Ölçer Apartmanı'nda yiten 20 can için 15 yıl hapis isteniyor

Geçen yıl Kastamonu'nun Bozkurt ilçesinde, selde çöküp 20 insana mezar olan Ölçer Apartmanı'ndaki en büyük kayıp 23. dairede yaşandı.

İstanbul'dan memleketine tatile gelen Kuş Ailesi'nin eviydi bu.

Sel suları apartmanı sarınca 21 yaşındaki Senanur Kuş ve 45 yaşındaki annesi Şengül, dışarı çıkamadı. Akrabalar ve komşular da evde toplandı.

Çoğu çocuk 13 can...

Senanur, saat 13.31'de İstanbul'daki ağabeyi Mert'e şu mesajı gönderdi:

- Hakkını helal et kardeş!

Abi-kardeş saat 17.37’ye kadar yazıştılar.

Senanur "Abi korkuyorum, sinirlerim bozuldu" diye yazdı.

Mert, kardeşini sakinleştirmek için "Sena, AFAD'a adını yazdırdık, helikopter yolda" dedi. AFAD'ı aradığı doğruydu. Fakat helikopter havalanmamıştı.

Saatler saatleri kovaladı.

Mert çok çaresizdi.

Şöyle yazdı:

"Sena dua ediyorum, yol gözüküyor mu? Yol gözüküyorsa çıksanıza evden Sena!"

Ne yol gözüküyordu, ne de çıkmaları mümkündü.

Senanur, "Bina çöküyor" diye yazdı.

Saat, 17.37'ydi.

Senanur ve annesinin de aralarında bulunduğu, sekizi çocuk olmak üzere 17 insan can verdi. Üçünün cesetlerine ulaşılamadı.

Bir cana dokuz ay

İnebolu Cumhuriyet Başsavcılığı, Ölçer Apartmanı'ndaki faciaya ilişkin iddianameyi tamamladı. İddianameye göre 1982'deki imar planı ile dere yatağı imara açıldı.

Zamanla yoğunluk ve kat artışı getirildi.

Apartman tasarlanırken, taşkın riski ve dere yatağında olması dikkate alınmadı. Bina alüvyonlu toprağa dikildi.

Selde ıslah kanalı taştı. Sular binanın altını oydu. Oyulan bina yana yatarak çöktü.

Müteahhit Mehmet Özkan, inşaat mühendisi Ahmet Ersöz, yapı denetçisi Salim Terzi ve Şadi Yıldırım ile mimar Levent Mutlu'ya bilinçle taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olmaktan iki yıldan 15 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Suç bilinçli taksirle işlendiği için ceza üçte birden yarısına kadar arttırılabilir. Yani, 20 can başına dokuz ay ceza düşüyor.

Sanıklar kamuyu suçluyor

İmar planlarını hazırlayan İller Bankası ve Bozkurt Belediyesi ile kanaldan sorumlu DSİ'ye dava açılmadı. Yargılanmaları izne tabi olan görevlilerle ilgili soruşturma sürüyor.

Sanıklar da idareyi suçluyor.

Ersöz, "seli öngörmelerinin mümkün olmadığını, örgörme görevinin kamu kurumlarında olduğunu, imar planında ve plan notlarında felakate karşı alınacak tedbirlerden bahsedilmediğini" savunuyor. Terzi "Bölgeyi imara açan, dere ıslahı ve ruhsat veren idarenin konumunda olmadığını" söylüyor. Mutlu ise "Projede bir kusur ve eksiklik olması halinde belediye tarafından onaylanmayacağını" vurguluyor.

Haksızlar mı?

Ceza çıksa da ertelenebilir

Ailelerin avukatı Devrim Ulupınar, 4-5 yıl hapis cezası verilip hükmün ertelenebileceğini kaydediyor. İller Bankası, DSİ, Orman Bölge Müdürlüğü, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Bölge Müdürlüğü, Bozkurt Belediyesi ve AFAD yetkililerinin de aralarında olduğu 16 sanığın yargılanması gerektiğini anlatıyor.

Gel gör ki burası Türkiye!

Dere yatağı açgözlülükle imara açılır.

İlçede beş kattan fazla imara izin verilmezken, müteahhit dokuz kata çıkabilir.

Kendi oturduğu apartmanın temelini iki kat atıp beton perdeyle örter de Ölçer Apartmanı'nda alüvyonlu toprağın üzerine bir metre temeli yeterli görür.

Araçlar geçsin diye ıslah kanalının duvarları yıkılır.

Tomruklar dere yatağında istiflenir.

Dünyanın ucundaki AK Partiliyi özel ambulans uçakla Türkiye'ye getirmekle övünen iktidar selde altı saat boyunca vatandaşı kurtaramaz.

Göz göre göre bina çöker.

İhmalkar kamu kuruluşları korunur.

Yalnızca müteahhit ve dört adamına dava açılır. Onlara da en çok 15 yıl ceza istenir.

Senanur, apartmandan çıkamayacaklarını fark ederek, ağabeyi Mert'e "Hakkını helal et kardeş" diye yazmıştı. Asıl, sen hakkını helal et kardeş!

