Hürriyet Ombudsmanı Bildirici cepheyi genişletti
Hürriyet gazetesi okur temsilcisi Faruk Bildirici, basın organlarının haberlerde, sosyal medya hesaplarında ürün yerleştirmelerini eleştirdi. Konuyu gündeme getirirken, sadece Hürriyet yapıyormuş gibi algı oluşmasını istemediğini belirten Bildirici, Sabah, Habertürk ve Vatan gazetelerine de uzanan bir yazı kalemi aldı.
Hürriyet gazetesi okur temsilcisi Faruk Bildirici , haberlerde ürün yerleştirmeyle ilgili konuyu gündeme getirirken, kendi gazetesi dışında Sabah, Habertürk ve Vatan gazetelerine uzanan bir yazı kalemi aldı.
Bildirici'nn bugünkü köşesinde şunları yazdı:
"Aslında defalarca yazdım ama sanırım yine de yanlış anlaşılmaya devam ediyor.
Ben Hürriyet gazetesinin okur temsilcisi yani ombudsmanıyım. O nedenle Hürriyet’te gördüğüm etik sorunları dile getiriyor; gazetemin yanlışlardan arınmasına ve gazetecilik kalitesinin yükselmesine katkıda bulunmaya çalışıyorum.
Ama sadece Hürriyet’i yazmam, dile getirdiğim etik sorunların sadece Hürriyet’te olduğu anlamına gelmiyor. Hürriyet’teki sorunlar, Türkiye’deki bütün medya kuruluşlarında da üç aşağı beş yukarı yaşanıyor. Medya mensuplarının yazdıklarımı sadece Hürriyet’e özgü kabul etmesi, oradan hareketle tartışması, yazılar yazması hem haksızlık hem de sorunun gerçek boyutlarını görmezden gelmek.
Örneğin, bir süre önce Instagram’da “ürün yerleştirme” konusunda bir yazı yazdım. Kimileri bunu medyanın genel sorunu olarak görüp üzerine gitmek yerine, yine Hürriyet (ve Doğan Medya Grubu) üzerinden yazıp çizmeyi yeğledi. Oysa başka medya kuruluşlarında da Instagram’da “ürün yerleştirme” yapanlar var. Somutlaştırmak açısından üç örnek vereyim. Sabah’ın Günaydın ekinde yazan 683 bin takipçisi olan bir kadın yazarın, Habertürk’te yazan 56 bin takipçisi olan yazarın ya da Vatan’da yazan 23 bin takipçili bir erkek yazarın hesaplarına bir bakın. Marka çantalardan mekânlara, mağazalara ve giysilere kadar ürün yerleştirmelerle dolu değil mi?
Bu kadar da değil, başka medya kuruluşlarında da tatil yörelerinde mekân açan, sevgilisinin Alaçatı’daki mekânını sosyal medyada tanıtan, Instagram’da ürün yerleştirme yapan, yüksek ücretlerle DJ’lik yapan, bütün gezilere kendisi giden servis yöneticisi, tatillerini bedavaya getiren, arşiv fotoğraflarını satan, dışarıya fotoğraf çeken, partilere parayla ünlü götüren ve katılan isimler yok mu? Elbette var ve öbür medya kuruluşlarında bunlar görmezden geliniyor.
Hürriyet’in farkı tam da burada. Biz bunları açıkça, okurun ve tüm medyanın gözleri önünde tartışıyoruz. Hatalardan arınmaya çalışıyoruz; bunu da şeffaf biçimde yapıyoruz. Okura ve mesleğimize saygının gereği bu. Ders çıkarmak ve örnek almak yerine üzerinde tepinmek niye?"