Fatih Ertürk
“Yalnız yeme kustururlar…!”
Herkes onu Susurluk komisyonundan tanıdı. En çok “Yeşil” kod adı ile tanındı. “Ahmet Yeşil-Mehmet Kırmızı Tire-Sakallı ve Terminatör” ise, Kutlu Savaş’ın hazırladığı Susurluk raporunda geçen diğer kod isimleri. Gerçek adı Mahmut Yıldırım’dı. Tilki Selim lakaplı (Selim Işık) bir uyuşturucu taciriyle yaptığı telefon konuşmasını dinlemişlerdi. Mahmut Yıldırım; orada siyasi iktidarın ve devletin de gözetiminde bazı işler çeviren bu kişiye şöyle diyordu, “Ama ben sana diyorum ki oğlum yalnız yeme, akıllı ol. Yalnız yedirmezler adama. Yalnız yiyen adama da bir gün kustururlar”.
Peki nereden geldik bu konuya derseniz; CHP Genel Başkan Yardımcısı Hazine eski müfettişi ve uzmanı Aykut Erdoğdu’nun bir tespitinden. Halk TV Türkiye Nereye’de yaptığı cesur konuşmalarından tanıdığınız sayın Erdoğdu şöyle diyor;
“Türkiye’de en fazla KÖİ (Kamu Özel İşbirliği) ihalesi alan 10 şirket toplamda 205 milyar dolarlık ihale aldı. Doğrudan AKP destekçisi olan üç sermaye grubunun aldığı KÖİ ihalelerinin bedeli, Dünya Bankasının KÖİ raporundaki verilere göre 130 milyar dolar seviyesinde.”
Aslında aşağı yukarı herkes biliyor bu şirketlerin kimler olduğunu. Yazının sonunda Erdoğdu’nun bahsettiği Dünya Bankasının raporunda yer alan 130 milyar Dolar ihaleyi AKP döneminde hangi şirketler almış (aslında sayısı 5’i geçmiyor) bir grafikte göreceksiniz.
Ama önemli olan sayın Erdoğdu’nun anlattıkları…!
Şöyle devam ediyor sayın Erdoğdu;
“AKP döneminde 2003’ten 2019’a kadar KÖİ kapsamında yapılan yatırım miktarının 51,1 milyar dolardır. Yatırım bedeli ve işletme hakkı devri bedelinin toplanmasıyla elde edilen sözleşme bedeli ise 126,8 milyar dolar. Ancak kamuya işletme hakkı olarak ödenecek rakam ve yatırım tutarı, verilen talep garantisi nedeniyle oluşan koşullu yükümlülükleri yansıtmıyor. Rakamlar çeşitli altyapı yatırımlarının gerçekleşmesi için devletin önümüzdeki yaklaşık 25 yılda elde edebileceği onlarca milyar dolar gelirden vazgeçtiğini de gösteriyor”.
Yani; “win+win”…!
Hem alırken kazanacaksın hem de hazine garantisiyle aldıktan sonra en az 20 yıl yan gelip yatacaksın ki asgari ücretlinin ödediği vergiden kalan avantanı nakite çeviresin. Oturup da sana bu kıyağı geçenlerle afiyetle paylaşıp götüresin…!
Yani bu hapishane deyimiyle affedersiniz ama “kulampara sarması” ne tarafa dönerseniz dönün kaçış yok. Diyelim ki bunlar gitti. Yeni gelen hükümet örneğin 1 milyar dolara yapılacak işi 6 milyar dolara yapan ve bunu yap-işlet-devret yöntemiyle 20 yılda 16 milyar dolar olarak tahsil edecek olan bu şirkete “Ben bunu ödemiyorum kardeşim. Bu millet 20 yıl boyunca yatıp kalkıp 10 firmaya mı çalışacak” dediğinizde alacağınız yanıt belli; “Hükümet hazine garantisiyle bu işi bana verdi kardeşim. Bu devlet kararıdır. Adam gibi ödeyeceksiniz bu parayı”.
Tabi sayın Erdoğdu anlatmaya devam ediyor;
“Strateji Bütçe Başkanlığı verilerine göre, AKP döneminde 2003’ten 2019’a kadar KÖİ kapsamında yapılan yatırım miktarı 51,1 milyar dolardır. Yatırım bedeli ve işletme hakkı devri bedelinin toplanmasıyla elde edilen sözleşme bedeli ise 126,8 milyar dolar. Ancak kamuya işletme hakkı olarak ödenecek rakam ve yatırım tutarı, verilen talep garantisi nedeniyle oluşan koşullu yükümlülükleri yansıtmıyor. Rakamlar çeşitli altyapı yatırımlarının gerçekleşmesi için devletin önümüzdeki yaklaşık 25 yılda elde edebileceği onlarca milyar dolar gelirden vazgeçtiğini de gösteriyor”.
Tabi soru şu; bu firmalara bu işleri kim hangi sıfatla ve nasıl verdi. Şirketler; elini cebine atmadan ihalenin gerçek değerinin 5 katından fazla bir paraya hazineyi de garantör yaparak nasıl bu işleri apardı.
Türkiye’ye yapılan bu büyük “altın vuruşun” maliyetini anlatıyor sayın Aykut Erdoğdu;
“KGF gibi kredi yükümlülükleri dâhil edilmeden sadece KÖİ kaynaklı yükümlülükler göz önünde bulundurulduğunda 2020 yılında KÖİ’lere ayrılacak olan ödeneğin 20,2 milyar TL, 2021 yılında ise 23,4 milyar TL olması bekleniyor. Bu rakamlara DHMİ gibi kamu işletmelerinin sunduğu garantiler kaynaklı maliyet ve kur artışının getirdiği ek yükler dâhil edilirse önümüzdeki yıllarda bütçe gelirlerinin yüzde 2’sini aşacak ödemeler yapılması ihtimali beliriyor”.
Yaşayıp yaşamadığı hala belli olmayan Mahmut Yıldırım; bu ülkenin kaderi olan avanta ve vurgunculukla ilgili ne demişti Tilki Selim’e;
“Ama ben sana diyorum ki oğlum yalnız yeme, akıllı ol. Yalnız yedirmezler adama. Yalnız yiyen adama da bir gün kustururlar”.
Soru şu;
“Bu ülkede; sadece bu avanta ihalelerden; tüyü bitmemiş yetimin hakkının da içinde bulunduğu 130 milyar dolardan payına düşeni kim ya da kimler yedi ya da yiyecek…!”.
Yani “Yeşil” kardeşimin dediği gibi;
“Bunu 10 firmaya kimse tek başına yedirmez…!”
“Vallahi kustururlar adamı…!”