Bir bardak suda fırtına

İktidar yine bir bardak suda fırtına kopararak gündemi değiştirme çabasına girdi. Her zaman yaptığı gibi dini değerleri istismar ederek.

Neymiş?

CHP Lideri ve 13'üncü Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu fotoğraf çektirirken seccadeye basmış? Kılıçdaroğlu, kalabalık ve fotoğraf çektirme yoğunluğu içinde seccadeyi görmediğini, çok üzgün olduğunu vurgulayarak özür diledi.

Ancak fayda etmedi.

Ellerine istismar edecek bir malzeme geçirdiğini düşünen iktidar yanlıları sosyal medyada kıyameti kopardılar. Kılıçdaroğlu’nun ne dinsizliği kaldı, ne imansızlığı, ne kutsallara saygısızlığı.
Kılıçdaroğlu yine büyük bir sabır ve nezaketle kendisinin ve ailesinin hiçbir zaman kutsallara saygısızlık etmediklerini de belirtti. Bu da iktidar yanlılarını tatmin etmedi. Çünkü niyetleri mal bulmuş mağribi gibi bu konuyu gündemde tutmak ve Kılıçdaroğlu’na yüklenmek.

Bu sahte gündemler neden yaratılıyor?

Kuşkusuz iktidarın yol açtığı büyük sorunlardan oluşan gerçek gündemi örtmek için. Bu devasa sorunları örtmeye bu çabalar yetmez. Bugün Türkiye’nin en önemli gündem maddesi depremzedelerdir. Resmi rakamlara göre 50 bin, uzman tahminlerine göre en az bunun üç katı cana mal olan, milyonlarca insanı yerinden yurdundan eden, sokakta, işsiz bırakan deprem felaketinin yarattığı en ivedi sorunlar çözülmüş değil. CHP’li belediyeler ve gönüllü kuruluşlar dışında iktidar sırf kendi propagandasını yapmayı öncelediği için hâlâ çadır bekleyen, konteyner bekleyen, ilaç bekleyen, yardım bekleyen, cenazesini, kayıplarını bulamayan depremzede vatandaşlar her gün eziliyor. Acıları gün geçtikçe artıyor.

İktidardan inşaat vaadinden başka bir icraat yok. “Bir yılda evinizi yapacağız, yüzde 60’nı biz ödeyeceğiz, yüzde 40’nı depremzede ödeyecek” diyebiliyor. Gözü yine inşaatta, yine müteahhitte.

Seccade tartışması bu gerçeği örtebilir mi?
Örtemez.

Türkiye bu iktidarın yanlış politikaları nedeniyle tarihinin en ağır ekonomik krizini yaşıyor. Millet bu soğuk havalarda, ucuz ekmek kuyruğunda, ucuz yağ, ucuz et kuyruğunda saatlerce bekliyor. Ramazan pidesi 10 lira, simit 7 lira, çay 10 lira, kıyma 300 lira, kuşbaşı et 500 lira, peynir fiyatları 150 lira ile 200 lira arasında değişiyor. TÜRK-İŞ araştırmalarına göre 12 aylık gıda enflasyonu yüzde 130’u aştı.

Bu gerçeği seccade tartışması örtebilir mi?
Örtemez.

Ekonomik kriz nedeniyle 2019 yılından 2023 yılına kadar yüzbinlerce esnaf kepenk indirdi. Bu iktidarın son 15 yılında dükkânını kapatan esnaf sayısı 1 milyon 800 bini geçti. Kiralardaki fahiş artışlar esnafı kepenk kapatmaya itiyor. KOBİ’lerin takibe düşmüş kredi miktarları yüzde 50 oranında arttı. İktidar bu konularla ilgili değil. Hiç üzerine alınmıyor. İktidar gözünün önündeki ekmek ve yağ kuyruklarını görmeyip “Ekmek, yağ kuyruğu denilince biliyorsunuz CHP dönemidir” diyebiliyor.

CHP dönemindeki kuyrukların biri İsmet İnönü döneminde İkinci Dünya Savaşı’na girmemek uğruna yaşanmıştır Orduyu savaşa hazır tutabilmek için kaynaklar askere harcanmıştır. Sonuçta Türkiye ekonomik sıkıntı çekmiştir ama dünyanın en kanlı savaşının dışında kalmayı başarmıştır. Diğeri ise Bülent Ecevit döneminde yaşanan kuyruklardır. Bu kuyruklar da Kıbrıs Barış Harekatı’yla Kıbrıs Türkü'nün kurtarılması uğruna yaşanmıştır. Kıbrıs Barış Harekatı’nın zaferle sonuçlanmasından sonra başta ABD olmak üzere Batılı ülkelerin koydukları ekonomik ambargonun bir sonucudur. Ancak bugünkü kuyrukların ne uğruna yaşandığını iktidar izah edemiyor. Oysa bugünkü kuyruklar iktidarın kendini ve etrafını zenginleştirmek, halktan alıp zengine vermek üzere uyguladığı yanlış ekonomi politikasının ağır bir sonucudur.

Başka bir nedeni yoktur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Fikret Bila Arşivi