Ümit Özdağ'ın Mansur Yavaş planı

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, sınırlı sayıda örgütü ve üyesi olduğu halde etkili kampanyalar yürütüyor. Zaten Özdağ, Zafer'i bir kampanya partisi olarak tasarlıyor. En çok Suriyelilerin geri gönderilmesine odaklanıyor. Irkçılık ve yabancı düşmanlığıyla itham edilmeyi göze alarak, Suriyeli karşıtlığının bayraktarlığını yapıyor. Zeki bir siyasetçi olduğu için entelektüeller eleştirse bile toplumun Suriyelilerin geri gönderilmesinde uzlaştığını biliyor.

Özdağ, ikinci kampanyasını önceki gün başlattı.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ı cumhurbaşkanı adayı olarak önerdi.

Kanaatim o ki Özdağ'ın muradı, Yavaş'ı adaylaştırmaktan çok, altılı masayı dağıtıp partisini büyütebilmek.

Özdağ'ın önerisini siyasi etik bakımından sorunlu buluyorum. Çünkü Özdağ, Millet İttifakı'nın yerel seçimde ortak aday çıkarmasına itiraz etmişti. Bu düşüncesi taraftar bulsaydı belki Yavaş, aday bile olamayacaktı. Yavaş'ın imajının belediye başkanlığından sonra oluştuğunu gözardı etmeyelim.

Özdağ, Cumhur ve Millet ittifakına yakın olmadığını da söylüyor. Buna rağmen Millet'in belediye başkanını cumhurbaşkanı adayı olarak öneriyor.

Tarafsızlık nerede kaldı?

Bir liderin, içinde yer almadığı ittifakın belediye başkanını, onunla müzakere etmeden cumhurbaşkanı adayı olarak göstermesi kendisi hakkında kuşku yaratır.

Bu arada Özdağ'ın önerisi Yavaş'ı pek memnun etmedi. Yavaş'ın çevresi Özdağ ile bir görüşmenin olmadığını ve cumhurbaşkanlığı adaylığı tartışmasından uzak durduklarını belirtiyor.

Koncuk, Çelebi ve Ok birlikte hareket ediyor

Ümit Özdağ'ın Mansur Yavaş'ı cumhurbaşkanı adayı olarak önermesinden bir gün sonra Adana Milletvekili İsmail Koncuk'un Zafer Partisi'nden istifa haberi geldi.

Eski Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Koncuk, geçen yıl Özdağ ile birlikte İyi Parti'den istifa etmişti. Ardından Zafer Partisi'ni kurdular.

Koncuk'a "Neden ayrıldınız?" diye sordum.

"Ümit hocayla anlaşamadık" dedi.

Şunları söyledi:

"Partiyi 26 Ağustos 2021'de kurduk. Ben iki milletvekilinden biri ve genel sekreterdim. 31 Ağustos'ta beş il başkanı atandı. Facebook'ta öğrendim. 'Hocam böyle olmaz. Buna Divan karar verecek. Takım oyunu oynayacağız' dedim. Takım oyunu oynatamadım. Parti içi demokrasi olmadı. Başaramadık. Yoksa ideolojik farklılığımız yoktu."

Özdağ'ın Yavaş hamlesini Koncuk'a sordum.

Yöntemi doğru bulmadığını söyledi.

Şöyle devam etti:

"Yavaş'ın adaylığını çok istiyorum. Ama yol ve yöntemi var. Yavaş, CHP'nin belediye başkanı. Yavaş'ın adını açıkladığınızda onu sevmeyenler 'Bakın, biz demedik mi, Yavaş başka partilerle dans ediyor' der. Yavaş'ın başı sıkıntıya girer. Bunlar dikkate alınarak, nezaket içerisinde ve dikkatle söylenmesi gerekir."

Koncuk, İyi Parti'den ayrılan Balıkesir Milletvekili İsmail Ok ile Memleket Partisi'nden istifa eden Mehmet Ali Çelebi ile ortak hareket ediyor.

"İlkelerimiz ortak. Vatansever, Atatürkçü ve milliyetçiyiz. İlkelerimizle uyuşan yapı olursa oturup değerlendiririz" dedi.

"Parti kurma ihtimaliniz var mı?" dedim.

Güldü.

"Bir şey diyemiyorum. Ama reddetmiyorum, zaman içinde bakarız" diye ekledi.

Yeni parti kurma ihtimalini hiç uzak görmüyorum.

Akşener, Ağıralioğlu'na ne söyledi?

İyi Parti'de kadro dışı kalan İstanbul Milletvekili Yavuz Ağıralioğlu'nun bana verdiği demeç gündemi belirledi. Genel Başkan Meral Akşener, salı günü grup toplantısından sonra Ağıralioğlu'nu görüşmeye çağırdı.

Partide yarım saatlik görüşme yapıldı.

Akşener, Ağıralioğlu'na "Kırgınlığınız olmuş. Kızgınlık ve kırgınlık sevgi alametidir" dedi.

Akşener, Başkanlık Divanı'ndaki değişikliği önceden duyurduğunu, bu yüzden ayrıca beyan etmediğini ifade etti.

İyi Parti'deki hasar böylece onarıldı.

Ağıralioğlu, "Sahada herkesin ortak üzüntüsü ve hüznü olabilmek, benim için inanılmaz bir çalışma azmidir" diyor

Önceki ve Sonraki Yazılar
İsmail Saymaz Arşivi