Bu hattımızın da hizmete alınmasıyla İstanbul'da tamamlanan raylı sistem ağlarının uzunluğu 338,5 kilometreye çıkıyor. Biz söyledik mi yaparız. Ortada bırakmayız.

Belediye başkanlığımdan tutun, daha sonra hükümete geldik ve hükümette de ulaştırma bakanlığı olarak nasıl bu yolları, bu hızlı tren hatlarını, yüksek hızlı tren hatlarını nasıl yaptıysak aynı şekilde İstanbul'umuzda da bunu yaptık. Ama birileri de hatırlayın maalesef hafriyatla ne yaptılar? Kim olduğunu biliyorsunuz benim söylememe gerek yok. Raylı sistem projelerinde en önemli, hassas, zor konulardan birisi hattın beyni diyebileceğimiz sinyalizasyon sistemidir. Hamdolsun ASELSAN-TÜBİTAK iş birliği ile artık bu alanlarda başkalarına bağımlı olmaktan kurtuluyoruz. ASELSAN sinyalizasyon sistemi için gerekli araç üstündeki ekipmanları, hatlara konulacak sistemlerle istasyona konulacak akıllı sinyal sistemlerini TÜBİTAK geliştirdi. Biz yapıyoruz. Dışarıdan ithal yok.

Yine bu hatta kullanılacak 60 adet sürücüsüz metro aracı da Ankara Sincan Organize Sanayi Bölgesi'ndeki fabrikada üretiliyor. Gayrettepe-Havalimanı metro hattının ilk etüd projesinden uygulamasına kadar tüm süreçlerini kendi yerli mühendislik ve tasarım birikimimizle gerçekleştirmekten gurur duyuyoruz. İnşallah bundan sonra hangi alanda olursa olsun hayata geçirdiğimiz her projede yerli-milli teknolojilerin payının artırılmasına ağırlık vereceğiz. Savunma sanayii başta olmak üzere teknolojiye dair her konuda tam bağımsız Türkiye hedefine ulaşıncaya kadar azimle çalışacağız.

"MİLLETE TEPEDEN BAKANLAR, SİYASETTE KAYBETMEYE MAHKUMDUR"

Bizler 'iki günü birbirine eşit olan ziyandadır' anlayışına sahip bir inancın mensuplarıyız. Siyasette de parolamız vatandaşa kesintisiz hizmet vermektir. Kimin ne dediğine bakmadan şehirlerimizin ihtiyaçlarını gidermeyi, sıkıntılarına çözüm bulmayı ana vazifemiz olarak görüyoruz. Bizim siyaset tasavvurumuzda millete efendilik olmaz, hizmetkarlık olur. Millete tepeden bakanlar, milleti hor hakir görenler, millete karşı kibirli, nobran davrananlar siyasette kaybetmeye mahkumdur. Şimdi 31 Mart akşamı inşallah bunları da hep beraber göreceğiz.

"BİZ LAF ÜSTÜNE LAF KOYANLARDAN DEĞİL, TAŞ ÜSTÜNE TAŞ KOYANLARDAN OLMANIN PEŞİNDEYİZ"

Türk siyasi tarihine şöyle bir göz attığınızda bunun sayısız örneğine şahid olursunuz. Milletin yetki tevdi ettiği, emaneti teslim ettiği ancak bunun hakkını veremeyen nice bakanın, başbakanın, belediye başkanının siyaset sahnesinin tozlu raflarında unutulup gittiğini görürsünüz. Aynı şekilde şehrine, ilçesine ve ülkesine kazandırdığı hizmetlerle milletin gönlüne taht kurmuş sayısız siyasetçimiz devlet adamımız var. Bu gerçekler ışığında biz de kendimizi sürekli hesaba çekiyor her gece bugün ülkemiz, milletimiz ve insanlık için ne yaptık sorusunu kendimize soruyoruz. Geride hayırla, şükranla yad edilecek bir miras bırakmayı arzu ediyoruz. Siyasetin inişli-çıkışlı yolculuğunda bugüne kadar pek çok zorlukla, engelle, haksızlık ve hukuksuzlukla karşılaştık. Vesayetin gölgesinin ülkemizin üzerine karabasan misali çöktüğü 1990'lar Türkiye'sinde büyükşehir belediye başkanlığı yapmış bir kardeşiniz, bir siyasetçi olarak zorluklar karşısında yılmadım. Yılgınlığa asla kapılmadım. Millete hizmet sevdamızla aramıza kimsenin girmesine müsaade etmedik. Her zaman söylüyorum, biz laf üstüne laf koyanlardan değil, taş üstüne taş koyanlardan olmanın peşindeyiz.

