CHP MYK'nın uykusunu kaçıran soru

Bu yıla bir Kemal Kılıçdaroğlu söyleşisiyle başladık... Bu söyleşiden edindiğim izlenim, Kılıçdaroğlu’nun Millet İttifakı’nın en güçlü Cumhurbaşkanı adayı olduğu…

Bu güçlü ihtimali bir kenara bırakarak, devam edeyim ve CHP MYK’sının yanıt aradığı ortak soruya dikkatinizi çekeyim…

Eğer Kılıçdaroğlu, Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı olursa, CHP’nin MYK üyeleri ne olacak?

Size son derece basit ve hatta anlamsız, manasız bir soru gibi gelebilir. Ancak inanın bu soru MYK üyelerinin büyük bir bölümünün uykusunu kaçırıyor.

Şöyle ki;

Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem çalışmaları tamamlandı. 6 partinin temsilcisi, hazırlığı genel başkanlarına sundu...

Çalışmanın, önümüzdeki aylarda kamuoyuna açıklanmasıyla birlikte millet ittifakının olası seçim başarısı sonrasında nasıl bir yol izleyeceğini öğrenmiş olacağız.

Bu bağlamda, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nden Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem'e geçişin ne kadar sürede gerçekleşeceğini de ittifakın liderleri belirleyecek.

Uyku kaçıran konu, tam da burada düğümleniyor.

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanı adayı olduğunu, düşünelim. Ki bence aday olacaktır.

Peki, Kılıçdaroğlu’nun MYK’daki, Parti Meclisi’ndeki ve TBMM Grubundaki kurmayları ne yapacak?

Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanlığı mücadelesine girerken, kurmayları tercihlerini milletvekilliğinden yana mı yoksa kabine üyesi olmaktan yana mı yapacaklar?

Çünkü bir süre mevcut yasalarla ülke yönetilecek; kabine milletvekili olmayan isimlerden oluşacak.

Olası seçim projeksiyonlarına göre Millet İttifakı cumhurbaşkanlığı seçimini kazansa dahi mecliste, ülkeyi rahatlıkla güçlendirilmiş parlamenter sisteme döndürmeye yetecek bir çoğunluğa sahip olmayabilir.

Hatta Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediye seçimlerinde olduğu gibi, cumhurbaşkanlığı seçimi kazanılabilir ama TBMM'de azınlıkta kalınabilir.

Bu ihtimal dahilinde tek bir milletvekilliğinin dahi önemli olduğu bir tablo çıkıyor karşımıza.

Üstelik olası Millet İttifakı iktidarında, milletvekili seçilip tercihini, bakanlar kurulundan yana kullanacak isimler için ayrılacak az sayıda kontenjan ittifakı oluşturan siyasi partilerin genel başkanlarına bırakılabilir.

Haliyle, “Milletvekili seçilirim ama bakan olursam istifa ederim” gibi bir seçenek de güç.

Dolayısıyla ittifaklar arası hükümet dağılımında CHP’ye düşmesi muhtemel bakanlıklara, Kılıçdaroğlu’nun MYK, Parti Meclisi ve TBMM Milletvekili Grubundaki kurmaylarından kimler talip olur?

Yani,

Kim, “Sayın Genel Başkanım, elbette takdir sizin ama ben sizin… Bakanlığınıza talibim. Kabineye alırsınız almazsınız, önemli değil. Önemli olan, bu mücadelenizde yanınızda olduğumuzu göstermemiz. Bu gerekçeyle, milletvekilliği başvurusunda da bulunmuyorum” diyecek?

Ne var bunda cevap veremeyecek, herhalde bakan olmayı isteyeceklerdir diye düşünüyor olabilirsiniz...

O kadar kolay değil!

Er ya da geç gelinecek bu yol ayrımında, kimin nasıl davranacağı önemli.

Kılıçdaroğlu’nun kurmaylarının uykusunu kaçıran da bu yol ayrımı.

Kılıçdaroğlu Romanlarla buluşuyor

Cumartesi günü CHP Lideri çoğunluğu İstanbul’da bulunan Roman temsilciler ile bir araya gelecek. Toplantının gündemi 'Roman Vatandaşlara Yönelik Strateji Belgesi’nin sona erdiği şu günlerde Roman toplumunun mevcut durumunun ortaya konması.

Resmî olmayan verilere göre İstanbul’da 800.000 ile 1 milyon arasında Roman nüfusun yaşadığı tahmin ediliyor.

Bugün TBMM'de iktidar partisinde ve ana muhalefet partisinde olmak üzere iki Roman vekil bulunuyor. Toplumun oy verme eğiliminin dönemsel olarak ve mahalle bazında değişiklik gösterdiği görülüyor. Ancak, geçmiş dönemlerde çoğunlukla iktidar partisine oy verdikleri, yakın dönemde CHP’ye geçişlerin arttığı izleniyor.

Peki ne istiyorlar?

Yani Cumartesi buluşmasında Kemal Kılıçdaroğlu'ndan ne talepleri olacak, kısaca bakalım...

Bir kere eğitim, barınma, sağlık, istihdam haklarından faydalanma bakımından içinde bulundukları yoksulluk durumu ve maruz kaldıkları sosyal dışlanma etkisiyle derinleşen çok boyutlu sorunlar yaşıyorlar.

Kemal Kılıçdaroğlu, toplumda yoksulluk ve yoksunluk çeken, mağdur olan birçok kesimle bir araya geliyor, çözüm üzerine kurmaylarıyla kafa yoruyor.

Niteliksiz, güvencesiz, sağlıksız ve ağır iş kollarında çalışan, gelirin her daim belirsiz olduğu, geçim stratejilerini ‘günü kurtarmak’ üzere inşa etmek zorunda kalan Romanlar için düzenli ve güvenceli istihdamın yaratılması gerekiyor.

Örneğin eğitime erişim ve devamlılık en önemli konulardan biri, bunun sürdürülebilirliği konusunda adım atılmalı.

Türkiye'nin en dezavantajlı bölgelerinde ve yoksul semtlerinde yaşıyorlar ve barınma sorunları var.

İşte cumartesi günü Romanlar bu taleplerle Sayın Kılıçdaroğlu'yla bir buluşma gerçekleştirecek. Bizim de gözümüz kulağımız orada olacak.

Önceki ve Sonraki Yazılar
İpek Özbey Arşivi