Fatih Ertürk
"Tek adama evet dediğim için milletimden özür diliyorum...!"
AKP’nin eski genel başkan yardımcısı ve Manisa milletvekili Selçuk Özdağ aslında inanmış bir milliyetçi. 12 Eylül’de MHP davasından tutuklanmış ve 45 gün Ankara Mamak’ta işkence görmüş ve 9 yıl hapis yatmış birisi. Kırıkkale’nin Keskin ilçesinin Konur köyünde doğmuş bir köylü çocuğu.
İnançları uğruna bedel ödemiş bir akademisyen. Aynı zamanda bir beden eğitimi hocası olarak başladığı öğretmenlik macerasını 1997 yılından sonra Doçent Doktor kariyeriyle sürdürmeye çalışmış, kimi zaman hocalık bile yaptırılmamış bir isim. Muhsin Yazıcıoğlu hareketine sempatisini de gizlemeye gerek görmeyen biri.
Manisa Ülkü Ocaklarında gençlik yıllarında yıllarca yönetici olarak görev yapmış. 1992-2009 yılları arasında Büyük Birlik Partisinin kayıtlı üyesi olmuş. Muhsin Yazıcıoğlu’nun ölümünün ardından BBP’den ayrılmış ve AKP’nin yolunu tutmuş.2011 yılında AKP’den Manisa milletvekili seçilmiş. Bu görevini 24 Haziran 2018 tarihine kadar sürdürmüş.
AKP saflarına en başında inanarak katıldığını söylüyor. Milliyetçi-Muhafazakar bir yapı içinde kendini temsil edebileceğine inanmış. Ahmet Davutoğlu AKP genel başkanı olduğunda kendisi de (13 Eylül 2015) genel başkan yardımcılığı görevini üstlenmiş. Davutoğlu görevini bıraktıktan sonra kısa bir süre Binali Yıldırım’ın genel başkanlığı döneminde de genel başkan yardımcılığını sürdürmüş (2016-2017).
Recep Tayyip Erdoğan’ın “Tek adam” olma isteğine karşı çıkmış isimlerden biri. Ancak hiçbir zaman için bu tepkisini kamuoyuna açık mecrada sürdürmemiş. Ta ki AKP’den ihraç için disiplin kuruluna sevk edilene kadar. Parlamentonun sonunu getiren tek adam anayasa değişikliği oylamalarında da parti grubuyla birlikte “Evet” oyu vermiş.
Ama bir türlü iç huzurunu bulamamış. Türkiye’nin totaliter bir rejime sürüklenmeye başlaması üzerine de önce eleştirilerine başlamış ve ardından Ahmet Davutoğlu ile birlikte hareket etmeye devam etmiş. Ve AKP’den sürgün edilmiş.
Halk TV’nin en çok izlenen programlarından biri olan “Türkiye Nereye”’de konuğum oldu. Son derece samimi konuştu. “Eleştirilemez hatta eleştirilmesi teklif bile edilemez bir tek adam anlayışını” gerekçe göstererek AKP’den kopmuş…
Sayın Özdağ; programda çok samimi ikrarda ve itiraflarda bulundu. Aynı zamanda mecliste 15 Temmuz Darbe Girişimi sonrasında kurulan FETÖ Darbe Komisyonun da başkan yardımcısıydı. Komisyon çalışmaları sırasında kendisine baskı yapılmadığını söylese de; komisyon raporunun bugüne kadar üzerinden 3 yıldan fazla bir zaman geçmesine rağmen neden yazılmadığını ve kendilerinin hazırladığı raporun nasıl ortadan kaldırıldığını da tam olarak açıklayamadı. Ancak şu kadarını söyleyebildi; “Mecliste FETÖ darbesi ile ilgili bir komisyon raporu hazırlandı ve meclis başkanına sunuldu. Neden yayınlanmadığını meclis başkanına sormak lazım”. Meclis başkanı İsmail Kahraman’a sunular raporun bir anlamda ciğeri kediye emanet etmek olduğunu da ima etti. Sonuçta rapor yayınlanmamış. AKP hala FETÖ’nün siyasi ayağını ortaya çıkaracak yolu açacak bu raporu ortadan kaldırmakla meşgul.
Ancak Selçuk Özdağ’ın en samimi itirafı Mecliste görüşülüp; muhalif milletvekillerine tekme tokat dayak atılıp kabul ettirilen, “Tek adamlığı getiren anayasa değişikliğinin kabul edilmesi” olayında oldu.
AKP’nin bir dönem yöneticisi olan ve bir çok kararın alınmasında emeği geçen Selçuk Özdağ aynen şunları söyledi;
“Meclisteki oylama sırasında eğer bu tek adam anayasa değişikliğine evet demezsek çocuklarımızı, torunlarımızı sokakta gezdirmeyeceklerini bile bize hissettirdiler. İçimize sinmese de, bu ülkenin başına neler gelebileceğini tahmin de etsek mecliste biz buna Evet dedik. Şimdi bu anayasa değişikliğine Evet dediğim için milletimizden özür diliyorum”.
Selçuk Özdağ şimdi Ahmet Davutoğlu’nun kurduğu Gelecek partisinin genel başkan yardımcısı. Aslında asıl soru şu; “Tek adamlığa görev yaptığı sıralarda itiraz ettiğini kulis ve sohbetlerde dile getiren” Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan da özür dileyecek mi?
Türkiye’nin başına adeta çuval geçiren bu anayasa değişikliğiyle bugün ülkenin kaybettiği bu kadar önemli ve kritik kilometre taşlarını nasıl geri yerine koyacaklar?
Kendilerinin de o dönemde zımnen seslerini çıkarmayarak onayladıkları bu deli gömleğini nasıl çıkaracaklar?
Sayın Selçuk Özdağ dürüst ve onurlu insanların yaptıkları gibi çıkıp özür dilemiştir…
Peki Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan ne zaman çıkıp bu milletten özür dileyecekler…?