Vatandaşımızın şöyle içtenlikle söylediği Allah ondan razı olsun duasını her türlü siyasi ve dünyevi hesabın üzerinde görüyoruz. Bizim anlayışımızda ülkesine ve insanına gerçekten hizmet götürmek isteyen ya bir yol bulur ya bir yol açar. Ama yolda kalanlardan kesinlikle olmaz. Elbette her kul gibi bizim de eksiğimiz, kusurumuz, hatamız olabilir. Tüm samimi gayretlerimizle tüm çabalarımıza, tüm emeklerimize rağmen gerçekleştiremediğimiz hususlar çıkabiliyor. Ama şartlar ne olursa olsun önümüze hangi engeller çıkarsa çıksın ülkeye ve millete hizmet mücadelesinden asla vazgeçmiyoruz.

Zorluklara aldırmadan, sorunları gözümüzde büyütmeden, bahane arama kolaycılığına kaçmadan Türkiye Yüzyılı hedefimiz doğrultusunda sabırla yürümeyi sürdürüyoruz. Burada bir kez daha altını çizerek şu hususu ifade etmek isterim; Bizim nazarımızda 85 milyon vatandaşımızın tamamı oy tercihlerinden bağımsız olarak eşit şekilde hizmete ve hürmete layıktır. İktidarlarımızın 21 yılı aşkın döneminin hiçbir safhasında belediyelerimizi siyasi rengine göre ayırmadık. Kampanya dönemi boyunca yaptıklarımızı anlattık, projelerimizi paylaştık, muhalefet ile ilgili eleştirilerimizi açık yüreklilikle dile getirdik. Seçimin bittiği gün sandıktan çıkan iradeye saygı gösterip kaldığımız yerden hizmetlerimize devam ettik. Bu durum İstanbul için de geçerlidir. Şayet İstanbul bugün mevcut durumundan çok daha kötüye gitmemişse bunun en büyük sebebi bizim elimizi taşın altına koymamızdır.

"İSTANBUL'UN İFLAS BAYRAĞINI ÇEKMESİNİN ÖNÜNE GEÇTİK"

Hükümetimizin görev alanına giren hizmetlerden çok daha fazlasını İstanbul'a kazandırarak şehrin iflas bayrağını çekmesinin önüne geçtik. Şimdi biz neredeyiz? Kağıthane, bu Kağıthane'nin Haliç'e bağlanan kısmının nasıl pislik olarak aktığını hatırlıyor musunuz? Belki gençler hatırlamayabilir, ama anneleri, babaları bunu gayet iyi hatırlıyor. Bütün bu pisliği Boğaz'ın o pırıl pırıl temiz suyunu ne yaptık biz buraya bağladık. Kağıthane'ye ve Haliç'e bağladık. Ondan sonra buranın suyu tertemiz oldu. Biz yaptık, söyledik mi yaparız, bundan sonra da yaparız. Muradımızla yapacağız. Ama siz de muradınıza ermek istiyorsanız Muradımıza sahip çıkacaksınız. Bir taraftan belediyeler bir taraftan hükümet olarak biz. İkimiz ele ele vereceğiz ve ülkemizi ayağa kaldıracağız.

SADECE SON 2 YIL İÇERİSİNDE 51 KM'LİK METRO HATTI İSTANBULLULARIN HİZMETİNE KAZANDIRILDI

İstanbul'umuzu ayağa kaldıracağız. Ankara'mızı, İzmir'imizi, Eskişehir'imizi, Konya'mızı, Kayseri'mizi velhasıl ülkemizin 30 büyük şehrini ayağa kaldıracağız. Sadece son 2 yıl içerisinde 51 kilometrelik metro hattını İstanbulluların hizmetine sunmanın sevincini yaşadık. Sabiha Gökçen Havalimanı, Pendik Metrosu gibi önemli bir projeyi İstanbul halkının ve bölgedeki diğer illerimizin hizmetine verdik. Elbette bunları yeterli bulmuyoruz. İstanbul gibi her gün büyüyen bir şehrin artan ulaşım alt yapı ihtiyacına ve diğer sıkıntılarına çözüm yolları geliştiriyoruz.

Sandık vakti gelince paçaları tutuştu. Muhalefetin yarıştan korktuğunu ilk defa görüyoruz.

ORTALAMA TRAFİK SÜRESİ 39 DAKİKA OLACAK

Buraya dikkat! Hedefimiz ortalama trafik süresi 64 dakikadan 39 dakikaya düşürerek trafiği bir sorun olmaktan önemli ölçüde çıkarmaktır. İstanbul'da trafik bir mesele olmaktan çıkacak.

Kaynak:Anadolu Ajansı (AA)