Mustafa K. Erdemol

Mustafa K. Erdemol

Türkiye’nin Ukrayna’ya S-400 vermesinin tek yolu var: ABD’ye satmak

İngiltere’nin önde gelen haber ajanslarından Reuters, ABD’nin Türkiye’ye Rusya’dan aldığı S-400’leri Ukrayna’ya vermesini teklif ettiğini iddia etti, biliyorsunuz. İddia ama aslında gerçek olabileceği konusunda pek de kuşku yok. Çünkü ABD gayri resmi olarak Türkiye’ye yaptığı önerinin benzerlerini Slovakya, Polonya ile Yunanistan’a da yaptığı için kuşku yok diyorum. Yani NATO üyesi ülkelere bu tür teklifleri oluyor Washington’un.

Polonya'nın, Sovyet yapımı MiG-29 Fulcrum savaş uçağı filosuna sahip oluşu, Slovakya'nın elinde Rus yapımı S-300 hava savunma füzelerinin bulunması bunların Ukrayna’da kullanılması konusunda ABD’nin iştahını kabartıyor. Bu teklife, kendisinin ihtiyacı olduğu için Yunanistan hayır diyerek, elindeki Rus yapımı Tor-M1 veya 9K33 Osa füzelerinden hiçbirini Ukrayna’ya göndermeyeceğini kesin olarak açıkladı. Ancak, Atina Girit adasında konuşlandırılmış vaziyetteki S-300'leri Kiev'in talep etmesi halinde devretmek isteyip istemeyeceği konusunda halen kararsız.

Akıl çelici bir öneri

ABD Türkiye’ye teklifinde sanırım diğer ülkelere yaptığından daha fazla ısrarlı olacak. Bunun nedenlerinden birincisi, Türkiye’nin elindeki Rus yapımı S-400’lerin daha gelişmiş bir savunma sistemi olması, ikincisi ise S- 400’leri aldığı için Türkiye’ye kimi yaptırımlar yapan ABD’nin Ukrayna krizini gerekçe yaparak daha zorlayıcı bir tutum alma fırsatı bulması. ABD bilindiği gibi Türkiye’yi 2019'da S-400’leri aldığı gerekçesiyle F-35 ortak üretim projesinden çıkarmıştı. Diyelim ki Türkiye ABD’nin S-400’leri Ukrayna’ya verme önerisini kabul etti. Bu durumda öncelikle F-35 projesine geri dönebilecek, dönemese bile geçen yılın Ekim ayında talep ettiği 40 adet gelişmiş Blok 70 F-16'yı, 80 modernizasyon kitini edinebilecekti. Bu sonuncusu büyük bir F-16 filosunu çalışır durumda tutabileceği anlamına geliyor. Ayrıca ABD, üç yılı geçtiği halde hizmete sokamadığı S-400’lerden kurtulması durumunda Türkiye’ye daha önce de önerdiği Patriot PAC 3 hava savunma sistemi de verebilir. Yani öneri aslında son derece akıl çelici.

Yine iddiaya göre Türkiye ABD’nin “S-400’leri Ukrayna’ya ver” önerisini reddetmiş bulunuyor. Ama diyelim ki kabul etti. Bundan Rusya’nın hoşnut kalmayacağı çok açık. Savaştan yaklaşık bir ay önce Ukrayna’ya Bayraktar TB2 İHA’ları vermesinden ötürü Türkiye’yi protesto ettiği hatırlardadır Rusya’nın. Rusya’nın tepkisi üzerine Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu “bir ülke Türkiye'nin insansız hava araçlarını satın aldığında bunların artık bir Türk ürünü olmadığını", dolayısıyla nerede, hangi amaçla kullanıldığından ötürü de Türkiye’nin suçlanamayacağını söylemişti. Çavuşoğlu’nun bu sözleri sarf etmesindeki esin kaynağı Rusya’nın Türkiye Büyükelçisi Aleksey Erkhov’du aslında. Çünkü Büyükelçi, 2020 ortalarında, S-400 tartışmaları sırasında aynen Çavuşoğlu gibi konuşmuştu: "Türkiye'nin almak istediği sistemi sattık. Sistemin sahibi artık Türkiye'dir. Yani otomobili sattık, parayı aldık. Otomobil sahibi ister sahilde sürer arabasını, isterse otomobiliyle patates ya da makineli tüfek taşıyabilir. Dilerse garajında da tutabilir”.

SİHA satışını açıklamak gibi kolay olmaz

Çavuşoğlu, Ukrayna’ya SİHA satışını işte aynen Rusya Büyükelçisi gibi değerlendirmişti. Ama S-400’lerin Ukrayna’ya verilmesi bu kadar kolayca açıklanabilecek bir durumda değil elbette. Türkiye’nin Kiev ile Moskova arasında kurduğu hassas diplomatik dengeyi korumaya çalışırken bu tür bir teklifle karşılaşması son derece sıkıntı verici.

Türkiye’den resmi bir açıklama henüz yapılmadı konuya ilişkin. Yine diyelim ki Türkiye ABD’nin önerisini kabul edip S-400’leri Ukrayna’ya vermeyi kararlaştırdı. Bunu nasıl yapabilir peki? Doğrudan Ukrayna’ya vermesi düşünülemez tabii. Geriye tek bir yol kalıyor; S-400’leri ABD’ye satmak. Bu dile getirilmişti bile. 2020 Haziran’ında bir ABD Senatörü bu satın alma için bir yasa değişikliği önermişti. Ukrayna’ya teslimat bu yolla yapılırsa Rusya’nın tepkisini üzerine çekmez Türkiye diyenler de var. Yani Türkiye de pekala “Sistemi sattık, sahibi artık ABD’dir. İster satar, ister garajında tutabilir” diyebilir.

Tamam, pek olmaz gibi görünüyor ama olmayacak dediğimiz o kadar çok gelişme oldu ki, insan bunun da olabilirliğini düşünüyor haliyle. Neden olmasın? Türkiye Rusya’ya verdiği 2.5 milyar doları da belki bu satışla geri alabilir.

Bence kötü olur ama bakarsınız olur. Biden’dan telefon gelmedi diye üzülenlerin olduğu bir ülkedir Türkiye.

Olur mu olur…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mustafa K. Erdemol Arşivi