Rüya idi, uyandırdılar...

Avrupa Parlamentosu taslak Türkiye Raporunu oylayarak kabul etti. Rapor, Türkiye ile üyelik müzakerelerinin askıya alınmasını tavsiye ediyor. 2018 yılında açıklanacak Türkiye Raporunun ön çalışması olarak da kabul edilecek bu rapor sert değerlendirmeler içeriyor.

Epeydir bozuk olan AB-Türkiye ilişkileri bu raporla daha da kötüleşecek gibi görünüyor.

Hollandalı parlamenter KAti Piri tarafından kaleme alınan karar tasarısı şeklindeki raporun bu yılki özelliği, üyelik müzakerelerinin başladığı 2005 yılından bu yana ilk defa bir AB kurumunun müzakereleri askıya alınmasını çağrısını yapıyor olması.

Raporda; Anayasa değişikliğinin aynen uygulanması durumunda, Türkiye ileüyelik müzakerelerinin "derhal ve resmen askıya alınması" için AB devletleri ile Avrupa Komisyonu'na çağrıda bulunuluyor.

Anayasa değişikliği üzerinden yapılan bu çağrı, kabul edilen Anayasa değişikliğinin "kuvvetler ayrılığı ilkesi" ve "Kopenhag Kriterleri" ile uyumlu olmaması... Konuyla ilgili Venedik Komisyonunun görüş raporlarına da atıf var...

Venedik Komisyonu raporları ise Anayasa değişikliğinin ötesinde, referandum sonuçları ile ilgili de endişelerin kuvvetle vurgulamıştı. Türkiye Raporunda, sonuçların sağlıklı olmadığı da ifade ediliyor.

Bu arada, Avrupa Parlamentosunun 2016 yılının Kasım ayında da aldığı bir kararla üyelik müzakerelerinin "dondurulması" çağrısında bulunduğunu da hatırlatalım.

AP, gerekçelendirerek aldığı müzakereleri askıya alma çağrısının ötesinde, bundan sonraki Türkiye-AB ilişkileri ile ilgili öneriler de getiriyor.

AP, üyelik yerine "kuvvetli işbirliğinin mümkün olabileceği ortak çıkar alanları üzerine Ankara ile samimi ve açık bir tartışma başlatılmasını" savunuyor.

Ortak çıkar alanları ise; terörle mücadele, göç,enerji, ekonomi ve ticaret olarak belirtiliyor.

Bir de güncellenmesi için çalışılan "Gümrük Birliği" var. Tam üye olmadığı halde Gümrük Birliğine üye olan tek ülke Türkiye garipliği.

Bütün bu ortak çıkar alanları ise artık çok tanıdık gelen bir şarta bağlanmış...

"İnsan hakları ve temel özgürlüklere saygı..."

Raporda Kürt sorununa barışçıl çözüm olmazsa olmaz bir başlık olarak her Türkiye Raporunda olduğu gibi, Kati Piri raporunda da yerini almış... Kıbrıs konusu da var raporda...

Ama bu defa yorulmamak için olsa gerek, Yunan ve Rum tezlerini olduğu gibi aktarmışlar rapor satırlarına...

Aslında bu raporun uzun bir yolculuğu var... Avrupa Komisyonunun genişlemeden sorumlu üyesi Johannes Hahn, üzerinde çalışarak 2018 yılı başında bu raporu AB devletlerine ve Komisyona Türkiye'nin statüsünü netleştirmek için sunacak. Fakat 2018 Hahn Raporunun da değerlendirmesi şimdiden belli gibi...

Johannes Hahn, "Türkiye'nin Avrupa perspektifinden uzaklaştığını ve gelecekteki ilişkilerin ekonomi temelli olabileceğini" ifade ediyor.

Bir küs, bir barışık süregiden AB-Türkiye ilişkilerinde sona geliyor gibiyiz.

Her ne kadar Başbakan Binali Yıldırım, "Türkiye'nin gidecek bir başka yolu da vardır" dese de hem AKP, hem de Cumhurbaşkanlığı katında bir telaş var gibi...

Türkiye sıkıştıkça sıkışıyor...

15 Aralık 2004 tarihinde, bugün tepki verdiğimiz Avrupa Parlamentosu "Türkiye ile gecikmeden müzakereler başlansın" kararını 407 oyla almıştı...

6 Temmuz 2017... aradan geçen 13 yılda AKP iktidarı sürecinde geldiğimiz nokta; 477 oyla müzakereler askıya alınsın kararıdır.

"Nereden, nereye?" diye buna denir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Rahmi Aygün Arşivi