“Anlamayana; yıllık, aylık, günlük, dakikalık ve saniyelik enkaz raporu...!”

Hala sokaktaki saf vatandaşın küçük de olsa bir umudu var; “Acaba bunlar bu ekonomiyi yeniden düzlüğe çıkarır mı” diye. Çıkarabilseler zaten ne bu yazıya gerek var, ne de oturup sizinle ahkam kesmeye.

Hep diyorum bunlar benim gibi yılların siyaset muhabirini “çakma ekonomi muhabiri” yaptılar diye…

Neyse hazinenin son rakamları da geldi elimize…

Aslında geldi diyoruz ancak 2019 Kasım ayına kadar var genelde rakamlar…

Ama inanın bana o bile felaket…

Bakın dün CHP Genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin Ankara İl kongresinde kendisine gelen son rakamlardan söz etti;

"Türkiye, yabancılara 1 saniyede 563 dolar, 1 dakikada 33 bin 821 dolar, 1 saatte 2 milyon 29 bin dolar, 1 günde 48 milyon 703 bin dolar, 1 ayda 1 milyar 461 milyon 105 bin dolar, 1 yılda 17 milyar 533 milyon 270 bin dolar faiz ödüyor".

Yani yıllık yaklaşık 103 milyar lira…

Yani Türkiye’nin toplam bütçesinin yüzde 10’u sadece yurt dışında başta Londra’da olmak üzere uluslararası tefecilere faiz olarak gidiyor…

Bir de ayrı bir kalem var…

Kamunun yaptığı faiz ödemeleri diye…

Onlara baktığınızda içiniz iyice buruluyor…

Kamunun yıl içinde TL cinsinden yaptığı faiz ödemeleri şöyle;

“Saniyede 3 Bin 213 TL, dakikada 192 Bin 784 TL, saatte 11 Milyon 567 Bin TL, yılda 99 Milyar 39 Milyon 640 Bin TL”.

Faizden dolayı Türkiye’nin beli bükülmüş durumda. “Vur patlasın çal oynasın”, “Elle gelen düğün bayram” diyerek 21.

Yüzyılda hala bedavadan yaşamayı hedefleyen bir yurttaş topluluğunun sırtından har vurup harman savurmuşlar…

Peki faize bu kadar para ayırdığınızda iş gücü yaratma şansınız var mı?

Ya da diğer bir deyimle işsiz insanlara, aç ve yoksul insanlara (aç ve yoksulların toplam sayıları 83 milyonluk ülkede tam 65 milyon) bir gelir kapısı sağlamanız mümkün mü…?

Bakın rakamlara…

“TÜİK e göre 2018 Kasım ayından 2019 Kasım ayına kadar geçen süreçte işgücünün yalnızca 182 bin kişi arttığı görülmektedir. 5 yıllık süreçte here sene 1 milyona yakın artan işgücünün nasıl olup da son sene 182 bin kişi arttığı bir muammadır”.

Yetmediyse devam edelim;

“Resmi işsiz sayısı 15 yaş üzeri nüfusta bir önceki senenin aynı dönemine göre 327 bin kişi artarak %13,3 düzeyinde gerçekleşmiştir. Üniversite eğitimi almış kişilerin çoğunlukta bulunduğu grubu temsil eden tarım dışı işsizlik oranı %15,4. 15-24 yaş arasında tarım dışı işsizlik incelendiğinde, şehirlerde yaşayan ve üniversite eğitimi alanların çoğunlukta olduğu gençler arasındaki işsizliğin, %27,6 olarak gerçekleştiği görülmektedir. Bu kapsamda, eğitimli her 3 gencimizden biri işsizdir demek yanlış olmayacaktır”.

Bakmayın siz öyle size yalan yanlış rakamları istatistik diye yutturmalarına. Size direkt hazinenin rakamlarından yararlanarak gerçek tabloyu vereyim;

“Geniş tabanlı işsizlik verilerine bakıldığında, bu sayının %22,06 ile 7 milyon 677 bin olduğu anlaşılmaktadır”.

Herkes her yerden koşturuyor ama bir türlü bu milleti inat ve ısrarından vazgeçiremiyor…

Hani şu çok sevdiğim şarkı sözleri gibi;

“Alo orda mısın? 
Rahatta mısın? 
Bir başına uzakta mısın? 
Sendeki huyları bilirim ama 
Hadi telefonu aç da konuşalım aman…” 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Fatih Ertürk Arşivi