“Çok geç kaldınız be kardeşim; hem de hepiniz…!”

Haber şöyle; “23 İl’deki konaklama adreslerinde, yurtdışından gelen 11 bin 269 vatandaş, karantina süreçlerini geçiriyor.”
Rakamlara dikkat edin. En yüksek rakamlardan biri Konya’da. Peki nereden gelmiş bu insanlar; “Umre’den”. Kaç kişi karantinada Konya’da ; “2 bin 180 kişi”. Korona virüsünün tehdit oluşturmasından bu yana Türkiye’den diyanet aracılığıyla Umre ziyaretine giden kaç kişi. Resmi rakam 21 bin 500. Gerçek rakam ise 25 bin olduğu tahmin ediliyor. Peki bugün karantina alınan toplam Umre ziyaretçisi kaç kişi; “6 bin 448”.
Peki Umre’den dönen 13 bin kişi nerede?
Kontrolleri yapıldı mı?
Karantinaya alındı mı?
Şimdi ne yapıyorlar…?
Bu soruların yanıtı yok…Çünkü Türkiye’de Corona virüsü patlatan ne yazık ki bütün gönül temizliğiyle ibadete giden ancak geri dönüşünde kendi devletleri tarafından unutulan işte bu umre ziyaretçileri…
Şimdi de bir şark kurnazlığı; “Virüsü kapanlara devlet değil vatandaş yardım etsin…!”
Hani oy için kapılara torba torba kömür bırakıyordunuz, makarna bırakıyordunuz. Seçim zamanı gelince yeter ki size oy versin diye evlere kırtasiye malzemesi bile bırakıyordunuz. 
Peki şimdi ne oldu..!
Bakın; Fransa kendi vatandaşına “Yeter ki evden çıkma senin için 300 milyar Euro kaynak ayırdım. Bu para senin sen sadece evde kal” dedi. Amerika’da Trump konuştu; “Kimse evinden çıkmasın 2 trilyon dolar kaynak hazır”. Kanada başbakanı Justin Trudeau açıkladı; “Evinde virüs nedeniyle kapalı kalan bir tek yurttaşımızın bile geliri kesilmeyecek. 100 milyar dolar kaynağımız hazır”. Alman Başbakanı Merkel; “70 milyar dolar hazır herkes evinde otursun” dedi. İngiltere Başbakanı Boris Johnson; “100 milyar dolar evinde mahsur kalanlara” dedi. 
Sen de çık açıklama yap. Ne demek; “7 maaş benden evine kapananlara yine vatandaş kampanyalarla yardım etsin”. Senin görevin yurttaşının bu ölüm-kalım savaşında yanında olmak.  
Ya da o olmadı hazine garantisi verdiğin ve ortak gibi davrandığın 5 büyük mütteahitine söyle koysun ortaya 1 milyar dolar. Dağıtsın sokağa çıkamayan vatandaşa. Sen onlara 18 yılda 100 milyar dolar para kazandırdın.
Ya da bu mütteahitlerin bu sene otoyol ve köprülerden kaynaklanan hazine garantileri var. Ertele onları aynen CHP’nin söylediği gibi. Oradan gelen kaynağı harca halkına. Eğer bu gelire sen de ortak değilsen ne kaybın olur. Ver 6 milyar lirayı geçimi evde sağlayamayan yurttaşlara çıkmasın sokağa…
Millet canını derdine düşmüşken; 40 milyar liraya ilk etapta mal olması beklenen ve bitiş rakamı olarak 100 milyar liranın öngörüldüğü Kanal İstanbul’un köprü ihalelerine apar topar maske giymiş eline durmadan kolonya döken 6 ihale görevlisine yaptırdın. Firma temsilcileri bile korkudan salona gelememişti. 
Şimdi; “Kanal İstanbul’a var, vatandaşa gelince yok mu…?”
Ne aceleniz vardı apar topar ihaleye çıkmaya?...Daha virüsten yaşamını yitirenlerin cesedi bile soğumadan telaşınız niye? Kime hangi sözleri verdiniz ki bu can pazarında bile Kanal İstanbul ihalelerinin peşine düştünüz?
Ey vatandaş…!..
Burada AKP’nin ya da muhteremin bir suçu ya da kabahati yok…!
Yaptığın hata 40’ı aştı…
18 yıldır; her türlü soyguna, yolsuzluğa, usulsüzlüğe, yanlışlığa, demokrasinin katledilmesine göz yumdun. Her seçim döneminde “Bana bu sefer ne vereceennnn…!” diyerek kapılara dikildin. Bugün verdiğin o diyetlerin karşılığını alıyorsun. Ekmeğin yok, sağlığın yok, seni adam yerine koyan hiç yok…!
Şöyle düşünüyorlar; “Ölen ölür kayan sağar vergi mükellefidir”…”
Nereden mi çıkarıyorum bunu; “Saraya yakın kaynaklardan biri; en kötü ihtimalle bu salgında nüfusun yüzde 0,3’ünü kaybederiz ama ekonomi düşerse bir daha toparlayamayız” demiş.
Ama eğer sağ kalırsan bunu asla unutma;
“Bu sadece senin hatan…!” 
“Kimseye kızma…!”

Önceki ve Sonraki Yazılar
Fatih Ertürk Arşivi