Gül, Kontv canlı yayınında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
19 yıllık AKP iktidarının Adalet Bakanı Gül, bu zamana kadar mevcut değişikliklerin sivilleşmeye katkı yaptığını ancak Anayasa'yı sivil yapmadığını belirtti.
Gül, AKP’nin kurulduğundan bu yana sivil anayasa için büyük bir çaba gösterdiğini vurgulayarak, şunları söyledi:
"Cumhur İttifakı'nın milletimizle, tüm siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarıyla yeni sivil anayasayı yapma çabası devam etmektedir. Umarım, bunda başarılı oluruz. Anayasalar toplumsal sözleşmedir. Toplumun her kesimi kendisini, geleceğini orada görmelidir. Anayasanın toplumun bir kesiminin değil, her kesiminin 'Evet, bu benim anayasamdır.' diyeceği duyguya ve hukuki güvenceye sahip olması temel amacımızdır. Sayın Cumhurbaşkanımızın başkanlığındaki heyet önerilerini hazırladı. Partimizin, yetkili kurullarında nihai halini ortaya koyduktan sonra diğer siyasi partilere çağrıları da var. Meclis açıldıktan sonra takvim netleşecektir."
Sosyal medya yasası düzenlemesi
Yeni dönemde AKP tarafından Meclis'e sunulması beklenen sosyal medya yasası teklifine ilişkin görüşleri ve "sansür eleştirileri" sorulan Gül, şunları kaydetti:
"Sosyal medyada düşünce özgürlüğü ve bu platformların kısıtlanmasıyla ilgili bir çalışma söz konusu olamaz. AKP'nin eleştirinin suç oluşturmayacağına ilişkin yargı paketleri var. Eleştiri ile hakaret birbirinden farklı. Bunun değerlendirmesini yapacak olan da yargıdır. Her alanda olduğu gibi bu alanda da yasakçı bir anlayış içinde olamayız. Tüm kurumlarla bir çalışma yapılıyor. Bu çalışma sosyal mecralar üzerinde kişilerin, kurumların dezenformasyona uğramamasıdır. Klavye karşısında insan, karakter suikastı yapmaya hukuk izin veremez. Elinde belge, delil varsa adliyeler, kolluk açık. Bunun partisi, cinsiyeti, siyaseti yok. Partiler üstü.
Kişilik haklarına saldırıyı önleyecek, insan onurunu koruyacak nelere ihtiyaç varsa bunlar üzerinde kafa yoruluyor. Dünya örneklerine bakılıyor. Dezenformasyon ve insan onuruna yönelik saldırılarla en etkili şekilde nasıl mücadele etmek gerekiyorsa bununla ilgili değerlendirme sürüyor. Netleşmiş bir konu yok, olduğunda partimiz bunu açıklayacaktır. AKP, sansüre, eleştiri ve ifade özgürlüğünü ortadan kaldırma yolundaki bir şeye asla müsaade etmez."
Halk TV'ye verilen cezalar
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül'ün açıklaması sosyal medyada şaka konusuna dönüştü. AKP iktidarında RTÜK tarafından Halk TV ve diğer muhalif televizyonlara verilen cezaları akla geldi.
Temmuz sonu ve Ağustos başında Türkiye'nin üzülerek izlediği yangınları haber yapyığı için Halk TV'ye RTÜK tarafından yangınları neden gösterdin cezası verilmişti.
Yine Temmuz ayı içinde de Halk TV'nin sanatçılar yararına düzenlediği özel konserde Hilmi Yarayıcı'nın seslendirdiği Cemo şarkısı için RTÜK'ten ceza kesilmişti.
Sel baskınında haberler için RTÜK'ten uyarı
RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, Türkiye'nin orman yangınlarıyla mücadele ettiği günlerde basın kuruluşlarına bir yazı göndererek haber tarifi yapmıştı. Şahin, bu tarife uymayanlara cezai yaptırım uygulanacağını belirtmişti. Uyarı sonrası yapılan ilk üst kurul toplantısında yangın haberlerini aktaran kanallara ceza yağmıştı.
Batı Karadeniz Bölgesi’ndeki sel felaketlerine ilişkin yayınlarla ilgili olarak medya kuruluşlarını uyaran Şahin’in sosyal medya hesabından şu aıklamayı yapmıştı:
“Batı Karadeniz’de yaşanan sel felaketinde hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Devletimiz bölgedeki tüm yaraların sarılması için teyakkuza geçerek tüm birimleriyle seferber oldu. Tıpkı orman yangınlarında olduğu gibi afet bölgesinden yayın yapan tüm kuruluşlarımıza basın etik değerleri çerçevesinde hareket etmeye davet ediyor, değerli medya kuruluşlarından doğru haber vermelerini ve dezenformasyondan kaçınmalarını rica ediyoruz.”
Halk TV sahibi Cafer Mahiroğlu'da tepkisini sosyal medyada paylaştı. Adalet Bakanı Gül'e Halk TV'nin kablo lisansı başvurusunun nedensiz reddedilmesini hatırlatan Mahiroğlu, bunun da bir sansür olduğunun altını çizdi.