Cumhuriyet yeni bir başlangıçtır. Taze, güçlü ve yeni bir başlangıç. Bir inşa sürecidir.
İşgal edilmiş, dağılmış bir imparatorluktan yeni ve modern bir devlet kurmaktır.
Cumhuriyet kul olmaktan çıkıp bireyliğe geçiştir. Padişahın kulu değil, eşit hak sahibi yurttaş olmak...
Cumhuriyet sayesinde gerçek bir toplum olduk; hep beraber.
Genç Cumhuriyet bir asrı doldurmak üzere.
Eksikleri var mı? Var. Ama bu Cumhuriyetin kusuru değil, bizlerin eksiği. Cumhuriyeti demokrasiyle taçlandıracağız. Borcumuz bu. Demokrasiye ve haklara dair sorunlar hepimize ait ve hepimizi ilgilendiriyor.
Farklı kesimlerde Cumhuriyet fikrini ve projesini anlayamayanlar olduğunu görüyoruz.
AK Parti çevrelerinde de HDP içinde de zaman zaman bu tip yaklaşımlara rastlıyoruz.
Bugünden o tarihe bakarsan yaptığın yorum eksik ve yanlış olur. O dönemin koşullarını tam olarak göz önüne almadan yapılan eksik ve sakat değerlendirmeler bunlar.
‘Son olarak Pervin Buldan ‘100 yıllık yıkım süreci’ dedi. Sorarız Ne vardı da ne yıkıldı? Önce bunu bilmeli insan. O ZAMAN AYAKTA OLUP DA YIKILAN NE?
Peki ne kuruldu? Ne inşa edildi?
Kimi HDP’liler ‘100 yıllık yıkım süreci’ gibi acımasız ve hatalı yorumlarla ‘Cumhuriyete reklam arası’ diyen kimi AK Partili isimlerle aynı bakış açısına sahip olmaktan gurur duyabilirler mi?
Beraber bir gelecek inşa edeceksek bunu Cumhuriyetin eşit vatandaşlığı gibi ortak paydalara yaslanarak yapacağız. Bayrak, vatan, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak gibi hepimize ait, hepimizi gururlandırması gereken sembollerimizle. Başarabiliriz.