Sonucu değiştirmez

Sözcü’nün başyazarı Rahmi Turan’ın doğru olmadığını kabul ettiği “Saray’daki CHP’li haberi” CHP içinde meydan okumalara yol açacak kadar ilgi gördü, ciddiye alındı.

Muharrem İnce’nin veya bir başka CHP’linin Saray’a gitmediği anlaşılmış olmasına karşın, yazarı tarafından da yanlış olduğu duyurulan bu haberin, CHP delegesinin veya Türk seçmeninin tercihini değiştirecek bir etkisi olmaz.

Gerçek olmayan böyle bir haber yapıldı diye ne Muharrem İnce’nin CHP kurultayında genel başkanlık şansı artar ne de Kemal Kılıçdaroğlu’nun şansı azalır. 

Böyle bir haber çıktı ve yalanlandı diye ne AK Parti’nin oyu artar ne CHP’nin oyu azalır.

İktidara yakın medya organlarının Muharrem İnce’nin arkasında kenetlenmesi –kendisinin de farkına vardığı gibi- CHP’ye genel başkan veya bir sonraki seçimde cumhurbaşkanı olma olasılığını zerre kadar etkilemez.

Bugünlerde biraz da tarafların hatalı tutumu ve iktidara yakın medyanın köpürtmesi nedeniyle gündemde kalan bu konu sönüp gitmeye mahkûmdur.

Bu haber,  Muharrem İnce’nin CHP’de kendisine karşı bir grubun olduğu iddiasıyla parti içinde ve bir süre kamuoyunda yeniden canlı bir aktör olmasını sağlamanın ötesinde sonuca etkili bir malzeme olmayacaktır.

Ayrıca birkaç günlüğüne iktidarı açısından, Türkiye’nin sorunlarını gündemin arka sıralarına itilmesi, CHP’nin kendi içinde kavgalı bir parti izlenimi yaratmasının sağlayacağı fayda da kalıcı olmaz. Türkiye’nin gerçek ve önemli sorunları çözülmediği sürece “Saray’daki CHP’li” haberi nedeniyle ortadan kalkmaz. Yine su yüzüne çıkacaktır.

Eğer Muharrem İnce, bu haber nedeniyle gündeme gelmesinin kendisini CHP Genel Başkanlığı’na ve oradan cumhurbaşkanlığına taşıyacağını umut ediyorsa, büyük bir yanılgı içindedir.

Bu haberin oluşmasında katkısı olan bir CHP’li yönetici varsa ve Kılıçdaroğlu’na fayda sağladığını düşünüyorsa, O da çok büyük yanılgı içindedir.

Bu yalanlanan haber, ne AK Parti’nin ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yeniden seçilmesini garanti eder ne de Millet İttifakı’nın dağılmasını sağlar.

Haberin çıktığı günden bugüne kadar yapılan havanda su dövmektir.

CHP KOLAYCA ÇÖZEBİLİR

CHP yönetiminin bu sorunu çözmesi zor değildir.

Bazen olaylar göründüğü kadar basit de olabilir. 

Bu haberin altından,  habere gerekli özeni göstermeyen bir gazetecinin bir dedikoduyu haberleştirmesinden başka bir şey çıkmayabilir.

Bu nedenle Muharrem İnce’nin yalanlanan bu haberi Kılıçdaroğlu’nu ve CHP Genel Merkezi’ni dağıtacak bir malzeme olarak görmesi hatadır. Aynı şekilde bazı CHP yöneticilerinin de Muharrem İnce’yi bitirecek bir kumpas olarak büyütmeleri de hatalı bir yaklaşımdır.

CHP bu olayı çok kolayca çözüp, geride bırakabilir, bırakmalıdır.

SONUCU DEĞİŞTİRECEK KONULAR

Türkiye’de siyasi sonuç yaratacak konu “Saray’a gitmeyen CHP’li” konusu değildir.

CHP’nin gündemi Atatürk Cumhuriyeti’nin bugün ne hale getirildiği konusudur.

Kayıtlı ve kayıt dışı olarak 8 milyona yaklaşan işsizliktir.

Suriye sorunudur. 

Artan intihar vakalarıdır.

Hiçbir yasa ve kural dinlemeden yapılan ihaleler ve ihaleye çıkmadan yapılan özelleştirme ve kiralamalardır.

Milli gelirin yarısını aşan dış borçtur.

Resmi olarak yüzde 8 diye açıklanan fiilen mutfakta yüzde 35 ‘i aşan enflasyondur.

İdari kararlarla belirlenen faiz, yapay müdahalelerle durdurulmaya çalışan döviz fiyatlarıdır.

Emeklilikte yaşa takılanların sorunudur.

Açlık sınırı ve yoksulluk sınırının geldiği düzeydir.

Devlet kurumlarının tarikatlar arasında paylaşılmasıdır.

Liyakatın yerini tümüyle kayırmacılığın almasıdır.

Kadına Şiddetle mücadele gününde Taksim’de toplanan kadınlara polisin uyguladığı şiddettir.

Atanamayan öğretmenlerdir.

Yalanlanmış bir haber üzerinden parti içi kavgaya tutuşmak değil.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Fikret Bila Arşivi