İsmail Saymaz
DEVA, bariyeri aşabilir mi?
DEVA lideri Ali Babacan’ın sahneye çıkmasına dakikalar kala Yeni Ufuk Gazetesi yazarı Savaş Uyar ile birlikte mitingin yapıldığı Yozgat Cumhuriyet Meydanı’na vardık.
Doğrusunu söylemek gerekirse meydanı çevreleyen güvenlik bariyerleri dışında toplanan kalabalık, meydandaki DEVA Partililerin sayısına denkti.
Uyar, gülerek:
“Dışarıdakilerin hepsi bizim Yozgatlı” dedi.
Bu şakanın gerçeklik payı yok değil.
Mitinge katılanlar arasında çevre şehirlerden, Çorum, Kayseri ve Ankara’dan; hatta daha da uzaktan, İstanbul, Rize ve Adana’dan DEVA Partililer takviye olarak gelmişti.
AK Parti ve MHP’nin kalesi kabul edilen Yozgat’ta bir miting gerçekleştirmek için bütün güçlerini seferber etmişlerdi.
Esasen buna mecburdular.
Çünkü…
Denizli’de taciz, Karaman’da dayak
DEVA Partisi, Gaziantep ve Gebze’den sonra üçüncü mitingini Yozgat’ta yapacağını ilan ettiği hafta iki saldırıya uğradı. Babacan, Denizli’de sokakta aşure dağıtırken halka seslenmek istedi, polis engelledi.
Akşam Pamukkale TV’nin yayınına katıldı, aynı binadaki AK Partili gençler tarafından sloganlarla gürültü çıkarılarak, protesto edildi. Türkiye’yi 21 yıldır yöneten iktidar partisi açısından özgüvensiz bir tavırdı.
Sonra DEVA’nın Karaman İl Başkanı Burak Demirer, iddiaya göre MHP ilçe başkanı ve adamları tarafından dövüldü.
Yozgat’ta engelleme
DEVA Partililer, Yozgat’ta miting ilanlarını bilboardlara asmak istedi, izin vermediler. Komşu Çorum’da asılanlar ise Cumhurbaşkanı Erdoğan görmesin diye apansız söküldü.
Erdoğan, tesadüf bu ya, aynı gün Çorum’da miting düzenledi. Yozgat’taki servis araçları Çorum’a insan taşıdığı için DEVA’lılar insan getirmekte güçlük yaşadı.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ da Akdağmadeni ilçesinde durup dururken açılışlar yaptı.
Dahası var.
Mitingden üç gün önce Cumhuriyet Meydanı’na bakan binaya Erdoğan’ın dev posteri asıldı.
DEVA son dakikada vinç bularak, Erdoğan’ın posterini, önüne dev bir Türk bayrağı asarak kapattı.
Mehteran ve döner-ayran
Sanırım üzerlerindeki baskıyı kırmak ve katılımı arttırmak için AK Parti’nin en yaman silahına başvurdular: Pragmatizm.
Babacan, evvelki hafta Güneydoğu gezisinde, Kürt sorununun çözüme kavuşturulmasından, eşit vatandaşlıktan ve Kürtçe üzerindeki kısıtlamaların son bulmasından söz ederken…
Partisi DEVA, sokaktaki üç kişiden dördünün (!) eskiden ya da bugün ülkücü olduğu Yozgat’ta, şehrin siyasi iklimine uygun bir başlangıç yaptı: Mehteran takımı “Ya Allah!” diyerek, meydanda mehter marşları çaldı.
Ardından gençleri coşturmak için bir yerel şarkıcı pop şarkılar söyledi.
Bu esnada döner-ayran dağıtıldı.
DEVA lideri kısa kollu bir tişörtle ve spor ayakkabılarla sahneye çıktı.
Belli ki genç seçmene sesleniyor.
Zaten Meydanda en kitlesel kesim ise gençlerdi.
Babacan, konuşmasında, uğradıkları baskıdan ve şiddetten söz ederek, MHP’yi suçladı. Bahçeli için “Bir ayağı siyasetin içinde, bir ayağı şiddetin içinde” dedi. Ağırlıklı ülkenin maruz kaldığı ekonomik yıkıma değinip kendisinin bakanlık yıllarındaki başarılarını hatırlattı. Sanırım Babacan’ın cazibesi bu kıyasta saklı. Bir de “Ekonomiyi düze çıkarırsa o çıkarır” düşüncesi.
