İsmail Pehlivan

İsmail Pehlivan

Adında “Alevi” Yazan Siyasal İslamcı Odak!

“Serdari halimiz böyle n'olacak
Kısa çöp uzundan hakkın alacak
Mamurlar yıkılıp viran olacak
Akıbet dağılır elimiz bizim”
Aşık Serdari (d. 1833 / ö.1919)

Her ne hikmetse şu günlerde peş peşe Alevilere yönelik çalıştaylar, buluşmalar hatta cemevi ziyaretleri gerçekleştiriliyor. Geçen hafta İstanbul, Atatürk Kültür Merkezi’nde Alevileri bölmeye çalışan Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı tarafından “Canlarla Buluşma” etkinliği gerçekleştirdi. Etkinliğe Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy da katıldı.

Bu başkanlık, daha önce de farklı üniversiteler ve kamu kurumlarından “Türkçü”, “Irkçı” ve “İlahiyatçı” akademisyen ve araştırmacı tayfasıyla sözde "Alevi Boy ve Aşiretleri Çalıştayı”, "Alevi İnanç Önderleri ve Görevlileri Eğitim Çalıştayı",”Alevi Ocakları Çalıştayı” düzenledi.

Anlaşılan bu çalıştaylardan elde edilen/edilecek bilgi ve dokümanlar, Alevilere nasıl bir gömlek biçileceği stratejisine hizmet edecek. Nitekim adında “Alevi” yazan başkanlığın başında saldırgan tutumuyla bilinen ülkücü bir kişi bulunmaktadır.

Bu asimilasyoncu yapının amacı, Alevilerin arasına nifak tohumları ekerek toplumu birbirine düşürmektir. Bunu nereden anlıyoruz? Şimdiden Alevi Dedeleri ve cemevi yöneticileri birbirlerini “düşkün” ilan etmeye başladı bile…

Hatta bu yapı, misyonerleri aracılığıyla Türkiye ve Avrupa’da Alevi Dedeleri ve cemevi yöneticilerine maaş vb. teklif ederek devşirme faaliyetlerini de sürdürüyor.

★★★

Son olarak YÖK’e gönderdiği yazıyla gündeme gelen Kültür Bakanlığı’na bağlı başkanlık dairesinin başındaki şahıs bir akademik “Alevi çalıştayı” düzenlemeye karar vermiş.

YÖK’e E-69895603-051.08-4723537 sayılı resmi bir yazı yazarak, “Başkanlığımızın Alevilik-Bektaşilik ile ilgili çalışmaları kapsamında, Başkanlığınıza bağlı tüm devlet, özel ve vakıf üniversitelerinde Alevilik-Bektaşilik ile ilgili halihazırda yüksek lisans/doktora yapan veya son üç yıl içinde yüksek lisans ve doktora tezini teslim eden öğrenciler ve tez danışmanları ile Başkanlığımızda bir çalıştay yapılması planlanmaktadır.” deniliyor.

Böylelikle üniversitelerde alan çalışması yapanların ve danışmanlarının tüm bilgileri istenmektedir. Bir de son 3 yıl içinde Alevilik çalışanların bilgilerinin istenmesi kafalarda kocaman bir soru işareti oluşturmaktadır! Anlaşılıyor ki bu bölücü ve siyasal İslamcı odak, farklı bir amaç peşinde.

Yani bilim insanlarını fişleyerek yapılacak doğru araştırmaların önünü kesmek istiyor. Ve Alevilik çalışan bilim insanları üzerinde sinsi bir şekilde baskı unsuru oluşturmaya çalışıyor.

Prof. Dr. Ayhan Yalçınkaya yapılacak olan çalıştayın yapılma biçimine itiraz ederek şöyle demektedir:

“Görüldüğü gibi, öncelikle çalıştay dediği çalıştay değildir, çünkü en başta alanın uzmanlarıyla yapılmamaktadır. Son üç yılda bu alanda yüksek lisans ya da doktora yapanı uzman sayalım, teze daha bir harf bile yazmamış olsa sadece tez konusu Alevilik diye geçen herkes için bilgi istenmektedir. Artı, bununla yetinilmemekte danışmanların da bilgisi ve katılımı istenmektedir. Alevilikle ilgili bir çalıştayda danışman davet etmek, çalıştay cehaleti değilse başka bir amaç taşımaktadır.”

★★★

Ne yazık ki Alevileri en çok üzen bu asimilasyoncu odağın yaptığı veya yapacağı girişimler değildir. Onları üzen “AKP’nin Alevisi”ni yaratma projesini yürütenlerin başında ne yazık ki bazı cemevi yöneticilerinin, sözde Alevi dedelerinin, Alevi bilim insanlarının ve Alevi araştırmacıların olmasıdır. Bunlar münkir münafığın değirmenine su taşıyarak biat eden kişilerdir. Zalime hizmet eden bu şahsiyetler makam, mevki elde etmeye çalıştılarsa da avuçlarını yaladılar.

Hatta bazıları şimdiden gemiyi terk etti!

Bu yapılanmanın kuruluşunda bir kısım Bektaşi babalarının da aktif görev alması düşündürücü… Bu Bektaşiler ki Anadolu Alevilerini köylü, hatta cahil görürken; kendilerinin “kentli”, “aydın” olduğunu iddia etmelerine karşın, AKP’nin bu projesinin sinsiliğini nasıl fark edemediler? Hayret!

Yoksa Osmanlı Bektaşi tarikat tekke anlayışlı bu kişiler, Osmanlı dönemindeki öncülerinin yolundan giderek, iktidarla uzlaşı içinde Anadolu Alevileri’nin tarihi inanç ve kültür değerlerini kendi bakışları doğrultusunda şekillendirmek mi istiyor? Bu yaklaşım Alevilere büyük zarar verecektir.

“Siyasal İslamcı Odak”ın asimilasyoncu tutumu gün gibi aşikar iken; “Alevilerin temsilcisiyim” diye orta yerde dolaşan Alevi dernek yöneticileri ve cemevi yöneticilerinin acaba neden sesi çıkmıyor? Sormak istiyorum.

AKP İstanbul Büyükşehir Belediye başkan adayı Murat Kurum, bir cemevi ziyaretinde bol keseden atarak, her mahalleye bir cemevi sözü vermiş.. Buna güler geçerim! Yahu bırakın cemevi yaptırmayı da ilkin Alevilerin ibadethanesini yasallaştırın ve zorunlu din derslerini kaldırın da bir görelim samimiyetinizi!..

Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi teşkilatının dolayısıyla AKP’nin tüm kirli planlarına karşı Alevi Dedelerine, aydınlarına, bilim insanlarına, kanaat önderlerine, Hakk aşıklarına önemli görevler düşmektedir.

Doğruluktan ayrılmadan bu hilekar yapının ipliğini pazara çıkarmak boyun borcudur.

Bin yıldır Anadolu’da inancını yaşarken haksızlık önünde eğilmeyen bu aydınlık toplum; hileli planlarıyla devşirmeye çalışan bu güruha teslim olmayacak kadar uyanıktır.

Aleviler zamanı geldiğinde “Artık yeter!” diyecek kudrettedir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
İsmail Pehlivan Arşivi