Fatih Ertürk
"Şeyini ettiğimin şeyleri, edepsizlik yapmayın...!"
AKP'nin siyaset yaşamına kattığı yeni bir tarz var. Asla eleştiriye karşı bir tahammül olmadığı gibi, herkesi kendilerine mecbur olarak kabul ediyorlar. karnınızı doyuranlar onlar, onlar olmasalardı açlıktan fareler gibi ölürdük, onlar bizi adam yerine koydu. Ha...! Hala bunun üzerine bir de yediklerine içtiklerine karışırsanız hemen yanıt geliyor; "Sizi ne ilgilendiriyor edepsizler...!".
Bir dönem bizim şaşkın CHP'lilere göre o şahıs "AKP'nin vicdanı...!" idi. Attığında mangalda kül bırakmaz, işine geldiğinde onların deyimiyle "vesayet odaklarına" bağlılığını bildirir (Türkçe olimpiyatlarında Fetullah Gülen'e yağdırdığı övgüleri bir hatırlayın) , canı sıkılırsa millete hakeret eder, kadınlara fırça atar "Çok yüksek sesle gülmeyin edepsizlik etmeyin" gibilerinden, çok kafası bozulursa "şeyimin şey ettiği şeyler" gibi çoook derinnn ve etkili cümleler kurar.
AKP'nin kemik seçmeni ise bunlar "vaka-ı adiye"den...!
Yani güncel söylemle günlük olağan şeyler. AKP'nin seçmeni genellikle "yarabbi şükür" havasında olduğu için bunlarla pek ilgilenmiyor.
Hatırlıyor musunuz; Türkiye'yi tek adamlığa sürükleyen, demokrasinin sonunu getiren yeni anayasanın mimarı sözde profesör Burhan Kuzu'nun kendisini eleştiren bir takipçisine Twitter'den verdiği yanıtı. Hatırlatalım tarih 24 Ağustos 2013; Kuzu kendisine ekonomik eleştiriler yönelten takipçisine şöyle diyor; "Biz farelerin aç gezdiği bir Türkiye devraldık; biz gelmesek sen bile belki aç kalacaktın. Şükür ve dua edin bize."
Yani; "yediğiniz küfürle kalın, çok da fazla tantana yapmayın" gibi bir şey...!
Bitti mi...!
Tabi bitmedi...!
Tarih; 17 Eylül 2013... Haberden alıntı yapalım yine AKP'li büyüklerimiz konuşuyor;
"Tekirdağ’ın Çerkezköy İlçesi’nde Müjgan Serkan Karagöz Mesleki ve Özel Eğitim Merkezi’nin açılış törenine katılan AKP Tekirdağ Milletvekili Ziyaeddin Akbulut, hükümetinin engelliler için çıkardığı yasaları hatırlatarak, '2005 yılında çıkardığımız yasa ile biz engellileri insan yerine koyduk, adam yerine koyduk' dedi."
Yani; biz gelen kadar hiç biriniz ne insandı ne de adamdı...!
Bir kişi ayağa kaktı mı...! Bir kişi "ayıp ya da olurmu böyle şey" dedi mi? Peki dini bütün süper muhafazakar AKP seçmenlerinden birisi çıkıp; "Ayıp ya o da ne demek yani biz sizden önce adam değil miydik? Bu müslümanlıkta var mı? Kibir ve aşağılamak" dedi mi...!"
Demedi...!
Tarih 16 Mayıs 2019. Bir haber var. yalanlanmadı. Haber şöyle;
"Cumhuriyet'te yer alan haberde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'Mideye değil artık buraya (kafasını işaret ederek) bakacağız. Herkesin midesini doyurduk, ama neticede durum böyle. Karnını doyuruyorsunuz, her türlü ihtiyacını karşılıyorsunuz yine de oy vermiyor' dediği ileri sürüldü."
İnsan utanır, arlanır, sıkılır. Sizin aç kursağınızı kimler doyurdu hatırlayın lütfen...!
Tarih 14 Nisan 2004. Meclis'te 23 Nisan şenlikleri o zaman kutlanıyor. O zaman daha cumhuriyet var demokrasinin de tam anlamıyla daha ırzına geçilmemiş. Bir gazeteci o zaman meclis başkanı olan zat-ı muhtereme soruyor ve aldığı yanıt şöyle; habere bir göz atalım:
"TBMM Başkanı Arınç, eşinin adının 23 Nisan davetiyesinde neden olmadığını soran gazeteciyi 'Bu nedir? Şeyini şey ettiğimin şeyidir' diye yanıtladı."
Alın size bir ibret vesikası daha. Hadi tarih de verelim; 11 Temmuz 2013. Gazetelerden okuyalım;
"AKP Tokat milletvekili Zeyid Aslan; Meclis bahçesindeki koltuklarda uyurken çekilen fotoğraflarının basında yer almasına tepki göstererek, haberle hiçbir ilgisi bulunmayan dört kadın parlamento muhabirine şu ifadeleri kullanmıştır: ‘Bir dahaki dönem hiçbir gazeteci buraya giremeyecek! Sizi buraya sokturmayacağım! Elimden ne gelirse yapacağım! Bunun mücadelesini vereceğim. Siz bu yaptıklarınızı gazetecilik mi sanıyorsunuz? Ben sizin bacak aranızı çekip gazeteye bastırsam, ‘bunların gerçeği bu’ diye… Ahlaksız olurum değil mi? Ama sizinki gazetecilik oluyor…"."
Yani; benden size tavsiye..."Çıkıpta terbiyesizlik etmeyin...!
Neymiş; Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kuruluna seçilen üyeler bir günde maaşlarına "5 bin liracık" zam yapmışlar.
Size ne...!...
Değil mi ama...!
Siz gidin tanzim kuyruğunda soğan bekleyin, patates bekleyin, emekli aylığınıza yapılan 60 lira ile geçinin, 65 milyonunuz hep beraber yoksulluk istatistiklerinde güzel güzel oturun. Seçimlerde nasıl olsa yine gidip bu mukaddes partiye oy vermeye mecbursunuz.Kuru gürültü yapmayın lütfen...!
Haa...!...Daha ileri giderseniz bakın Cumhurbaşkanlığı Yüksek İdare Kurulu (YİK) üyeliğine çok fazla gürültü çıkarmasın, yeni kurulacak partiye sakın ha gitmesin diye seçilen Bülent Araınç'tan yanıt sıcağı sıcağına geliyor; haber şöyle (diyeceğim önce yine tarih vereyim; 3 Temmuz 2019);
"Benim ne alacağımı ben düşünmüyorum ki nitekim bazı edepsizler bunun üzerine yorum yapsınlar. Milletvekili ne kadar alıyor, emeklisi ne kadar maaş alıyor seni ne ilgilendiriyor kardeşim?".
Bakın benden size tavsiye...!
Sana ne kardeşim...!
Kaşınmayın...!
Kaşınırsaniz geliyoorrr...!
"Şeyini şey ettiğimin şeyleri...!"