Bariyerin dışındakiler
Dedim ya, Cumhuriyet Meydanı’ndaki kalabalığın bir o kadarı, meydanı çevreleyen güvenlik bariyerlerinin dışında toplanmıştı. Ya ağaçların gölgesinde mitingi izliyor ya da bitişikte çay bahçesinde Babacan’ı dinliyorlardı.
Kalabalık içerisinde hala AK Parti üyesi olan eski bir belediye meclis üyesi, Babacan’ı beğendiği için mitinge izlemeye geldiğini söyledi. Fakat alana girmekten ve DEVA’lı görünmekten çekinmişti.
Bir MHP üyesi ise genç kızıyla katılma cesaretini göstermişti.
“Cesaret” ifadesini kullanmam, şundan: Oğlu “Kardeşim memur adayı, giderseniz ekmeğinden olur” diye uyardığı halde katılmışlardı. Onlar da bariyerlerin dışındaydı.
Karadenizli genç bir imam yanaştı örneğin ve Atatürk’e edilen hakaretlerden yakınıp “Artık yeter” dedi. Sivil bir polis memuru “Ne dersin, gidecekler mi?” diye sordu. Yerel bir muhabir, “Bakmayın siz kalabalığın seyrek göründüğüne. On binlerce insan yardım alıyor. Burada toplananlar cesur yürekliler” diye ekledi.
Kimleri eski AK Partiliydi.
Kimi kırgın MHP’li.
Cumhur’u bekleyen...
AK Parti ve MHP, kale belledikleri Yozgat’ta, ummadıkları bir sonuçla karşılaşabilir.
Şöyle ki:
2018 yılındaki cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan, yüzde 75.5 oy aldı.
Parlamento seçiminde ise Cumhur İttifakı yüzde 78.1’e çıktı.
Dört vekilden ikisi AK Parti’ye…
Biri MHP’ye…
Biri de CHP’ye gitti.
2019’daki yerel seçimde üç ilçeyi CHP, ikisini İyi Parti aldı.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ve Adalet Bakanı Bozdağ hemşerileri olduğu halde Yozgat’ın gelecek seçimdeki tercihini kimse kestiremiyor.
Yozgat’ın piyasası diye bilinen Lise Caddesi’nde, yürüyüşe çıktığımız eski BBP İl Başkanı Durak Arıkan, Cumhur için çantada keklik olmadıklarını söylüyor. “AK Parti ancak bir milletvekilli çıkarabilir” diyor, “İki zor.” Arıkan’a göre dört milletvekilliği dört partiye dağılabilir.
Bürosunda çaya davet eden Yeni Ufuk Gazetesi’nin sahibi ve başyazarı Bekir Çaylak da tahminleri doğruluyor. AK Parti’nin çok kan kaybettiğini ifade ediyor.
CHP Milletvekili Ali Keven’in yeniden TBMM’ye girebileceği ve İyi Partili Prof. Dr. Taner Demirer’in seçilebileceği vurgulanıyor.
MHP’yi ölçebilmek ise mümkün değil.
Kaderini Cumhur İttifakı’na bağlamanın, iktidarın bütün tasarruflarını savunmak zorunda kalmanın bezginliği içindeler.
Suskunlar.
Evet, meydan okudular ama…
DEVA’ya gelirsek.
AK Parti’den DEVA’ya geçen İl Başkanı İsmail Yılmaz’ın çok çalıştığını, bir iddia ortaya koyduğunu söylemek gerek. Yılmaz, şehirde ikinci parti olduklarını ileri sürüyor.
Miting manzarası Yılmaz’ı pek doğrulamıyor.
İkinci olacak parti, kitlesinden belli olur.
Sokaklar izdihamdan geçilmez.
Ancak DEVA’nın Yozgat’ta kalkıştığı iş bir mitingden daha fazlasıydı. AK Parti ve MHP’lilerin kendi kaleleri diye gördüğü bu şehirde DEVA’nın miting yapması için, bir kitleden evvel cüret gerekiyordu. DEVA, bu cüreti gösterdi. Yozgat Cumhuriyet Meydanı, bariyerlerin dışındakiler de dahil, başlı başına meydan okumaydı.
Diğer taraftan bariyerler, DEVA ile toplum arasındaki mesafe ve engeli sembolize ediyor. DEVA, bariyerin dışındakileri içeriye katabilme becerisi gösterdiği gün bir iktidar seçeneğine dönüşebilir. Siz ‘bariyer’ ifadesini seçim barajı olarak da okuyabilirsiniz.
Bariyerin dışındakiler bugün ağaçların gölgesinde bekleyip Babacan’ın eleştirel cümlelerini, kimseler görmeden alkışlamayı yeğliyor.