Fatih Ertürk
"Hani siz 28 Şubat mağduruydunuz; fişleme sırası size mi geldi...!"
İlginç günlerden geçiyor Türkiye. Cumhurbaşkanın baş danışmanı İbrahim Kalın'ın kurucu başkan olduğu, MİT'in basın bürosunda görev yapan bir başka ismin de katkı verdiği; bir ucu Amerika'da bir ucu Ortadoğu'da bulunan; SETA diye bilinen, kurucu babalığını Fetullah Gülen hareketinin sempatizanlarının yaptığı bir "think-tank" kuruluşu.
Kuruluşun mali desteği, kimlerden ve hangi kaynaklardan beslendiği çok tartışmalı. Büyük ölçüde; "örtülü", "örtüsüz" finans destekleri var. Ancak buna rağmen kesin olan bir şey varsa; Amerika-Türkiye ekseninde kurulan yeni bir çizginin akıl hocalığını ve beslenme şalterini Türkiye'de AKP'nin, dolayısıyla uluslararası emperyalizmin yandaşları vakıflar, Amerika'da ise Ortadoğuyu yeniden dizayn etmekte kararlı görülen devlet destekli,özel güdümlü bazı "think-tank" kuruluşları tutuyor.
Aslında SETA denilen bu vakfın porftföyünde ilginç isimler var. Örneğin; Serhat Albayrak. Berat Albayrak'ın kardeşi ve Sabah grubunun yöneticisi. Bu vakfa kimlerin desteği var derseniz; en büyük destek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan geliyor. Tarih 20 Eylül 2016. Erdoğan FETÖ sonrası gerilen ilişkileri yeniden düzenleme görevinin bin kısmını yine FETÖ'cülerin kurduğu SETA'ya veriyor. Yer Amerika; haber aynen şöyle;
"Erdoğan Seta Vakfı'nın Toplantısına Katıldı
Erdoğan SETA Vakfı'nın toplantısına katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD'li kanaat önderleri ile bir araya geldi. Birleşmiş Milletler 71. Genel Kurul görüşmelerine katılmak üzere Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) New York kentinde bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD'deki bazı düşünce kuruluşlarının temsilcileri ve medya mensupları ile çalışma yemeğinde bir araya geldi."
Bitti mi...!
Bitmedi...!
Tarih 27 Mayıs 2019 Türkiye-NATO arasında bir gerginlik var. Gerginliği çözmek yine SETA'ya düşüyor. Haber şöyle;
"SETA Brüksel'de Türkiye-NATO ilişkileri ele alındı. Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı'nın (SETA) Brüksel ofisinde "Türkiye-NATO İlişkileri ve NATO'nun Geleceği" paneli düzenlendi.Panel'de German Marshall Fund Brüksel Direktörü Dr. Lan Lesser , İstinye Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aylin Ünver Noi ve SETA Strateji Araştırmaları Direktörü Doç. Dr. Hasan Basri Yalçın konuşma yaptı. "
Kimdir Hasan Basri Yalçın...!
Yandaş medyanın ekranlarına sığdıramadığı bir isim. Kendisini şöyle tanınıyor:
"Muhafazakar bir ailede yetişmiş, ailede herkesin İmam Hatip mezunu olduğunu belirtmiştir. Babasının ise İmam Hatip’te öğretmenlik yaptığını dile getiren Hasan Basri Yalçın 2018 yılında Sabah ailesine katılmıştır. Sabah Gazetesi bünyesinde köşe yazarlığı yapmaktadır. Terörün Kökenleri ve Terörle Mücadele Stratejisi, Ulusal Güvenlik Stratejisi & ABD – İngiltere – Fransa – Rusya – Çin ile Küresel ve Bölgesel Aktörlerin Suriye Stratejileri isimli kitapların altına imzasını atmıştır."
Tarih 14 ağustos 2018. Erdoğan yine SETA'da. SETA'nın emektarları ve kurucularıyla beraber bir toplantı yapıyor. Yanında eşi Emine Erdoğan'da var. Toplantının adı; "16. iktidar yılında Ak Parti". Toplantıda Berat Albayrak'ın kardeşi şöyle anons ediliyor; "SETA Başkanı ve Turkuvaz Medya Yönetim Kurulu Başkan Vekili Dr. Serhat Albayrak, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a anlamlı bir hediye takdim etti".SETA vakfı Erdoğan'a arapça bir layiha hediye ediyor.
SETA'nın gelmiş geçmiş tüm yönetim kademesine bakın; ya Cumhurbaşkanlığı sarayında danışman, ya yandaş, çukur, çamur medyada konuşmacı-yönetici, ya da devletin bir çok kurumunda genel müdür ya da yönetim kademesinde.
Neymiş;
"SETA Vakfı "Uluslararası Medya Kuruluşlarının Türkiye Uzantıları" raporuyla gazetecileri ve bağımsız durmaya çalışan tüm yabancı ajans ve kuruluşları oralarda görev yapan türk gazetecilerle beraber fişlemiş. "
Neymiş;
"Hükümete yakın SETA Vakfı'nın Toplum ve Medya Araştırmaları Direktörü İsmail Çağlar ile birlikte iki araştırma asistanı tarafından hazırlanan raporda; BBC Türkçe, Deutsche Welle Türkçe, Voice of America (Amerika'nın Sesi), Sputnik Türkiye, CRI Türk, Independent Türkçe ve Euronews Türkiye'yi de içeren raporunda, yayın kuruluşları mevcut hükümet aleyhine taraflı yayın yapmakla suçlanıyor."
Neymiş;
"Bu Polis raporu niteliğinde fişleme belgesidir. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti de rapora ilişkin "eleştirisel gazetecilik yapan tüm gazeteciler açısından açık bir hedef göstermedir." değerlendirmesini yaptı. Cemiyet yönetim kurulu açıklamada, rapor için, "akademik çalışma değil, polis raporu niteliğinde fişleme belgesidir." tanımı yapıldı."
Günaydın be kardeşim...!
Birincisi hepimizi fişleyen "SETA falan değil doğrudan Saray'dır...!"
İkincisi; "Canı ve özgürlüğü pahasına direnmeye çalışıp özgür habercilik yapmaya çalışan bir avuç yayın kuruluşu ve oralarda görev yapan gazeteciler için şimdiye kadar ne yaptınız ki şimdi sızlanıyorsunuz...!"
Üçüncüsü; "Siz hala babalarınızın yaşadığı parlamenter demorkatik sistemde mi kendinizi zannediyorsunuz...!"
Bak kardeşim;
"Bunun adı artık 'örtülü', "örtüsüz" değil direkt faşizmdir. Kimse kendi kendini 'demokrasi' safsatalarıyla kandırmasın. Öyle suya, sabuna tirit açıklamalarla boş boşuna zaman geçirmeyin. Eğer mücadele edeceksiniz buna göre mücadele edin...!"